İşte Örs’ün o açıklaması:
“Genel Başkanımız Sayın Meral AKŞENER’in “Trabzonspor’un alın teri ile kazandığı başarının tartışılmasına sebep olacak herhangi bir duruma mahal verilmemesi” adına yaptığı açıklamasının maksadını aşan bir şekilde hedefinden saptırılarak, camiamızın aleyhine imiş gibi takdim edilmesi, Bordo-Mavi renklere gönül veren biri olarak şahsımı son derece üzmüş ve yaralamıştır.

Trabzonspor camiası, kuruluşundan bugüne kadar siyasetin spora müdahalesi ile en çok mağduriyet yaşayan bir camiadır. 2010-2011 sezonunda yaşadıklarımız dün gibi hafızalardadır. O gün, bize yapılanlara karşı siyaseten sessiz kalıp “Haklının değil, güçlünün yanında” olanları, bugün gündem yapıp yeni bir tartışma konusu başlatmak niyetinde değilim.

Ben, “Trabzonspor siyaset üstüdür, hiçbir şekilde gönül verdiğimiz bu renkleri siyasete alet etmeyelim” diyen biriyim. Siyasete girdiğim ilk günden beri “Siyasilere seçim meydanlarında Bordo-Mavi atkı takmayalım. Bordo-Mavimizi siyasete alet etmeyelim.” uyarısında bulunan; seçildikten sonra da TBMM kürsüsünde açık açık Trabzon ve Trabzonspor’un hakkını savunan; yanlı kararları ile hem kulübümüzü hem de taraftarımızı mağdur eden TFF ve MHK’ya tepkisini gösteren; elinden geldiğince hem içeride hem de deplasmanda Bordo-Mavi sevdamızın peşinde, cefakar taraftarımızın yanında olmaya çalışan bir kardeşinizim.

Trabzonspor, bu şehir için bir yaşam biçimidir. Hangi siyasi görüşe mensup olursak olalım Bordo-Mavi ortak paydamızdır. Trabzonlu bürokrat, siyasetçi birçok şahsiyet, milyonlarca taraftarımız gibi Trabzonspor’un sevdasıyla bu kulübe hizmet etmiş ve haklı davasında yanında olmuştur. Camia olarak birçok badirelerden geçtik, haksızlıklara karşı beraberce mücadele ettik. Bugün Allah’a şükür yıllarca özlemini çektiğimiz şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Gün, geçmişten gelen tecrübelerle birliğimizi bozmadan, yan yana takımımızın yanında olmaya devam etme günüdür.”