Maç öncesi kadrolara baktığımız zaman Newton Perreira’nın yerine genç Serkan’ı sahaya sürerek sürpriz yaptı. Serkan’ın da bu şansını iyi değerlendirdi.
Bu maçta açıkçası ön libero da Hosseyn bekliyordum ama hoca herhalde maç eksiğini düşünerek, yine Kamil Ahmet’e şans verdi. 
Maça gelirsek ilk yarı sahada ne yaptığını bilen, rakibinin baskısına kıran diri bir Trabzonspor vardı.
Fırtına ilk yarıda beklenilenin çok üstünde bir mücadele örneği sergiledi.
Aradığı golü bulması, hatta ilk yarıyı 1-0 önde kapamasına rağmen ikinci yarıda rakip Fenerbahçe’de Sosa-Cisse değişikliği her şeyi alt üst etti.
Çift forvete dönen Fenerbahçe, Trabzonspor’un kalesini ablukaya aldı. Özellik duran ve yan toplarda Caner ve Gökhan Gönül’ün ceza sahasına gönderdiği ok gibi asistlerle adeta Trabzonspor’un kalesini teslim aldı. 
Bir de buna milli kaleci Uğurcan’ın formsuzluğu eklenince sonuç kaçınılmazdı. Bu maçta da kaptan Uğurcan’dan daha üst düzey bir performans bekleniyordu ama olmadı. 
Uğurcan’ın bundan önceki maçlarına baktığımız zaman eski performanslarını arattı. 
Zaten Trabzonspor bir gol yedi mi hemen demoralize oluyor. Bir de 65-70. dakikalardan sonra oyunda düşüyor.
Bordo mavililer bunun sonucunda da sahadan 3-1 mağlup ayrılarak, galibiyet hasreti üç maça çıktı.
Hakem Cüneyt Çakır’a gelince bütün takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandı. Fener’in ilk golü öncesi faul ve son golünde elle oynamayı es geçti. 
Hakemlerin hepsi aynı. Hepsi ince ince doğramaya devam ediyor.
Ligin daha başı liderle aradaki puan farkı 11’e çıktı.  Bu gidişat iyi değil önlem şart. 
Başarısızlığı hep hocaya yüklemek bence çok yanlış olur. Yüzde 30’u hocanın ise yüzde 70’i de yönetimindir.
Yönetim ve hocanın çıkıp kadromuz yeterlidir açıklamaları çok talihsiz açıklamalardı. Takımda kadro derinliğini var mıdır?
Takımın birçok bölgesinde alternatif yok. Bunları tek tek yazmaya gerek yok.
Altı hafta geçti sonrada oyuna girerek katkı yapan bir oyuncu ismi söyler misiniz?
Transferlerin yüzde 90’ı ligler başladıktan sonra gerçekleştirildi. Transfer edilen oyuncuların bazıları hazır değil, bazıları maç eksiği var, bazılarının da şehre ve takıma alışamadılar. 
Bütün bu olumsuzluklar Trabzonspor’un başarısızlığında bir etken. 
Trabzonspor keşke geçen yıl ki kadrosunu aynen koruyabilseydi. 
Sadece Sörloth satışına izin verilebilirdi. 
Şu anda sahadan Trabzonspor’un bir lideri var mı?
Ünal hocanın dönemindeki aile ortamından eser yok. Bütün futbolcuların kafası karışık durumda.
Tribüne yansıyan bu. 
Trabzonspor’u zor günler bekliyor.  
Şimdi hoca değişikliği gündem de. Kim gelirse gelsin bu kadro ile ne yapacak. Kadro derinliği yok. Birçok futbolcunun alternatifi yok. Hocamı çıkıp oynayacak? 
En liberon yok, merkez orta sahana bir beyin lazım o da yok. Altı haftada beş puan. Bunun hesabını kim verecek?
Önümüzdeki hafta Kasımpaşa, ondan sonra Alanya deplasmanı Trabzonspor’u ligdeki kaderini belirleyecek.
Herkese iyi haftalar diliyorum…