Trabzonspor camiası, UEFA Konferans Ligi Avrupa Play-Off turu ilk maçında Roma karşısında iyi oynamasına rağmen 2-1 kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor.

İlk yarının geneline baktığımız zaman topa daha çok sahip olan, arzulu ve istekli bir Trabzonspor izledik.

Karşınızdaki takım İtalya’nın devi Roma takımı.  Onun için çok daha dikkatli olmalı ve en küçük bir fırsatı bile değerlendirmek lazım.

Fırtına ilk yarıda final paslarında biraz daha dikkatli olabilseydi çok daha farklı bir sonuç ortaya çıkabilirdi.

Roma oyunu kendi sahasında kabul edip hızlı hücumlarla Trabzonspor kalesinde gol aradı.

Özellikle Nwakaeme ve Gervinho’nun kanatlardan yapacakları bindirmelere karşı çok iyi önlem aldılar, adeta adım attırmadılar.

İlk 45 dakika boyunca konuk Roma hemen hemen hep sol kanadı kullandı, hep İsmail’in tarafından geldiler. Her gelişte de etkili oldular.

İsmail sürekli içeri kaçıyor, içeri kaçınca da kanat oyuncusunu önünde bomboş bir koridor oluşuyor, adam paylaşımı hiç yok. İsmail böyle devam ederse forma şansını çok az görüyorum.

Kısacası İsmail şu ana kadar oynadığı oyunla, Trabzonspor’un sol tarafına ilaç olmadı.

Golsüz sona eren ilk yarının ardından ikinci yarıda, açıkçası İsmail- Trondsen değişikliği bekliyordum.

İkinci yarıya da aynı 11’le sahaya çıkan Trabzonspor’dan daha pozitif bir futbol bekliyorduk ama beklenilenin tam aksine bu kez sahayı daha iyi kullanan bir Roma takımı izlemeye başladık.

55. dakikada sağdan yapılan ortada her zaman olduğu gibi İsmail yine rakibini kaçırdı ve Pellegrini’nin golüyle bordo mavililer 1-0 geriye düştü.

Yaptığı hatalardan sonra İsmail’i kenara alan Abdullah Hoca, Trondsen’i saha sürdü.

Trondsen oyuna girdikten sonra solbek mevkiinde iyi mücadele etti ve görevini en iyi şekilde yapmaya çalıştı.

Her şeyden önce İsmail’den çok daha fazla o bölgede güven verdi.

+++

Tekrar maça gelirsek, beraberlik için sık sık rakip kaleyi yoklayan Trabzonspor 63. dakikada aradığını buldu. Gervinho’nun yerine oyuna giren yeni golcüsü Cornelius, bir dakika sonra mükemmel bir gole imza atarak hem Trabzonsporluları hem de Türk futbolseverleri sevince boğdu.

Taraftarın muhteşem desteğini arkasına alan Trabzonspor ikinci gol için rakip kalede önemli fırsatlar da yakaladı ama bir türlü sonuca gidemedi.

Özellikle Nwakaeme ile önemli fırsatlardan yararlanamadı.

Trabzonspor yakaladığı pozisyonları gol yapamayınca futbolun altın kuralı devreye giriyor.

Nedir o? Atamayana atarlar.

Maçın sonlarına doğru kornerden gelen topu herkes seyredince Shomurodov topu boş kaleye göndererek Trabzonspor’un hayallerini bir kez daha yıktı.

Bu golde herkesin hatası vardı. Çünkü herkes seyretti.

Tekrar söylüyorum, Trabzonspor böyle goller asla yememeli.

Böyle goller yemeye devam ederse canı acır, yazık olur.

Bu maçta bir başka ayrıntı ise ille de golü ben atayım hastalığı vardı.  Maalesef bazı oyuncularımız bu maçta bencil oynadı.

Yine Berat- Abdulkadir Ömür değişikliğine bir anlam veremedim.

Berat çıkıyorsa, Abdulkadir Parmak’ın girmesi gerekmez miydi?

Berat’ın bu sezon ki performansını beğenmiyoruz ama o çıktıktan sonra top hep Roma’da kaldı.

Takımın direnci düştü. Orta saha tamamen Roma’nın eline geçti.

Neyse yapacak bir şey yok. İnşallah bu hatalardan ders çıkartıp rövanş maçında daha farklı bir Trabzonspor izleriz.

Roma maçı artık geride kaldı.

Gözler Pazartesi günü oynanacak olan Sivasspor maçına çevrildi.

Haftaya lider giren Trabzonspor, Sivasspor’u yenerek liderliğini devam ettirmek istiyor.

Güzel bir maç daha bizi bekliyor.

Kalın sağlıcakla…