Bu günlerde Trabzonspor’un en çok ihtiyaç duyduğu kelime…

Nereden başlayacağımı inanı ben de bilmiyorum ancak yanlış yapa yapa doğruya ulaşma şansımız yok.

Eskiden sadece Trabzonspor’un forması bile maç alabiliyordu, anladık formanın içi boş ancak bu formayı, futbol dünyasında temsil eden Başkan ve olmayan yöneticiler, sahada temsil eden sözüm ona teknik ekip ve o formayı sırtına geçirip hiç olmazsa aldığı parayı hak etmek için emek sarf etmeyen emek hırsızı futbolcular…

Sizin hiç biriniz asla anlı şanlı Trabzonspor’u temsil edemezsiniz.

Trabzonspor camiası öyle bir hale geldi ki liyakatsiz Başkan ve avanesi, beceriksizlikte onlardan aşağıya kalmayan futbolcular ve hoca…

En önemlisi de başkanın paralı şakşakçıları olan taraftar gurupları…

Düşün artık Trabzonspor’un yakasından…

İki yıl öncesinin şampiyon takımını bu kadar aciz durumlara düşürmek için de ancak bu kadar yanlış yapılanma yapılabilir.

Bu gözler, Rodaega, Shorlot, Cornelius, Ekuban, Hugo, Edgar, Gervinho, Hamsik, Perez, Wakeme, Pereira, Filip Novak, Bosingva, Cardozo ve daha nicelerini gördü…

Şimdi izlemek zorunda kaldığımız futbolculara bak, Trabzonspor başkanlığı bu kadar kolay olmamalı, bu formayı giymek de bu kadar kolay olmamalı.

Şimdi dönelim başa…

Bir takım kuruyorsunuz hocası gidici, aldığınız futbolcuların hiç biri orjinal değil hepsi çakma. Az boz kaliteli olanları da bilerek Afrika kupasına göndermişsiniz, elinizdeki bütün futbolcularınız satılık, hepsi birer birer ayrılıyor. Kendi yetiştirdiğin Abdülkadir’i Abdülkadir ile birlikte yok ettin bir de üçüncü olacakmışsın hedefin kupa imiş…

Daha rakip ceza alanına gidemiyorsun hedefin kupa, adama gülerler.

Evet sağduyu dedim diyeceksiniz ki yerden yere vuruyorsun, tam da sağduyulu olmanın zamanı. Bu yönetimin Trabzonspor’a vereceği bir şey yok.

Sponsordan aldığı paraları hem kalitesiz futbolcu alırken kullanıyor hem de bu kalitesiz futbolcuları gönderirken harcıyor. Yani anlayacağınız bir futbolcuya iki kere para veriyoruz.

Bu yönetimin transfer yapmasını istemiyorum eldeki futbolcularla nereye kadar giderse oraya kadar gitsin. Hocanın futbolcudan anladığı yok, dolayısıyla olası bir hoca değişikliğinde tekrar sil baştan olmasın. Transfer izleme komitesi eğer tavsiye ettiği futbolcular alınmıyorsa derhal istifa etmeli eğer yine bu alınan futbolcular onların tavsiyesi ile alınmışsa yine istifa etmeli.

Bu akşamki maç da gösterdi ki galip gelmek için en az rakibin kadar mücadele edeceksin ve de rakip kaleye gideceksin. Rakip kaleye gidecek bir organizasyonun yoksa, rakibin Rizespor gibi güçsüz bir rakip de olsa kaybetmeye mahkumsun.

Bu takımdan kesin gitmesi gerekenleri açık açık yazıyorum.

Baniya, Benkoviç, Eren, özelikle de Berat, Fountas, Uğurcan (Uğurcan yediği gol ile kafa olarak Trabzonspor’dan ne kadar koptuğunu göstermiştir.)

Bu takıma 11 tane Mendy lazım.

Hakem mi tam bir eyyamcı, bütün takdir haklarını Rizespor için kullanmış.

Uzatma dakikalarında Fountas formasından arkadan çekiliyor % 100 penaltı ancak Fountas bile penaltı istemiyor.

VAR görmüyor, hakemin haberi yok.

Bir sözüm de Rizespor taraftarı ve futbolcularına; sizin rakibiniz Trabzonspor değil. Trabzonspor şu anda sizden daha kötü bir takım olabilir ancak Trabzonspor tarihi bile sizi boğar, boğazınızda kalır.

Trabzonspor’u yenerek dünya şampiyonu gibi sevinmeniz Trabzonspor’un büyüklüğünü gösterir.

Trabzonspor’a karşı gösterdiğiniz reaksiyonu İstanbul’un üç takımına da göstermenizi tavsiye ediyorum…