Son şampiyon Karadeniz Fırtınası, dün akşam bu sezon Kadıköy'de oynadığı on beş maçın beşini kazanamayan Fenerbahçe'nin misafiriydi. Lider Galatasaray'ın epey gerisine düşen Jorge Jesus'un takımı ne yapıp edip maçı kazanmak zorundaydı. Dünkü maç, Hırvat teknik direktör Nenad Bjelica'nın takımı için ise prestijden ibaretti. Anlaşılacağı üzere, stresin daha hakim olduğu taraf Fenerbahçe'ydi.

Trabzonspor maça Marek Hamsik ve Edin Vişça gibi yıldızlarıyla başladı. İlk on dakika topa hakim olan Fenerbahçe golü de bulan taraftı. Batshuayi'nin golünde takım savunmasının basiretsizliğine, genç Arda Güler'in özel yeteneğine şahit olduk. İlk yarı boyunca topun daha çok sahibi Fenerbahçe olsa da, Marek Hamsik ve Larsen ile kaçan pozisyonlar seyrettik. İkinci yarıda farkı artıran Fenerbahçe, Bordo Mavililer'in moral olarak çökmesine neden oldu. Teknik direktör Nenad Bjelica'nın dört oyuncu birden değiştirmesi sahadaki oyuna olumlu tesir etmedi. Sahada mücadele eden fakat yetenekleri sınırlı olan oyuncu grubuyla oynayan bir Trabzonspor vardı. Vişça, Hamsik ve Trezeguet gibi isimlerin dışındakiler düz oyunculardı. Son bölümde Trezeguet'nin attığı penaltı golü farkı ikiye indirse de mağlubiyete engel olamadı. Sonradan oyuna dahil olan Maxi Gomez ile kaçan fırsatın affedilir yanı yoktu. Maçın genelinde daha iyi olan taraf maçı da kazandı. Fenerbahçe zorlu maçtan üç puan almasını bildi.

Dünkü Trabzonspor maçı hiç haketmedi. Üçüncü bölgede üretkenlik sıfırdı. Trabzonspor'un başında bir maçlığına Pep Guardiola olsa da sonuç yine aynı olurdu. Dün akşamki maçta hocaya katılmadığım tek konu, Hamsik ve Vişça'yı son düdüğe kadar sahada tutmamasıydı. Gomez, Umut Bozok, Bardhi, Eren Elmalı ve Doğucan gibi isimlerin büyük Trabzonspor'un oyuncuları olmadığını ispat ettiler. Abdülkadir Ömür'ün kötü oyunu ise başka bir tez konusu. Markovic'in tercih edilmemesi de hocanın ilginç davranışıydı. Sanırım gelecek sezon onu hiç düşünmüyor. Şampiyon kadroyu darmadağın edenler, dünkü mağlubiyetin ve yetersiz futbolun ana sorumlusudur. Hırvat teknik adama Trabzon'da demiştim işinin çok zor olduğunu. İşi, benim dediğimden de daha zor! Bu saatten sonra yapılacak olan gelecek sezonun hazırlık kampına kadar gelen ve giden oyuncuların tamamlanması, mali ferahlık ve doğru kadro mühendisliği.