Evet, ilk yarı şaşırdık…

Önde bastık şaşırdık, temaslı futbol oynadık şaşırdık, hızlı oynadık şaşırdık, dikine oynadık şaşırdık, ilk yarı bir attık bir kaçırdık şaşırdık!

Fenerbahçe aynen bizim her zaman ki oyunumuzu oynadı yani önde basmadı, temaslı oynamadı, yavaş oynadı şaşırdık ve devre arasına 1-0 önde girdik yine şaşırdık.

Peki, ikinci yarı başladı o şaşırdığımız takım nereye gitti? Maalesef beyaz renkli bir ata bindi ve gitti rüya da böylece bitti.

Ne oluyor da bu takım saha içinde bir istikrar yakalayamıyor?

Fenerbahçe ikinci yarıya baskılı başlar diye düşünüyorduk aslında çok baskılı da başlamadı ancak ne oluyorsa her öne geçtiğimiz maçta aynı şeyleri yaşıyoruz.

Gereksiz bir penaltı devamında takımın direncinin düşmesi, Mendy denen futbol fakiri Fransız’ın kişisel hataları, Talisca’nın dişine göre bulduğu bir Trabzonspor ve sonuç… Beklenen ancak kabullenilmesi zor bir skor.

Trabzonspor şarj tutmayan bir takım, çok kırılgan bir yapıda. Fenerbahçe’ye karşı ilk kırk beş dakika başa baş oynayabiliyor da ikinci devre ne oluyor?

Aslında bu sorunun cevabı Trabzonspor’un reçetesi. Ancak şu ana kadar bu cevaba ulaşan hoca yok.

Bireysel değerlendirmeye gelirsek, Uğurcan kendi görevine bir de asist ekledi. MALheiro adı üzerinde  başka bir şey yazıp da daha fazla incitmeye gerek yok.

Saviç ve Okay elinden geleni yaptı.

Arif daha çoook Vakfıkebir Ekmeği yemeli,

Mustafa maçın kırılma anının kahramanı. Ah Mustafa o penaltıya ne gerek var.

Lundstram oynarken gören oldu mu ben görmedim.

Ve yere göğe sığdırılamayan Mendy; yenilen bütün gollerde parmağı var bilmiyorum dördüncü golde çıkmış mı idi? Çıkmış olsa bile o golde de parmağı var.

Mendy topu çok iyi kullanıyormuşsun  gibi ayağında o kadar tutmanın ne alemi var? Sen alacaksın vereceksin tekrar alıyorsan o topu defansın arkasına koşan forvetlerine servis yapacaksın. Topu eveleyip gevelersen boyunun ölçüsünü alırsın.

Banza daha ne yapsın, Zubkov takımın en iyisi, Dragus hiç olmazsa Galatasaray ‘a atamadığı pozisyonu gole çevirdi.

Şaşırdık mı hayır; Trabzonspor artık şaşırtmıyor, bu kafayla giderse haftaya Rizespor maçı kümede kalma maçıdır. Yıllarca Rizespor bizi kendilerini küme düşmekle itham ediyorlar ya bakarsınız bu yıl sonunda da biz Rizespor bizi küme düşürdü diye ağlamaya başlarız.

Durum bu kadar ciddi. Bu takım devre arası nöbetçi ve kaliteli bir yabancı hoca almamakla en büyük yanlışı yapmıştır. Fatih Hoca’nın Trabzonsporluluğundan asla şüphem yok. Teknik bilgisi de bugün ilk yarıda gördük ki iyi ancak takım paniğe girince o takımı toparlayacak tecrübe ne yazık ki Fatih Hoca’da yok. Bu da yaptığı oyuncu değişikliklerine yansıyor. Şu an takım panikte  ve de büyük takımın paniği de büyük olur demedi demeyin.

Hakem ilk yarı mükemmel bir yönetim gösterdi. Amrabat’ın Banza’ya  pozisyonu koyu sarıdan kırmızı olabilirdi. Penaltı pozisyonunu bir kaç kez izledim önce Mustafa’nın ayağına basılıyor burada “VAR” hakemleri orta hakemi faul içeride mi dışarıda mı diye değil de faulü önce Fenerbahçelinin yaptığı şeklinde uyarmalı idi. Hakem bu pozisyon dışında gayet güzel bir maç yönetti. Bu pozisyona takılıp da ikinci devredeki yavan futbolunuzu temize çıkarmak doğru değil.

Talisca ne kadar kaliteli bir ayak olduğunu gösterdi. Temaslı futbol olmayınca hayatının en kolay gollerini attı. Evet elin oğlu Talisca’yı alır biz de gidip tırışka topçuları alırız. Kaliteli futbol kaliteli futbolcularla oynanır…