Bugun...


Ali KOCAMAN

facebook-paylas
ÇOKLU KALİTE YETMEZLİĞİ
Tarih: 07-04-2025 10:56:00 Güncelleme: 07-04-2025 10:56:00


Dün gece bir deplasman trajedisi daha yaşadık. Bu hazin sonların tecellisi için rakip seçme huyumuz yok maşallah. Önümüze gelen, karşımıza çıkan takımın rengine, çapına, konumuna bakmaksızın teslim oluyoruz bir çırpıda.
Rakibimiz Fenerbahçe olunca makus talihimizde bir maçlık istisna bekledik kaideye bir nefes aldırmak için.
Lüksün, şatafatın ve israfın eksik; kavganın, kibrin ve hizbin noksan olmadığı rakibimiz yine bir kırılma, dağılma, kaos arefesinden sayemizde kurtuldu malesef.
Sarı lacivert renkleri resim boyarken kullanmayan çocukların, çeyiz dizerken dışlayan gençlerin, alerjik boykota tabi tutan yetişkinlerin takımında bu hassasiyetleri içselleştirmiş  futbolcular olmalı, olmalıydı.
Trabzonspor camiası için kupasız yadedilen sezonların telafisi, hikayesi, hafızası üç İstanbulluya özellikle de Fenerbahçe'ye tattırılan mağlubiyetlerdir. Aynen geçen yıl olduğu gibi.
Maçın ilk kırkbeşliğinde efsane bir yol havası dinleyip, coşkulu bir horon izleyince bir sürpriz beklentisine takıldık. Takıldık derken camiamızın hislerine gönderme yapıyorum. Yoksa benim nacizane öngörüm her halükarda mağlup olmayı becerebilecek olduğumuz yönündeydi.
Fatih Hoca'nın üç band oyun başlangıcını azalttığı ve sınırladığı yani abartılmasına müsade etmediği ilk yarıda orta sahayı bypass eden uzun menzilli paslarla üçüncü bölgeye top gönderme ve bu bölgede alan/adam markajı, baskısı yapma stratejisi işe yaradı. Bu büyük takım oyunundan kesitler barındıran taktik neticesinde oyuna ortak, skora sahip olabildik.
Lakin bu mücadele yüksek dozda kinetik enerji israfına sebep oldu. İkinci yarıda bu durumu telafi etmek, skoru korumak ve ya çoğaltmak için rölanti haline evrilmek gerekiyordu. İşte bu sezon ki yumuşak karnımız, felaketimiz yani rölanti halinde topa basmak, pas yapmak ve rakibin coşkusuna, baskısına müsade etmemek zaafımız hortladı.
Ukala hocasının da yanlış oyun ve oyuncu tercihleriyle vasat bir performans üreten bu rakibi emin olun bir ADS yenemezdi bir de biz. Öyle bir fırsatı heba ettiğimize me yanalım kıçımıza teneke bağlanmasına mı bilemiyorum.
Mendy - Lundstram ikilisinden ne köy ne de kasaba olmayacağını, olamayacağını umarım herkes anlamıştır. Fatih Tekke'nin bu ikilide ki ısrarını çaresizliğine yoruyorum. Bu hususta iki iddiaya da sonuna kadar yandaşım. Bir; süper ligdeki herhangi bir takımın orta ikilisini bunlarla takas edin pişman olmazsınız.  İki, Lemina - Torera ikilisine sahip Trabzonspor en az atmış puan bandında olurdu.
Devre arası transfer edilen Folcarelli bu zavallı (!) orta sahada tek dakika süre alamayacak donanımdaysa  birileri hesabını vermeli, faturasını sahiplenmelidir.
Mağlubiyetin bile kendine has bir karakteri, kabahatinden küçük özrü olmalıdır. Veteran kategorisine evrilmiş Talisça'yı bile kahramanlaştıran sorumsuz ve anlamsız teslimiyet , tükenmişlik halini kimse bu büyük camaya dayatamaz, reva göremez.
Artık küme düşecek takımların fikstrünü merak ettiğimiz günlere eriştik. Herkes aklını başına devşirsin lütfen. Kimse bu camiayı rencide edecek, alnına leke sürecek, ismini itibarsızlaştıracak cürete sahip değildir.
Son iki sezondur yaşadığımız çoklu kalite yetmezliğinin tedavisi için Visça, Nwakaeme ve Saviç'in kalan maçlarda metal ve mental full kapasite sahada olmalarını gerektiriyor. 
Bu ağır ve kahır skoru maçın hakemine faturalandırma işgüzarlığı irrasyonel bir tavır olur. Aleyhimize verdiği penaltı kararı ne kadar tartışılmaya müsaitse vermediği penaltı da o kadar müsaitti....





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI