Trabzonspor, İstanbul’da Galatasaray’ı 3-1 yenerek, şampiyonluk yolunda önemli bir engeli daha aşmış oldu. 
Geçen hafta Ankaragücü maçında hiç beklenmedik bir şekilde kaybedilen iki puan sonucu moraller epeyce bozulmuştu. 
Bu moral bozukluğu sonrası, Trabzonspor’da en çok merak edilen konu; Galatasaray deplasmanda yenebilecek miydi?
Galatasaray maçında bir kez daha gördük ki, Trabzonspor her zaman zoru sever, zoru başarır. 
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Başakşehir’e karşı bu sezon kaybetmeyen, aksine başarılı sonuçlar alan Trabzonspor’un kaybettiği puanlara bakıyoruz ve üzülüyoruz. 
Kendi sahasında Ankaragücü ile berabere kaldı, Denizli’ye yenildi, Göztepe ile de berabere kaldı. 
Şimdi gel de bu puanlara yanma!
Yenilmezlik serisini 15 maça çıkaran Trabzonspor, Galatasaray karşısına ideale yakın bir kadro ile çıkmasının rahatlığını yaşadı.
Çünkü, Ankaragücü maçında hücum oyuncuları Ekuban ve Nwakaeme’yi çok aradı.  Onların dönmesi, Trabzonspor’un hücum gücünü daha da artırdı.
Her iki takımda maça iyi başladı. Karşılıklı pozisyonlarda yakalandı. Bana göre maçın kırılma anı 31. Dakikada Feghouli’nin kırmızı kart görmesiydi.  
Bu dakikadan sonra sahada 10 kişi mücadele eden Galatasaray’ın direnci epeyce kırıldığını düşünüyorum.
41. dakikada Kuzeyin oğlu Sörloth’un düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı gole çeviren kaptan Sosa, Trabzonspor’u 1-0 öne geçirdi ve ilk yarı bu skorla sona erdi.
Trabzonspor, ikinci yarıda, 10 kişi kalan rakibi karşısında üstünlüğünü acaba koruyabilecek miydi?
Kafalarda çok soru işaretleri vardı. Çünkü daha önce birçok öne geçtiği maçta puan kaybetti.
Ankaragücü maçına oranla, Galatasaray karşısında sahada daha derli toplu bir Trabzonspor seyrettik. 
Ama eksiklerimiz yok mu? 
Mesela hala geri dönüşlerde ve final paslarında sıkıntı yaşıyoruz. 
Dakikalar 70’i gösterirken kaptan Sosa dümene geçti ve arka direğe yaptığı mükemmel ortayı Novak aynı güzellikte ağalara gönderince Galatasaray’ın umutlarını bitiren gol oldu.
Maçın uzatma dakikalarında Galatasaray maçı 2-1’e getirse de son sözü Kuzeyin oğlu Sörloth söyledi. Kendi gayretiyle kazandığı topu yaklaşık 40 metre sürdü ceza sahasına girerek topu Galatasaray ağlarına bırakarak maçın sonucunu tayin etti.
Galatasaray maçında özellik Kamil Ahmet, Abdulkadir Parmak, Sosa, Ekuban ve Novak’ı çok beğendim. İnanılmaz mücadele ettiler.  
Abdulkadir Ömür’e de bir parantez açmak istiyorum. Ondan final niteliğindeki kalan maçlarda çok daha farklı bir performans bekliyorum. 
Maçın hakemi Cüneyt Çakır’a gelecek olursak, Trabzonspor’un kazandığı penaltı, kırmızı kart pozisyonlarında VAR devreye girdi.  
VAR devreye girmesiydi, Trabzonspor yine hakem faciası yaşayacaktı. Cüneyt Çakır’ı VAR kurtardı.
Galatasaray maçında bana göre gördüğüm en büyük eksiklikler defans, özellikler stoperler beni korkutuyor. 
Yine maç boyunca gol kralı Sörloth’a doğru dürüst bir tane asist yapamadık. Sörloth başka bir takımda olsa leblebi gibi gol atardı.
Artık geriye dört tane final maçı kaldı. Eğer şampiyon olmak istiyorsan ne yapıp edip bu dört maçı kazanıp, rakip Başakşehir’in puan kaybetmesini bekleyeceğiz.
Bana göre, Trabzonspor konsantre oldu mu yenemeyeceği takım yoktur. Ekuban’ın, Nwakaeme’nin dönmesiyle birlikte, Trabzonspor’un bundan sonra kolay kolay puan kaybetmeyeceğini düşünüyorum.
Bundan sonra güzel futboldan daha ziyade sonuca gidebilmek, sahadan galibiyetle ayrılabilmek. İnşallah Trabzonspor zoru başaracak.

ÇÜNKÜ O SENE BU SENE…