Milletvekili  Cora, "Baroların şu andaki yaklaşımları tamamen ideolojik bir yaklaşımdır. İtiraz eden barolar başörtülü avukatların duruşmalara alınmadığı dönemlerde hiç yürüyüş yapmadılar. Hiçbir avukatın  hakkını hukukunu savunmadılar. Bu hareketleri ideolojik bir harekettir. Tamamen kendi statükolarını korumak istemektedirler. Özellikle  İstanbul, Ankara, İzmir koordinasyonunda bir süreç yönetilmeltedir. Bu süreç tamamlandığında elbette üç büyük baronun barolar birliği seçimlerinde delege bazında tahakkümü kırılmaktadır. Bu baroların itirazının ana nedeni budur" dedi.

3 BÜYÜKŞEHİRDE 1'DEN FAZLA OLABİLECEK!

Avukatlık kanununda değişiklik yaptıklarını hatırlatan Milletvekili Cora,  "Bu kanunla sadece yeni baroların oluşturulması veya  barolar birliğinin seçim sisteminin değiştirilmesi değil esasında meslektaşlarımızın önemli sorunlarına da çözüm getiriyoruz. Tabi ki bu yasa ile  bazı baroların mevcut yapılarının değişmesi söz konusudur. İstanbul, Ankara, İzmir'de ikinci , üçüncü  veya daha fazla baroların dilerse kurulabilmesinin önü açılabilmektedir. Bunun dışında barolar birliğine delege usülünde bir değişiklik olmaktadır. Avukatların özellikle cübbe dışında başka bir kıyafete zorlanmaması, başörtülü avukatların ilerde sorun yaşamamaları için önemli bir düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca genç meslektaşlarımızın belirli süre baro kesenekleri yarı oranında alınacaktır" dedi.

TEKLİF YASALAŞTIĞINDA EN ÇOK ANADOLU BAROLARI SEVİNECEK!

Kendilerinin bu yasayı yaparken çok kapsamlı bir çalışma yaptıklarını kaydeden Cora,  "Baroları da dinledik, avukat milletvekillerini dinledik, birçok yerden görüş aldık. Sonuçta nısbi temsil mi yoksa çoklu baro mu şeklinde bir değerlendirme içerisine girdik. Nihayetinde çoklu baro ve delege sisteminde değişiklikte karar kılındı. Nitekim bu düzenlemeye elbette itiraz edenler olacaktır ama ben şunu özellikle vurgulamak istiyorum ki bu yasalaştığında en çok Anadolu baroları sevinecektir.  Anadolu Barolarının ise Barolar Birliği seçimlerinde ciddi derecede delege yapısı güçlendirilmektedir. Sesi çok çıkan baroların niyetini iyi biliyoruz. Yıllardır mevcut sistemleriyle hiçbir probleme çözüm üretmeyen, avukatların hakkını hukukunu dikkate almadan bu konularda hiçbir çalışma yapmadan yıllarca o koltukları işgal etmişlerdir. Seçimle geldiler ama bu adaletsiz seçim modeliyle geldikleri için işgal kelimesini kullanıyorum. İşte bu sistemi değiştiriyoruz. Meslektaşlarının sorunları ile ilgilenecek çözüm üretecek bir sistem getiriyoruz. Zorla baro açılacak  diye bir kural getirilmiyor böyle bir şart yok. Bu belirli şartların gerçekleşmesi halinde ihtiyari bir durumdur" ifadelerine yer verdi.

TÜRKİYE'DEKİ BÜTÜN BAROLARI İSTANBUL,  ANKARA,  İZMİR BAROLARI YÖNLENDİRİYOR

Türkiye'deki bütün baroları yönlendirenlerin Ankara,  İstanbul ve İzmir Barosu olduğunun altını çizen Cora,  "Bu tahakkümün kırılması gerekiyordu. Barolar buna itiraz ediyor. Bunu normal karşılıyorum. Bizi kandırılmakta suçluyorlar. Tam aksine bu yasaya karşı çıkan bilhassa Anadolu baroları büyük bir pişmanlık duyacaktır. Bu yasaya bu derece itiraz ettikleri için pişman olacaklarını düşünüyoruz. İtirazlarının hiçbir dayanağı yok. Diyorlar ki niye bölüneceğiz. Hayır bölünme yok. Bazı barolardaki ağır yükü bölüştürmek sözkonusudur" diye konuştu.

ÜZERLERİNE VAZİFE OLMAYAN KONULARDA KONUŞAN BAROLAR MESLEKİ SORUNLARDA SAĞIR SULTAN KESİLİYOR!

Hiçbir yasanın dört dörtlük olmadığını ifade eden Cora,  "Eksiklik aksaklıklar  olabilir. Ama sonuçta bir eksiklik olduğunda da bu yine tekrar ele alınabilir, yasaları yapma yetkisi TBMM'ye aittir. Milli iradenin tecelligahında bu eksiklikler düzeltilir. Türkiye'de seçim sistemi değişecek, HSYK'nın seçim modeli değişecek, milletvekili seçim sistemi defalarca değişecek, Türkiye'de belediye başkanlık seçim modelleri değişecek, derneklerde seçim modelleri değişecek, ama barolardaki seçim sistemi hiçbir şekilde değişmeyecek. Bu yaklaşım statükocu bir yaklaşımdır. Baroma dokunamazsın yaklaşımı hiçbir şekilde kendi alanına sokmama anlayışıdır. Barolar siyaset yapabilirler ama barolar kendi mesleki sorunlarının siyasetini yapmak zorundadır. Kalkıp da kendisine vazife olmayan her konuda konuşan ama meslektaşlarının sorunlarına ilişkin konularda sağır sultan kesilen bir baro anlayışı olmaması gerekir" dedi. 

CÜBBELERİNİ ANA MUHALEFET PARTİSİNİN ÖNÜNDE İLİKLİYORLAR!

Milletvekili Cora,  "Biz AK Parti olarak avukatlara karşı elimizden geldiğince katkılar ortaya koyduk. Meslektaşlarımızın hep yanında olduk, yeşil pasaport gibi yıllardır beklentiyi bu dönem çözdük. Benim de bizzat bu yönde kanun teklifim oldu. Bir düzenlemeyle bu sorunu ortadan kaldırdık. Bunun gibi birçok avukat meslektaşlarımızın yaşadığı sorunların çözümüne katkı sağladık. Ama bunların hiçbirisinde baroların bizzat ne teşekkürü olmuştur ne de katkısı olmuştur. Onların anlayışı çözümsüzlüktür. Cübbelerini bizim karşımızda iliklemelereni beklemek gibi düşüncemiz yok. Haddimizde değildir. Ancak cübbelerini ana muhalefet partisinin önünde ilikleyip baro başkanlığını bir başka  makam için sıçrama tahtası olarak görülmesine de özellikle karşıyız" şeklinde konuştu. 

BAROLARIN TAVRI KUTUPLAŞTIRICI VE GERGİNLİK YARATIYOR!

TBMM'de çıkacak olan yasaya herkesin saygı göstermesi gerektiğini söyleyen Milletvekili Cora,  "Bu yasada bir sorun varsa, hukuka aykırılık varsa Anayasa Mahkemesine müracat edilebilir. Ayrıca yine bu yasada eksikler ortaya çıkarsa ilerde yeni gelen taleplere göre değiştirilme durumu vardır. Barolarla ilgili bir düzenleme anayasamızda mevzuatımızda değişemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümler içermemektedir. Kutuplaştırma gibi durum ise asla söz konusu değildir. Asıl baroların bu yaklaşımı gerginleştiriyor, kutuplaştırıyor. Gel konuşalım diyorsun gelip konuşmuyor, söyle söyleyeceğini, önerini ver diyorsun öneri sunmuyor. Ama değiştiremezsin diyor. Böyle bir yaklaşım milli iradenin tahakküm altına alınması olarak değerlendirilir. Devletin birçok kurumunda farklı farklı sendikalar vardır. Orada ki memurlar işçileri  kendi aralarında kutuplaştırılmış mıdır? Hayır" dedi.

Kaynak: Gökhan Dihkan/sayfa61