Süper Lig’in başlamasına bir hafta kaldı. Sosyalleşme her alanda başladı. Turizmden tutun, çay toplamaya kadar sosyalleştik. Her ne kadar gece yarısı sokağa çıkma yasağı koyup öğleye doğru kaldırsak da Kovid 19 kanadının birini kırdık.

Bizi ilgilendiren sportif tarafı. Ligler haftaya start alıyor. Takımlarla ilgili yazılı ve görsel basına yansıyan fazla bir şey yok. Kulüpler sosyal medya üzerinden ya yemek tarifi veriyor ya da antrenman görselleri. İçeride ne yiyilip, ne içiliyor bilinmiyor. Kulübe girip çıkan yönetici sayısı bile sınırlı. Bir ya da iki kişi konuşuyor. Teknik adamlarda konuşanların sayısı da o kadar. İşin özü lig tarihinin en kapalı sırlarla dolu bir final bölümünü izleyeceğiz.

Ne gariptir ki pandemi döneminde en çok konuşulan ve yazılan kulüp Trabzonspor oldu. Yasak nedeni ile başkan Ahmet Ağaoğlu İstanbul’da kalınca, ortalık sessizleşmişti. Yasak kalkar kalkmaz formayı giyen Başkan kılıcı eline alıp sahalara indi. 10 gün içinde üç kez konuştu.

İlk olarak Pereira ve Hosseini’nin opsiyonlu imzaları ile bilgilendirme yaptı. Forması yakışmış. Sosyal mesafe nedeni ile “çak” kısmı eksik kaldı.

Sözleşmeleri sezon sonu biten Novak ve Sosa ile ilgili bilgilendirme yaptı. İki oyuncuda sorun yok. İkisinin de gönlünün Trabzonspor’dan yana olduğunun altını keçeli renkli kalem ile çizdi. Novak’ı yanında göremedik. Sosa’nın ailesi ile ilgili yazılanları kınadı. Katılıyorum. Sosyal medyanın kaderi bu. Ergen grubu ve troller at koşturuyor. İstediği gibi yazıp çiziyor. Çok takılmamak lazım. Özellikle aile konularına girmek ahlaksızlıktır. Bu alemde bunlara çokça rastlamak mümkün. Bir de siz gündeme getirseniz trollerin ve ergenlerin ekmeğine yağ sürersiniz. Kısaca onların amacına hizmet edersiniz. Başkan Ağaoğlu’nun açıklamasından sonra binlerce kişi “Sosa’nin ailesi için ne yazıldı” araması yapmış.  Başkan Ahmet Ağaoğlu bu çalışmanın takımın motivasyonunu bozma gayreti olduğunu söyledi. Katılıyorum. Siz de katkı sağlandınız. Düne kadar üç beş bin kişi biliyordu. Sayenizde milyonlara ulaştı!

Ağaoğlu bir de transfer haberleriyle futbolcuların kafalarının karıştırılmaya çalışıldığını söyledi. Bu her dönem olur. Sözleşmesi biten, piyasası oluşan  her oyuncu her kulübe yazılır. Menajeri dolaşır. Adam elindekini satmaya çalışıyor. Trabzonspor sözleşmesi süren Yusuf Yazıcı’yı Fransa’ya neden sattı? Ederini buldu, verdi. Menajer de aynı şeyi yapıyor. Takılmamak lazım. Kızın başını bağlamazsan doktor da ister, mühendis de..

Motivasyon asıl şimdi bozuldu. UEFA Trabzonspor’a Avrupa kupalarından bir yıl men cezası verdi. Bu ceza kalkar kalkmaz bilemem. CAS ne der o da belirsiz. Bildiğim bir şey var; bu durum halka açık şirket konumundaki Trabzonspor’a takoz oldu. Borsada hisseler çakıldı. Takım üzerinde moralleri bozdu. İmza atmayı sezon sonuna bırakan oyuncuların kafasını karıştırdı. Hatta başkan Ahmet Ağaoğlu’nun açıklamaları tatmin etmedi. Yok Galatasaray’da şöyle olmuştu, yok bilmem hangi takımda şu olmuştu. Bırakın onu bunu, sizde ne oldu?  Başkan’ın açıklamalarından çıkardığım küçük bir “kıble kaçığı” var!

Şimdi aklıma takılan deli soruları sizinle paylaşayım.

Bu işte ihmal olduğu kesin. Trabzonspor yönetimi üzerine düşeni yaptı mı?

Başkan Ahmet Ağaoğlu konuşmasında küçük eksikler olabilir dedi. O eksikler neler? Yemek tuzlu ise yenir mi?

Hukuk kurulu bu işlemleri takip etti mi? Lav edilen hukuk kurulunun eksikliği hissedildi mi?

Hukukçu yönetici Eda Lermi bu olayın neresinde var? Neden olaya müdahil olmadı?

Trabzonspor’a UEFA’dan yazı geldi, o yazı ihmale mi uğradı? Sümen altı mı edildi? Yoksa kayıp mı oldu?

Başkan Ağaoğlu bir gün önce Sosa ile ilgili magazin toplantısı yaptı. Konuya neden Fransız kaldı? Kulüpte Başkan’dan gizlenen yazışmalar mı var?

Bu olay borsada işlem gören Trabzonspor’a iki günde yüzde 20 kaybettirdi. Bu bir spekülatör işi mi?

Başkan Ağaoğlu, Sosa ve Novak haberlerinin takımın motivasyonu bozma planı olduğunu söylerken bu Avrupa kupalarından men edilme haberi takımda deprem etkisi yaratmaz mı?

Madem olan biten dedikodu. O zaman al Sosa’yı sağına, koy Novak’ı soluna, attır imzayı. Dedikodu yapanların lafı tıka ağzına. Mali durum yüzünden mi bu oyuncularla sözleşme imzalanmıyor? Kapı neden sürekli açık bırakılıyor?

Eski başkan Muharrem Usta’nın alacağı ile ilgili bir sorundan mı kaynaklanıyor? Guilherme transferi ile bağlantısı var mı?

Bu soruları çoğaltmak mümkün. Trabzonspor ligler başlamadan içerden, dışarıdan ayağına sıka sıka yürümeye çalışıyor. Krizi böyle yönetmeye çalışanlara tavsiyem; Sakız’ı çiğneyerek küçültemezsiniz?

Sessiz kalıp yolunuza devam edin…