Ustaömeroğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Basında okudum. ‘Akçaabat Deniz Dolgulu yeni yol yapılsaydı tır kazaları yaşanır mıydı?’ sorusuyla tartışma başlatılmak istenmiş. Pekala başlayalım bakalım; Minibüs görevini tam yapmayacak. Tır görevini tam yapmayacak. Yaya görevini tam yapmayacak. Minibüs yolcusu ayakta gitmeye razı gelip görevini tam yapmayacak. Yaya geçitlerine uyulmayacak. Trafik işaret ve lambalarına uyulmayacak. Ulaşım master planı yapılmayacak. Güney Çevre Yolu hala kulaklarda hoş bir seda olarak kalmaya devam edecek. Raylı sistem lastik tekerlekli toplu taşımayı aşamayacak ve devamlı bahanelerle engellenecek. İnsanlardaki trafik eğitimsizliği "Bir şey olmaz. Olursa da kader" denilip ciddiye alınmayacak. Devlet Karayolu üzeri günlük ticari ve sosyal aktiviteler için cazibe yolu olacak. Burada hiç bir istatistiki bilgi yok sayılacak veya tutulmayacak. Trilyonlar harcanan ve transit olması öngörülen Samsun Sarp Yolu artık şehir içi yol haline gelecek. Vs vs vs. Bunlar hiç dert edilmeyecek. Sonra da dolgu kenti olmuş Trabzon'un ayakta sağ kalan tek denizi doldurulup yol yapılarak yukarıda saydığım bu görev ihmallerini ört bas edecek. Ha da la havle vela kuvvete… Hakikaten pes. Vallahi pes.”