"On ay öğretmenlerin önüne oturtuyoruz bu çocukları. Çocuklar ahlaksız oluyor. Kötü oluyor. Anaya babaya saygıyı bilmiyor. Tütün kullanıyor. Karı kız peşinde koşuyor. İnternetten kumar oynuyor. Bu durumun suçlusu hocalar (din görevlileri) mı şimdi? Demek ki eğitim sisteminde problem var. Okullar da ALLAH yok. Helal yok, haram yok. Çocuklara anasınıfında zina haramdır, içki haramdır, faiz haramdır diye başlasana. Ama üniversite de dâhil ALLAH yok, Muhammed yok. Ama gençlerde, toplumda problem olduğunda kim suçluymuş İslam ve hocalar. Sizi gidi sahtekârlar sizi! Sizi gidi düzenbazlar sizi! Bunu yemiyoruz artık. Bu eğitim sisteminin acilen değişmesi lazım.”
Yukarıdaki sosyolojik, bilimsel ve pedagojik (!) analizin sahibi bir devlet memuru,
Bir imam hatip,
Bir sosyal medya fenomeni,
Bir ayrıcalıklı tellal,
Bir Ali kıran baş kesen.
Köpeksiz köy bulmuş çomaksız dolaşıyor köşe bucak.
Siyasetten ekonomiye, kültürden sanata, eğitimden tarihe, spordan hukuka her disipline ayar veriyor, otorite koyuyor, ahkâm kesiyor.
Müesses nizamın kurumları ve felsefesiyle sürdürdüğü düşük yoğunluklu harbi egemen ağababalarının idari ve hukuki iltimasları neticesinde meydan muharebesine evirdi.
Bir emekli eğitimci olarak gerek beni, meslektaşlarımı gerekse Türk Milli Eğitim Sistemini toplumsal ahlaksızlığın, çürümüşlüğün müsebbibi gösterme cüretine, pespayeliğine rıza göstermemiz mümkün değildir. Cürmümüz dâhilinde bu iddialara, iftiralara şiddetle ve nefretle mukavemet göstereceğiz elbette.
Son günlerde sosyal medyada dolaşıma sokulan giriş bölümündeki hezeyanlar:
Evrensel değildir.
Nesnel değildir.
Mantıksal değildir.
Özetle bilimsellikten uzak, içi boş bir varoş muhabbeti pazarlayıcılığıdır. Aynı zamanda görev ve yetki gaspıdır, hadsizliğidir.
Milli Eğitim sistemine cemaat, tarikat ve vakıf gibi sivil dini yapıları; antilaik, mezhepsel ve selefi öğretileri dahil etmek isteyen odakların sübliminal sözcülüğünü yapan malum zat -ı muhteremin sözlü beyanları bağımsız ve tarafsız yargı tecelli ettiğinde bir suç kataloğu niteliğindedir.
Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik,
Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama,
Kamu görevlisine hakaret,
Dezenformasyon,
Devlet Memurları Kanunu’na muhalefet gibi revaçta olan bir çok suç isnadı ile sabah namazına müteakip emniyete, adliyeye ve cezaevine yolu düşenlerden olmadıysa, olmuyorsa yandaşlığının değerini bilsin, şükrünü etsin ama eğitim camiasına dil uzatmasın.
Yeni neslin eğitiminin, öğretiminin yanında, imanından, ihlasından, ahlakından da öğretmenler sorumluysa kendisi, meslektaşları ve kurumu ne iş yapacak acaba?
Aklı sıra hitap ettiği kitleyi milli eğitim sistemi ve teşkilatına karşı hasmane duygularla donatarak çağdaş eğitim modelini itibarsızlaştırma ve alternatif yönelimlere alan açma derindedir.
Anasınıfı ve ilkokula önerdiği helal, haram, zina, ahlak gibi soyut kavramların ediniminin pedagojik zıtlığından bihaber Beyimiz (!) İstediği, özlediği söylenileni ezberleyen ve biat eden analiz, sentez yeteneği gelişmemiş, kolayca yönetilebilen, yönlendirilebilen kimliksiz, kişiliksiz insan yığınıdır.
Sükut ikrardan gelir atasözünü Sayın Milli Eğitim Bakanı'na, eğitim sendikalarına ve diğer bilumum eğitim bileşenlerine hatırlatalım da mesleklerinin, meslektaşlarının onur, şeref ve haysiyetine kucak açarlar belki. Yoksa yüzlerindeki ıslaklığı yağmurdan bilirler...
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort