Ekibimiz aylar sonra puanla tanışarak bize sürpriz yaptı adeta!

Bu maçın özelinden önce devre arası transfer dönemine dair yazmak istiyorum.

Zaten orta hasarlı bir takımken Ocak ayında bir kaç taşıyıcı kolonu da yıkılan ve ağır hasarlı durumuna düşen takımımıza maalesef güçlendirme, takviye yapılamadı.

Ülkemizde siyasi iradenin hakim olamadığı, sınırlandıramadığı, dokunamadığı halde vazgeçemediği ve kripto metotlarla fonladığı yegane alan futbol ve kulüpleridir.

Gerek ayni gerek nakdi türden yapılan fonlamaların eleştiri ve öfke setlemesi ictimai hafızanın çözümlemesinde zaaf yaşadığı iktisadi terimlerle adlandırılır, geçiştirilir.

Bu durumu fırsata çevirmek İstanbul kulüplerinin her daim başvurduğu ve tepe tepe kullandığı bir kamusal zayıflıktır. Borçları Trabzonspor’dan iki üç misli fazla olan bu kulüplerin devre arasında limit sınırlamasını da tanımadan yaptıkları takviyeler ayan beyanken kulübümüzün Meunier haricinde ekonomik acizlikten dolayı transfer yapamaması fırsat eşitliğini tek taraflı reddetmektir. Sayın Doğan ve yönetimin sportif başarının maç önü ve günü gelirlerini, yayın primlerini, TS Clup satışlarını tetiklediğini, ekonomik/sportif kısır döngüsünü üst perdeden devam ettirdiğini bilmeleri gerekirdi.

Ekonomik endişelerle sportif küçülme tercihi, yukarıdaki donelerde mevcutken, büyük kulüplerin, camiaların karakteri değildir, olamaz Sayın Doğan.

Neyse, fazla ileri gitmeden akşama geri dönelim.

Bu sezon Trabzonspor’un, beş bir kazandığı Kasımpaşa maçı da dahil, bir rakibine oyun ve skor üstünlüğü sağladığını gördük ya gönül rahatlığıyla ölebiliriz!

Yalnız sağlık için spor temposunda, gamsız kedersiz üstünlüğümüz rakip teknik adamın "Sezonun en kötü futbolunu oynadık" tespitinin yardım ve yataklığında vücut bulmuştur. Bu realite uygunluğuna tezat beklentiler, umutlar ve hedefler yatsıya kadar yanma yüzdesi garanti duygulardır. Uzak durmanız tavsiye edilir.

Abdullah Hoca’nın bu maça özel ufak tefek rötuşları oldu. Stoperlerden oyuna başlama taktiğini askıya aldı. Bu görevi Uğurcan ve Berat takımın saha içi konumlanmasına göre ortaklaşa icra ettiler. Bu sayede Kaptan’ın orta ve uzun mesafeli vuruşlarındaki isabet sayısı, oranı arttı. İşlemcisi bayağı yavaş olan Berat’ın kalabalık ortamlardaki yetersizliği de engellenmiş oldu.

Yine takımımız hücuma geçtiğinde bir savunma bekinin stoperlere eskortluk görevi de aksiyonun yönüne paralel Berat’a  yazıldı, uygulandı. Böylece beklerin iki ve üçüncü bölgelerdeki top kayıplarında arkalarına kademe ve toparlama işi de halledildi. Tabi bu maça özel. Devamını haftaya inceleyip irdeleyeceğiz.

Tek transferimiz Meunier yeni işbaşı yapmış acemi bir emekçi edasıyla etliye sütlüye fazla karışmadan, risk almadan, temastan uzak performansını araya bir asistte sıkıştırarak tamamladı. Topsuz mesafe katetme, rakip ataklarda yer ve pozisyon alma, sert ve isabetli tek pas kullanımı toplam kalitesinin izleyebildiğimiz belgeleriydi. Sürati ve refleks hızındaki yetersizlik umarım geçicidir.

Fountas’a mecburiyetimizi bir sakatlık tecellisiyle nihayetlendiren Cenab-ı ALLAH’tan aynı tarifeyi Bardhi için de niyaz ediyoruz! İroni bir yana topla oynamakla top oynamayı ayrıştıramamış, kendi ekseni etrafında iki tur atmadan pas veremeyen bu bencil ve gamsız futbol figürünü seyretmek istemiyoruz.

Rakibimizin izzet-i ikram davetiyeli performansına rağmen zor kazanmak nasıl izah edilebilir? Tabi ki yıldızları Papara Park’ta mı yoksa gökyüzünde mi seyrettiğimizle alakalı.

Futbol takım halinde mücadele edilen yıldızlarla kazanılan bir oyundur. Yıldız etiketi hücum ve savunma oyuncuları için farklı tanım ve donanıma tabidir. Ne yapacağı öngörülemeyen hücum oyuncuları yıldız statüsü kazanırken ne yapacağı herkesçe malum savunmacılar da aynı payeye hak kazanırlar. Örneğin Bakasetas, Nwakaeme gibi repertuarında pas, şut, çalım, dripling, orta, verkaç opsiyonlarını bulunduran futbolcular yıldızdır ve kazandırırlar. Halihazırda Edin Visca dışında yıldız kramponumuz yok maalesef. O da mekanik enerjisi azalmış ve etkisizleşmiş halde.

Afrika’dan dönecek iki futbolcumuzun da katılımı ile bu sezonu düşe kalka tamamlayacağız artık.

Son maçlarda gösterdiği üstün mücadele istikrarını devam ettiren Eren Elmalı’yı da maçın hakemlerini de tebrik ediyorum.

Trabzonspor’a futbolcu ve teknik adam olarak hiç kaybetmemeyi onur istatistiği olarak her daim yüzümüze vurmaktan zevk alan Volkan Demirel’e de geçmiş olsun. Bu tür temelsiz ve beyhude istatistiklerden ziyade takımının konumuyla ilgilense makbule geçecektir. Aksi halde şampiyon takımımızı alkışlama centilmenliğini unutmadığımız kardeş kulübümüz Hatayspor’un Süper Lig’de devamı çok çok zor gibi...