Samsunspor Kulübü Başkanı Sayın Yıldırım'ın her iki kulübün bu sezonki lig performanslarına binaen Trabzonsporla ilgili hicivsel atakları, rekabet iddiaları ve kıyas söylemleri camiamız tarafından hadsizlik, küstahlık şeklinde yorumlanınca, cevaplanınca bu mücadele puanlar için değil ünvanlar için kazanılması gerekir moduna sokuldu.
Zaman zaman Rizesporla da yaşanılan benzer polemiklerin küfür, şiddet ve hakaret içermedikçe tarafı, muhatabı olmak camiamız adına itibar israfından öte anlamı, kazanımı olmamaktadır.
Karadeniz kulüplerinin Trabzonspor maçlarına ve güncel konumuna aşırı motivasyonu kulübümüzün tarihine, vizyonuna ve başarılarına dair kıskançlıklarını, komplekslerini itirafa delalettir.
Büyük takım liyakatı, bu tür eleştiri, hiciv ve atakları fazla büyütmeden savuşturmayı, absorbe edebilmeyi gerektirir aynı zamanda. Sporun dahil olduğu sosyal aktivite özelinde şakalaşmalar, iğnelemeler, maytaplar gayet normal ve kabul edilebilir normlardır diye düşünüyorum, düşünmeliyiz.
Samsunspor takımını, kulübünü tebrik etmek için bir sporsever olarak birçok nedenimiz mevcut. Profesyonel bir idari yapı ve sürdürülebilir bir ekonomik tablo ilk gözümüze çarpan nüanslardır. İki yıl önce mütevazi bütçelerle oluşturulan ve takviyesi yasal yaptırımlara takılan futbolcu normunun Alman mentalitesiyle oynadığı güçlü ve coşkulu oyunu da alkışlamalıyız tabi ki. Ligin ilk beş sırasına İstanbul takımlarının konumlanmasını engellediği içinde az buçuk minnet duyalım müsaade ederseniz.
Artık kürkçü dükkanına dönmek gerekirse Trabzonspor yine bildiğimiz gibi yavaş, temassız ve yavan bir mücadele ortaya koydu. Bu zaten eldeki malzemeden üretilebilecek ortalama üründü. Her hafta daha fazlasını umanlar, hayal edenler duygularını mevcut duruma ikna edemeyen fanatik bordo mavili paydaşlardan mütevelittir. Onlar Fatih Hoca'dan futbolculuğuna yaraşan antrenörlük becerisi, mucizesi bekleyedursun ben hiçbir artı değer üretebildiğini göremedim Sayın Tekke'nin.
Oyuna, topa akıl katabilecek, sorun çözebilecek Vişça, Nwakaeme ve Zubkov'un aynı anda sahada olması belki topa sahip olma istatistiğimizi yükseltti ama fiziksel reaksiyonumuzu vasatlaştırdı. Bu üçlünün ikisi yaşa bağlı biri ise performansa dayalı fiziki yeterlilikten uzaktalar. Doksan dakika sahada kalmaları ölme eşeğim ölme felsefesinin tezahürü mü yoksa çaresizlik isyanı mı çözmek zor.
Bir kaç haftadır tartışılan Danylo Sikan mevzusu dün akşam bizzat Ukraynalı futbolcu tarafından sonlandırıldı zannedersem. Mevcut performansı şayet mevcut potansiyeliyse Trabzonspor takımında üçüncü, dördüncü santrafor alternatifi olabilir ancak. Ciddi bir ekonomik yatırım yapılmış olması neden oynatılmadığını değil transferini sorgulatmalıdır.
Takımımızın dünkü maçın son on beş dakikasında sergilediği coşkuyu, hevesi ve direnci tesadüflere veya fiziki üstünlüğüne yoranlara şaşıyorum, kızıyorum kendi çapımda.
Futbol belki hataların mağduriyetine cevaz verebilir ama tesadüflerin asla.
Son on beş dakikada Zubkov ve Mendy gibi topla zamanında vedalaşamayan iki figürün dışarı alınması daha çabuk ve kreatif hücum obsiyonlarına imkan verdi.
Müteaddit defalar belirttiğim gibi Zubkov'la aynı koridoru ortaklaşan Pedro'nun oyun ve skor katkısı asgari düzeye inmişti. Oysa bu kanatta Pedro, Vişça ve Cham'ın az da olsa bir oyun pratiği, hafızası biriktirilmişti sezon boyunca. İşte bu pratik hazırlanışı ve bitirilişi alkışlanacak iki güzel gol getirdi bir çok temaşada cabası.
Bu Portekizli delirtti bizi dün. Deli Pedro'yu yaşattı resmen. Yediğimiz birinci golde arkasına adam kaçırdı, yediğimiz ikinci golde su içerken yakalandı. Yani iki gol attı şapka çıkarılacak iki gol yedirdi küplere bindirecek. Maçın reytingini, adrenalinini tek başına yarattı dersek abartmış olmayız Deli Pedro'yu.
Muhammed Cham'ın kısa süreli bir resitalini izledik kafamız karıştı. Çok saçımızı başımızı yoldurdu sezon boyunca. Bazen de böyle performanslar gösterebiliyor.
Yediğimiz her iki golde Pedro kadar Salih'in de sorumluluğu var maalesef. Fatih Tekke'nin bu delikanlyı stoper yapma inadı varsa lütfen vazgeçsin. Gençleri orijinal mevkilerinde geliştirmek kariyerleri için çok önemlidir. Dünkü hatalarını hoşgörüyle karşılasak bile yaşadığı, yaşayacağı özgüven kaybını telafi edemeyiz.
Edin Vişça'ya yönelik tribün tepkilerini anlamak mümkün değil. Evet dün bir kaç basit top kaybı gol vuruşu başarısızlığı eleştirilebilir. Ama her topun peşine koştuğunu, pozisyonların içinde olduğunu, hırsını ve hevesini takdir etmeliyiz. İyi niyetinden şüphe etmek insaf ölçülerine sığmaz.
Fatih Hoca'nın maç bitiminde yayıncı kuruluşa verdiği beyanatlar bazı hassasiyetlerden vazgeçtiğini deşifre ediyor. Futbolcu normundan bir çoğunun şampiyonluk için rekabet edemeyeceği söylemi gibi, Ali Şahin'in gelecek hafta ilk on bir oynayacağı gibi, başkanla yaptığı özel transfer görüşmesini paylaşma gibi alışılmadık söylemler Fatih Tekke'nin psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını düşündürüyor bize. Umarım yanılan biz oluruz...
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort