Ülkem sıkıntılı günler geçiriyor. Gerek iç meselelerimiz ve gerekse şimdiden yavaş ortay çıkmakta olan cephelerimizde yalnız kalmaya başladık.

Şu anda ki durum ülkem geneli ekonomi , eğitim  iyi değil.  Aile’nin durumu iyi değil vb. gibi diğer alanlarda görünür bir sıkıntı var. Bunlar ve bunlar gibi diğer alanlarda ki sıkıntılarımızın bertaraf edilebilmesi için mutlak şekilde ortak aklı hayatımızda baş tacı etmemiz kaçınılmazdır.

Doğu Akdeniz’de ki gelişmeler sonucu olarakta hemen tüm emperyallerle bir savaş durumu ortaya çıktı. Ayrıca Ermenistan’ın kafa karıştırıcı tutum takınarak Azerbaycan’a saldırması karşısında ülkemiz ikinci cephe olarakta Kafkaslarda savaş durumuna geçti.  Rabbim Reisimiz Erdoğan’ın yar ve yardımcısı olsun.

İç sorunlarımızda yukarıda yazdım ortak aklı hayata geçirmeliyiz. Ortak akıl dediğim  bu korona günlerinde Sağlık Bakanlığımız nasıl yaptı ise diğer Bakanlıklarda ekonomi, eğitim ve aile gibi Bakanlıklarda ortak aklı hayata geçirerek bilim kurulları kurarak  meselelerimizin çözüm yoluna gitmelidir. Tüm bu iç meseleler bir akıl tarafından çözüme kavuşturulması biraz güç gözükmektedir.

Dış savaş cephelerinde ise mutlaka yanımıza birkaç ülkeyi almamız ülkemizi bir sıkıntıyla karşılaşmamızın önüne geçirecektir. Burada Doğu Akdeniz’de tüm Emperyaller Amerika’sı, Fransa’sı ve İsrail’i bir olmuş durumdadır. Hatta durum o boyutlardadır ki adı açıklanmayan altı ülke daha  İsrail’le mutabakat imzalayacaklarmış! Tüm Bu gelişmeler bizlere doğal bir sonuç olarak mutabakatlar yapmamızı kaçınılmaz kılmaktadır. Şimdi bana Nizamettin Hocam Kimlerle mutabakat yapalım dediğinizi duyar gibiyim. İndi görüşüme göre Rusya, Suriye ve Mısır’la görüşmeler yapmamız milli menfaatlerimizi uygun gibi durmaktadır. Doğallığı şudur ki  yazdığım devletler sıkıntılı olabilir. Fakat burada önemli olan menfaatlerimiz ise bu durumda görüşmeler yapmamız niçin sıkıntılı olsun?

Doğrudur Suriye’de Esad sıkıntı gibi durmakta. Mısır’da Sisi sıkıntı gibi durmaktadır. Fakat önemli olan milli menfaatlerimiz ise onlarla da görüşme masasına oturmamızda bir sakınca olmamalıdır. Eğer bizler görüşme masasına oturamazsak bu durumda bu yazdığım devletler farklı mutabakatları hayata geçirebilmekte. Yani ne bileyim bir İsrail’ler masada onları görebiliriz. Bu durumda kendimizi bölgemizde emniyete almak istiyorsak zorda olsa bu ülkelerle masaya oturmamızda bir engel olmamalı.

Kafkaslar ’da Türki Ülkelerle mutabakat yapmamız Azerbaycan sorununda Allah’ın izniyle bir kolaylık olabilir. Zaten Türki ülkeleri şimdiye kadar ne hikmetse bir türlü önceleyemedik. Bundan sonra Azeri meselesi bir vesile olurda onlarla da ekonomik, bilim ve eğitim sahalarında mutabakatlar yapabiliriz. Bizler bu alanları boş bıraktığımızda doğallık bu ya bu durumda onlar da bu ihtiyaçlarını başka ülkelerle yapmaya gitmektedirler. Bir Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi Türki ülkelerle mutabakatlar yapmamız bizlerin milli menfaatlerine uygun bir iş olacağını düşünmekteyim.

Dostlarımızın sayısını artırma yolunda ilerlemeliyiz. Düşman üretmek kolaydır. Şimdi ki durumda sanki biraz coğrafyamızda yalnız kalmış gibi bir durum var. Reisimiz zor Günlerden geçmekteyiz.  Allah yar ve yardımcınız olsun. Kolaylıklar dilerim…