Yakın dönemde "siyasette rüzgarı yönetmek" diye bir değerlendirmem olmuştu.

Yeterli sürenin geçtiği kanaati bende hasıl olunca bir değerlendirme daha zaruri oldu. Lakin birileri, özellikle  İyi Parti Trabzon, rüzgarı yok etmek gibi bir anlayışta. Birileri, sadece kendilerine rakip gördükleri kimi değerli ismi disiplin sürecini kullanarak partiden uzaklaştırdı ya da öyle zannediyorlar.

İyiler gitti, kalanlar arasında ve var olan gruplar kendi içinde adeta bir savaşa tutuştular.

Seçim yaklaştı ve saflar gittikçe sıklaşıyor.

Dün, bizi partiden uzaklaştıran ve bunun için omuz omuza veren isimler bakıyorum şimdi kanlı bıçaklı. İnsan az sağlıklı düşünse şunu der, "biz yokken olan insanlar, henüz parti kurma fikri ortaya atılınca elini taşın altına koyan insanlar bize meydanı bırakır mı?" Evet..

Bir düşünseler fark edecekler ki aslında ortak paydaları bizlerdik ve mecazen söylüyorum "biz daha ölmedik".

O kadar iç kavga ve hayaller gözlerini köreltti ki ne şehre gelen Papazı ne de partileri ile fikri bağı kalmayan Belediye Başkanlarını görebildiler. Herkesin elinde kalem kağıt bir makam seçiyor ve liste yapıyor.

Ne aynaya bakan var ne de kamuoyuna kulak veren...

Rüzgarın yönettiği egolara biz rüzgarı yönetmeyi tavsiye ettik.

Nasılsa kamuoyu araştırma şirketleri oy oranında artışı açıklıyor, nasıl oyumuzu artırırız değil nasıl bu artışı lehimize kullanırız hesapları... 40 yıl MHP'de aynı hesapları yaptılar onun için millet bu "siyasi hesap uzmanlarını" çok iyi biliyor, tanıyor.

Belediye Başkanlarının iktidarla kolkola girmesinde bir hayır var diyerek onlarda Uzun Sokak açılışında(!) bu yöntemi uyguladılar.

Onun için de muhalefet etmekte, en azından açılışını yaptıkları Uzun Sokak'ta oluşan tahribattan bahsedemiyorlar.

20 yıllık iktidar döneminde Akp içinde oluşan gruplar, kutuplar İyi Parti Trabzon yönetiminde 3-4 yılda oluştu.

Bu başarının altında tabii ki kırk yıl bu işlere kafa yoran tecrübeli isimlerin emeği büyüktür ve yadsınamaz..!

Rüzgarın yönettiği siyaset rüzgarda savrulan siyasiler yaratır. İyi Parti İl Başkanı, bir başka partinin ilçe Belediye Başkanından "emir ve talimat bekleyen, bir başka parti meclis üyesine koltuğunu teslim edebilen" Belediye Başkanının karşısında sessiz, tepkisiz ve maalesef kamuoyu nazarında aciz bir görüntü sergiliyor. Oysa defaatle siyasi rakip gördüğü isimlere karşı akıl hocalarının talimatıyla işlettiği disiplin sürecini bir kez olsun Disiplin Talimatına uygun işletmedi, işletemedi, işletemez...

Meydanı boş bulanlara en güzel cevabı Mevlana'nın sözüyle verelim;

"“Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük. Bir başka bahar için sadece yaprak döktük.”

Büyük emeklerle kurulan, talimat veya direktif beklemeden, risk alarak kuruluşunda olduğumuz partinin geleceğinde de olacağız. Bizim tarlada izimiz var, bizlerin izine basarak yürüyenlerin harmanı sahiplenmesi beyhudedir. Daima siyasetimizin merkezinde Devlet, Millet oldu, olacak...

Küçük insanların kendince büyük oyunları, büyük hesapları ve kamuoyunda hiçbir karşılığı olmayan isimlerle listeler oluşturmaları sonuçsuz kalacaktır.

Biz buradayız ve Sezai Karakoç'un dediği gibi;

Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır

Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır

Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır

Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır.

Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır...