Trabzonspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın Süper Lige kötü hatta çok kötü başlangıçlarını bahanelendirmek, yönetim departmanlarını aklamak, taraftarlarını cambaza odaklamak gayesiyle sanal suçlular, sorumlular yaratmak gerekiyordu futbol burjuvazisince.

Bu manada, en kısa ve kolay yoldan  Kolezyum’a atılacak kurbanlar kuşkusuz hakemler ve MHK başkanı içinden seçilecekti.

Damnatio at bestias ( hayvanlara mahkumiyet) cezasında, teşbihte hata olmaz, yırtıcı hayvanlar yerine ilgili kulüplerin başkanları, fanatik taraftarları, kalemşorları, kadrolu ve yalama yorumcuları, dijital ve yaygın medya birimleri gerçekleştiriyor sportif idamı, vahşeti.

O atışı neden tekrarlattığını bilmiyorum ama kasıtlı olduğuna da inanmak insafsızca olur. Niyet okuma içgüdümün masumiyetine güvenerek vardığım kanaat, rakibin bu denli vaziyetsiz yakalandığını görünce Augusto’nun atışı yerinden yapmadığına olan zannıydı. Yani atışın kullanıldığı noktayı görmedi ve durumdan vazife çıkardı.

TFF Başkanı Sayın Hacıosmanoğlu’nun da acele bir şekilde vakaya dahli sadece Trabzonspor’un feveranı dolayısıyla değildi. Yıllardır FB camiasınca GS’lı etiketi yapıştırılan hakemlerin başında gelen Arda Kardeşler’in sportif katli Sayın Ali Koç’a da bir seçim hediyesi, desteği olacaktır tereddütsüz.

Geçen haftaki futbol sefaletini hakemler üzerinden masumlaştıran yönetimimizin tavrı neticesinde Gaziantep mücadelesinin bu meyalde cereyanını bekliyordum zaten. Fatih Hoca’nın da onayladığı gibi bu durum takımın iştahını, isteğini ve en önemlisi motivasyonunu derdest etti. Yani yine, yeniden ayağımıza sıktı başkanımız, yönetimimiz.

Fatih Tekke’nin "Bu futbolun hakem konuşacak yüzü yoktur." beyanına alkış tutacak, gelecek haftaya ümitlenecek oldum ki Trabzonspor resmi hesabından başlayan ve ekranlara taşan hakem demagojisi ile karşılaştım. Gelecek haftalarda hiç bir şey değişmeyecek demeyi isterdim de üzgünüm her şey daha kötüye gidecek. Artık Hocamızın da yönetimimizin de raf ömrü daha kısa.

Dünkü maç özelinde futbol adına yazılacak, değerlendirilecek, analiz edilecek doneler olmadığı için arka planda yakaladıklarımızla devam edelim.

Maç sonu Fatih Hoca’nın yaptığı basın toplantısı ilginçti, trajikti, düşündürücüydü. Bir kaç tespiti üzerinde zihin jimnastiği yapalım beraberce.

Taktik strateji ve disipline aykırı oynamakla suçladı takımını. Hem de kızgın bir yüzle, çatık bir kaşla. Bu otorite zaafiyetinin itirafı değilse gereğini yapmalıydı ya da yapacaktır bekleyip göreceğiz. Yapmalıydı bölümü için oyundan alınanlara bakıyorum da onlar zaten oyunda olmayanlardı.

Saviç’i övdü, Ounachu’yu eleştirdi isim zikrederek. Bu tavır takım barışına nifak sokabilecek unsurlar içerir. Bunu tekrarlama Hocam.

Herkesin gördüğü, alkışladığı, takdir ettiği Eskihellaç performansını bahse değer görmedi. Bu durumda kaos futbolu eleştirisi içinde Mustafa’yı kastettiğine dair şüphelerimiz oluştu. Maçın son on beş dakikasını tek başına oynayan, sürükleyen, direnen bir futbolcuya hakkını teslim etmiyorsanız bir karın ağrınız var demektir. Şunu da ifade etmek istiyorum ki Mustafa’yı sol bekte değil altı ya da sekiz numara da kullanmak daha yararlı, verimli olacaktır.

‘FB ve GS dışındaki takımlardan daha kaliteli bir kadroya sahibiz’ beyanı sezonun hedefini ortaya koydu gibi. Ancak üçüncülüğe adayız demektir bu. Yanılıyorsun Fatih Hocam. Takımımız bu iki takımı saymazsak bile yüksek transfer bedelleri ve maaşları dışında Süper Ligdeki ortalama kadro kalitesindedir. Hiç bir takımı daha çok koşmadıkça, istemedikçe, motive olmadıkça mağlup edemez.  Bütün sezon dün geceki vaziyette, eziyette devam eder.

Bir detay var ki maçı ekranda izleyenler şahit olmuştur. Bütün futbolcularda bir gerginlik, küslük, negatiflik akıyor resmen. Bu ne kardeşim kimsenin yüzü gülmüyor. Oynayan mutsuz, sonradan giren mutsuz, oyundan çıkan mutsuz. Galiba içeride kazan fena kaynıyor. Yakında göreceğiz, duyacağız muhtemelen.

Hep yazmaktan gına gelse de kendimi tutamıyorum. Bu Olaigbe’nin scoutu kim merak ediyorum. Örneğin Esenler Erokspor’un yüz elli bin dolara kiralayıp yüz yetmiş beş bin dolara satın alma opsiyonu koyduracağı Olaigbe için kulübü beş milyon euro zarara uğratan kimse, kimlerse lütfen teşhir edilsin. Bir diğer merakım da bu futbolcunun antrenman performansıdır. Altı maçtır sıfır katkı ve ilk on bir oynama konforu aklımızı yoruyor da. Bence Trabzonspor seviyesinde olmasa da Sikan bir kaç gömlek daha üstün Kazeem’den...