Toplantıda söz alan konuşmacılar kemik tümörüne yönelik son gelişen tedavi yöntemlerini anlatırken toplantının moderatörlüğünü yapan Özel İmperial Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Yusuf Aşık, son yıllarda tümör vakalarındaki artışlar ve tedavilerdeki iyileştirmelere dikkat çekti. Aşık, "Son yıllarda tümör vakalarındaki artışlar tedavilerdeki iyileştirmeler ve bunlarla alınan yüz güldürücü sonuçlar hasta ve hasta sahipleri ile birlikte hekimleri sevindiriyor. Bu konuda tedaviye yönelik çalışmaları ve eğitimleri daha çok artırıyor. Sağlık Bakanlığının 2020 yılında açıklamış olduğu verilere göre 1 yıl içerisinde yeni tespit edilen tümör vakaları yaklaşık 223 bin civarında, kansere bağlı yani tümöre bağlı ölümler 126 bin civarında. Bu da bu konunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

Toplantıda Özel İmperial Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Salih Ergün "Klinik ve Radyolojik Değerlendirme" üzerine, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Salih Ayas'ta "Biyopsi" üzerine sunum gerçekleştirdi. Toplantıya katılan doktorlar, konuşmacılara özellikle kemik tümörü tedavi alınanda yaşanan gelişmeler üzerine sorular sorarken, toplantıyı düzenleyen Özel İmperial Hastanesi yetkililerine teşekkür etti.

Dr. Seyit Ali Gümüştaş, "Malign (Kötü huylu) kemik tümörlerinde tedavi" konulu bir sunum yaparken kemik tümörleri tedavisinde yeni gelişmeleri anlattı.

Gümüştaş, kemik tümörleri tedavisinde son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çekerek, "Kemik tümörleri daha çok iyi huylu olarak karşımıza çıkıyor ancak nadir de olsa kötü huylu kanser dediğimiz hastalarla da karşılaşıyoruz. Kemik kanserlerini iki ana grupta toplayabiliriz. En sık gördüğümüz grup metastaz dediğimiz hastanın mevcut bir meme, akciğer ya da prostat kanserinin kemiğe sıçraması olarak karşılaşıyoruz. Bazen de nadir olarak kemiğin kendisinden kaynaklı kanserleri görebiliyoruz. Kemik metastazları daha çok 40 yaş sonrası karşılaştığımız hastalar oluyor. Ağırlıklı olarak da akciğer, meme, prostat, böbrek ve tiroit kanserleri kemiğe sıçrıyor bunlar genelde hastanın ilerlemiş olduğunu bize gösteriyor. Bize hastalar genelde ağrı ile başvuruyor ve nadir olarak ta kanser kemiği harap ettiği için kırıkla başvurabiliyor. Tedavide kırılan kemiği implantla tutturuyoruz ya da çıkarıp yerine tümör protezi koyuyoruz. Amacımız hastayı tekrar yatağa bağımlılıktan kurtarmak ve kalan ömrünü ağrısız bir şekilde devam ettirmektir. Ek olarak ta bazen özellikle çocuk ve gençlerdeki kemiğin kendisinden kaynaklı kanserlerinde kemoterapi ve radyoterapinin dışında çıkardığımız kanserli kemiği bir protezle ya da yeniden kazanarak (sıvı azot ya da radyoterapi işlemine tabi tutarak) yapılandırıyoruz. İyi huylu kemik tümörleri de kırığa neden olabiliyor ve genel de de ameliyatsız dahi iyi bir sonuç alıyoruz. Kemik kanserlerinin türüne göre ameliyata ek olarak kemoterapi ve veya radyoterapiye başvuruyoruz" ifadelerini kullandı.

Bölgede görülen kanser vakaları dolayısıyla kemik metastazına daha sık karşılaştıklarını kaydeden Gümüştaş, "Aslında daha çok mevcut kanserle alakalı. Bölgemizdeki kanserler yaygın olduğu için haliyle bunların kemiğe sıçraması yani kemik metastazında daha sık karşılaşıyoruz. Tedavideki yeni gelişmelerle (akıllı ilaçlar, immünoterapiler vs) hastanın beklenen ömrü daha uzun olarak görmekteyiz. Bu durum ilerleyen dönemlerde kemik metastazıyla karşılaşma ihtimalimizi artırıyor. Bölgede patolojik dediğimiz tümöre bağlı kırıklarla ilgili ortaya konmuş istatistik çok ancak klinik olarak uygulamada evet daha sık karşılaşabiliyoruz. Kemik metastazında en önemli konulardan biri kırık gelişmeden müdahale edilmesi. Kemik metastazlarında kapalı cerrahi yöntemlerle (RF ablasyon, çimentolama vs)çok iyi sonuçlar alınabiliyor" şeklinde konuştu.

Toplantının ardından konuşmacılara Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Çelebi ve hastane Başhekimi Uzm. Dr. Cemil Bayarslan tarafından plaket takdimi yapıldı.