DOKA Genel Sekreteri Onur Adıyaman ile Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün tarafından sözleşmesi imzalanan proje ile coğrafi işaret tescili olan Sürmene bıçağının üretim aşamalarını, üretim metodunu, tarihsel gelişimini ve yapım araçlarını sergileyen bıçak müzesi oluşturulacak.

Yapılması planlanan bıçak müzesinin, Sürmene’de tarihi bir geçmişe sahip olan bıçak kültürünü tüm yönleriyle gelecek kuşaklara aktarması bakımından ayrıcalıklı olduğuna dikkat çeken Adıyaman, müzenin hem milli ve kültürel değerleri geleceğe taşınması hem de turizm alanında yeni destinasyonlar oluşturması yönüyle çok önemli olduğuna işaret etti.

Coğrafi işareti olan Sürmene bıçağının yörede yaşayan insanların refahının artmasına katkı sağlayacağını belirten Adıyaman, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ülkemizde yaşayan herkesin ortak değeri olan belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması gerekiyor. Bu proje, Sürmene bıçağını koruyacak, pazarlama gücü katacak, bıçağın gerçek üreticilerini koruyarak kolektif bir hak olarak kırsal kalkınmaya ve ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. Bölgemiz turizmine de ayrıca ivme katacağını düşünüyorum. Bölgemizi geleceğe taşıyacak projelere destek vermeye devam edeceğiz.”

Sürmene’de bıçakçılığın 3 bin yıl öncesine kadar dayandığını ifade eden Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün, belediye olarak 2017 yılında Sürmene bıçağını tescil ettirdiklerini söyledi.

Bıçak müzesinin sadece Sürmene’ye değil bölgeye çok şey katacağının altını çizen Başkan Üstün, “Evliya Çelebi seyahatnamesinde gemilerini Yeniay limanında tamir ettiklerini ve kesici aletlerini de Sürmene’de demir ustalarına bilettiklerini yazmaktadır. Yani işin özü Sürmene’de bıçakçılık tarihi çok eskilere dayanmakta olup uzun yıllar boyunca oluşan bir kültür ve teknikle beraber günümüze gelmiştir” dedi.

“İlçemizin en önemli değerlerinden bıçakçılığı tarihçesinden yapılışına kadar müzemizde anlatacağız” diyen Başkan Üstün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sürmene ilçemiz, bölgenin sosyal, kültürel, tarihi, doğal ve ekonomik değerlerini canlandırıp ön plana çıkartacak ve bölgenin marka değerini arttıracak özellikler taşımaktadır. Tarihi konakları, pidesi, bıçakları ve çakıları ile önemli potansiyellere sahiptir. Var olan bu değerlerin hem korunması hem de geliştirilmesi bölgenin kalkınmasında avantaj sağlanacaktır.”

24 ay sürecek proje sonucunda yeniden oluşturulacak alanlarda turistik değerlerin ön plana çıkartılarak yeni istihdam olanaklarının yaratılması ve genç nüfusun yöreden göç etmesinin engellenmesi amaçlanıyor.