Türk Tarih Kurumu'nun başına Ensar Vakfından birini atayan, muhalif belediyeleri yaptığı yardımlardan dolayı vatan haini ilan eden siyasi hükümet ile Dünyanın öbür ucuna bir tek vatandaşı için uçak gönderen Türk devletini mukayese edemeyiz.

Her zaman söylediğim gibi dünya insanlığının merhami vicdanı Türk Milletidir. Diğer dünya milletleri ise pragmatizm örneği sergileyerek kendi burjuva sınıfının çıkarlarını koruma doğrultusunda kendi milletlerini bile ölüme terk etmişlerdir. Bu coğrafya toprağa ilk tohumlar atıldığı tarihten beri savaşla ve kanla yoğruldu.

Nice büyük imparatorluklar bu topraklarda yıkıldı, nice yenilmez ordular bu topraklarda parçalandı, nice milletlere mezar oldu Anadolu... Ancak hiçbir millet Türk Milleti kadar iyi dayanamadı. Böylesine coğrafyaya sıkıca tutunmasının nedeni duygudur, vicdandır, adalettir, hissiyatlara karşı saygıdır. Hiç kimsenin dinine, mezhebine, örfüne, adetine karışmadan; üstüne kendi milletiyle eşit hakları vermesidir. Yüz yıl önce bir talihsizlik yaşasak da kandırılanlar mahcubiyet içinde pişmanlıklarını yaşamaktadırlar.

Bilinmelidir ki Aziz Türk Milleti, derin ve kudretli geçmişinden pay alarak Anadolu'ya maya çalan şanlı bir millettir.

Bugün huri tüccarı dini hokkabazları, kabir azabından koruyan kefen pazarlayan, cenneti kendine ayırıp cehenneme adam postalayanları, içlerindeki Türk ve Atatürk düşmanlıklarıyla ülkenin kurumlarını ele geçirmeye çalışanları hiç konuşmak ve yazmak istemiyorum istemiyorum. Tanrı'nın kut verdiği bu asil millet, bu kadim coğrafya nasılsa bir gün bu irinleri vücudundan atacaktır.

Türk devletinin ulu vicdanıyla merhamet eli dünyanın hangi ucu olursa olsun uzanıyorsa bu gururu konuşmak en doğrusudur.