Aşık Sefai’nin yazdığı Osman Öztunç’un seslendirdiği “Kan Düşerken Toprağa” şiiri/türküsünün bir bölümünde yer alan;

"Kaldırırken sazımı gökyüzüne doğru,

"Üsküdar dan şahlandım dağlar ardına.

Ve kutlu bir vatan ve bayrak gölgesinde yiğitliğin,

Eğer noktalanacaksa bu vatan için ömrüm,

İsterse kalemini kırmasın hakim..." dizelerini hatırladım yine, yeniden.

Evet, saygıdeğer okuyucularım toprağa kan düşerken, içimiz kan ağlarken, analar karalar bağlarken futbol konuşmak, yazmak hatta düşünmek zuldür benim için.

On iki vatan evladının, Türk Çocuğu'nun, ana kuzusunun, babanın, eşin, abinin, kardeşin yüreğimize düşürdüğü kor, alev alev dağlarken bedenimizi geri kalan hiç bir mevzu gündem olmamalı ülkemizde diye düşünüyorum.

Yine Osman Öztunç’un "Benim Bozkurt Yurdumda" şiiri/türküsünde

"Hala tevekkülde mi kararlısınız yoksa.

Sükut neyi halleder yaran oyuk oyuksa..." dizelerinden hareketle artık Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı ve MİT’in terörle mücadele konusundaki stratejilerini, taktiklerini, zaaf ve ihmallerini sükutla karşılama, sükûnetle geçirme tabularını yıkmalıyız, terk etmeliyiz.

Ortadoğu’da onlarca, yüzlerce askeri üssü ve can düşmanı bulunan ABD’nin genelkurmayından, "Falanca askeri üssümüze teröristlerce yapılan sızma hareketi neticesinde çıkan çatışmada x askerimiz öldü." şeklinde bir bilgilendirme metni hiç duydunuz mu? Okudunuz mu?

ALLAH bir ben hiç duymadım, okumadım. Çünkü onlar yabancı bir ülkede askeri üs kurarken "sıfır risk" felsefesiyle hareket eder, askeri, teknolojik ve analitik ilminden taviz vermezler.

Peki bizim coğrafyasına, kültürüne, diline, dinine ve karakterine avucumuzun içi gibi hakim olduğumuz üç beş adım ötemizdeki üslerimize nasıl ve neden alçakça, hadsizce sızılabiliyor. Üstelik İHA, SİHA, drone ve bilimum görüntüleme teçhizatımıza, avantajımıza rağmen.

MSB’den yarın bir gün "On iki askerimizin şehit edildiği Hakurk Bölgesindeki falanca üs komutanı açığa alınıp hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmıştır." mealinde bir bilgilendirme paylaşımı neden yapılmaz? Hiç yapıldı mı? Elli yıldır toprağa emanet ettiğimiz Aziz ve Asil Türk Çocuklarının şehadetinde hiç mi sorumlu bir komutan olmamıştır?

Hem Irak’ta Bağdat’a hem Suriye’de Şam’a kadar bir devlet otoritesinin bulunmadığı halde MİT bu it sürülerinin sözde lider kadrosunu bulup leşlerini akbabalara yediremiyorsa elbette alkışlamayacağız. Yıllar önce Sayın Süleyman Soylu’nun bu konudaki sözü ve ahdi hala kulaklarımda.

Kabul etsek de, etmesek de aşağılık katil sürülerinden mütevellit pkk/ypg’nin Suriye’nin kuzeyinde hakim olduğu bir coğrafya, askeri tesisler, enerji alt ve üst yapısı, yönetim meskenleri, askeri araç ve mühimmatları, ulaşım arterleri kısaca sabit hedefleri var. Devletimiz bütün dünyaya ve aşağılık terör destekçilerine "Bölgede askerimize yapılan en küçük bir saldırıda Suriye’nin kuzeyindeki her tür canlı ve cansız variyet en vahşi, en acımasız ve en insafsız biçimde hedefimiz olacaktır." biçiminde angajman ilanı yapmalıdır.

Eee bölgede Rusya ve ABD’nin borusu nasıl susturulacak şeklinde soranlara bir hatırlatma yapalım. Bu coğrafyanın, bu milletin, bu devletin kaderini yedi düvele racon kesenler yazmıştır. Böyle tek tek kalleşçe ölmektense topyekûn bir savaş yeğdir.

Düşünebiliyor musunuz bir bölgede çıkan çatışmada altı Mehmetciğimiz şehit olmuş ve herkesçe duyulmuşken aynı bölgede saatler sonra bir üssümüze sızma vakası meydana geliyor. Hâlbuki o üste görevli her Kahramanımızın hazır, nazır, uyanık, tedbirli, kuşkulu olmaları gerekmez mi? Biz de yaptık zamanında. Bir çatışma, bir görüntü, bir duyum aldığımızda gözümüze uyku girmez pürdikkat kesilir ve cenke hazırlanırdık.

"Şaşırmayın, korkmayın, ürkmeyin ey Yiğitler!

Bakın etrafınızı sarıyor hain itler.

Korkaklığın faydası yoktur ecele bile,

Yaşamak haktır lakin istiklalinle bile." dediği gibi şairin Mehmetçik bu dökülen kanların hesabını soracaktır elbet. Onlara nacizane tavsiyem bir kardaşları şehit olduğunda o alana yüz kilometre mesafede bulunan her canlının tir tir titreyeceği Türk’ün intikamını tereddütsüz ve acımasız sahneye koymalarıdır.

Şehit olan Mehmetciklerimizin mekanı cennet olsun inşallah. Ailelerinin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, silah arkadaşlarının ve Aziz Milletimizin başı sağ olsun.

Bu deli sevdanın haykırışında ey gök ne durursun çök gayri!