Her seçimde aynı durum; seçmenin yüzde ellisi adayın özelliklerine göre oy kullanırken  yüzde ellisi de partisi ve lideri için oy kullanmakta. Bu siyasi gelenek çok zor değişir. Bu geleneği yıkarak sadece kendi donanımları ve çabalarıyla kazanan adaylar bir marka olurken, koltuklarına daha sağlam oturmaktalar.

Dolayısıyla bu seçimde de, yerelinin sorunlarına vakıf olan,  seçmen beklentilerini  iyi okuyan, iyi bir hikayesi olan, seçmenle iyi iletişim kuran ve partisinin lideri köstek olmayan Başkan adayları daha şanslı olacaktır.

Psikolojik bir mücadeleye dönen seçimlerde iletişim ve lideriniz çok önemli.

Sloganların hatta vaatlerin bile birbirine benzediği süreçte seçmenin (birkaç aday hariç) bir adaya oy vermesi için en önemli etken yine lider olarak görünüyor.

Diyebiliriz ki ülkemizdeki siyasi kültür genel seçimlerde de, yerel seçimlerde de fazlaca lider odaklı…

Eskiden seçmenler kendilerini fikir ve ideolojiler üzerinden tanımlarken şimdilerde bir lidere taraf olup, kişiler üzerinden siyasi kimlik ortaya koyuyorlar… Çünkü liderler temsil ettikleri partilerinin önüne geçmiş durumdalar.

Çoğunluk seçmen parti liderinin geçmiş karnesine ve  inandırıcılığına göre oy kullanacaktır.

Dikkat ederseniz adaylardan ve partilerin ilkelerinden çok liderlerin eylem ve söylemleri konuşuluyor.

Dolayısıyla partilerini şekillendiren, nerede konumlandırılması gerektiğine karar veren lider, parti başarısının ve başarısızlığının en önemli nedeni olacaktır. 

Bu da liderlerin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini  gösteriyor.

Seçmeni ile duygusal bağ ve iyi bir iletişim kuramayan lider, kendini anlatamadığı gibi güven de vermiyor.

Partilerinde yaşanılan kırılma ve siyasal değişimleri yönetemeyen lider, başkan adayları ne kadar başarılı olursa olsun, onları geride bırakıyor.

Siyaset yönetme olduğu kadar seçmeni yönlendirme algısını oluşturma faaliyetidir.

İyi bir lider, doğru bir iletişimle seçmeni yönlendirebilmeli ve ikna edebilmelidir.

İmajını ve hatalarını onarabilmelidir.

Vücut dili, konulara hakimiyeti, sorulara verdiği cevap, seçmenle iletişimde kullandığı üslup bir liderin en önemli gücüdür.

Seçmen belirsizliği sevmez. Lidere baktığı zaman güven konusunda bir endişe duymak istemez.

Özellikle çizgisi belli olmayan seçim odaklı partilerin liderleri bu hususiyete dikkat etmeli, hitap ettikleri kitlenin ilgisini ve beklentisini sıcak tutmalı, yanlış yapmamalı..

Yoksa ilk kırılma ve başarısızlık partiyi dağıtır. 

Sonuç olarak; Bugün her partiden çok kıymetli başkan adayları var. Adaya ve donanımına bakarak oy vereceğini ifade eden seçmenlerin, adayın partisini ve de partisinin liderini göz ardı etmeyeceklerini, çoğu adayların da, partileri ve liderleri yüzünden oy kaybedeceklerini, ve başarısız olacaklarını bilmelerini isterim.

Ülkemizde belediye başkanı olmanız önemli bir sorumluluk ve büyük bir başarı.

Bir siyasi lider olmuyorsunuz ama hizmetlerinizde kabul görürseniz, marka hatta  kentinizin lideri oluyorsunuz…

Not; Lider ve adaylar konusunda isim ve örnek vermedim. Siz değerli okurlarıma kimin marka olduğunu veya olacağını, kimin hangi lider yüzünden başarısızlıkla karşı karşıya kalacağını söylemeye gerek var mı?