En başta Onuachu’yu yazarım sonra tabii ki Pina ve Oulai…

Bu üç kara uşak maçı aldı derken önce Boran’ın geri oynaması ardından Arif’in geriye oynaması maçı bir anda zora soktu; Sikan’ın golü olmasa yine hüsran yaşayacaktık.

İlk defa rahat bir galibiyet alıyoruz derken abilerinin ve gençlerin genlerine işleyen geri oynama hastalığı yüzünden ecel terleri döktük.

Trabzonspor geçen yıllardan kalan bir çok sorununu çözme yoluna girdi; artık temaslı oynayabiliyor, mücadele üst seviyede. Bunlar güzel gelişmeler ancak oyun hızında ve kanat organizasyonlarında hala problemler var. Onuachu gibi hem havadan hem yerden kısaca her yerden topa vurma özelliği olan bir santraforu orta sahaya kadar koşturup yormaktansa kanatlardan beslemek gerekiyor.

Sağ tarafta Pina’nın defansif görevinin yanında önündeki Agusto ve Zubkov ile uyumlu oyunu takdire şayandı ancak Zubkov’daki düşüş ve oyun disiplininden uzaklaşması araştırılması gereken bir durum.

Sol taraf ise evlere şenlik; Arif’in dağınık oyunu Olaigbe’nin defansa yardıma gelmemesi Trabzonspor’u çok zor durumlara düşürdü.

Trabzonspor’da tek devrelik oyun sanki gelenek haline geldi. İlk devre iyi oyun olursa anlıyoruz ki ikinci devre iyi oyun yok ya da ilk yarı kötü ikinci yarı iyi oyun  oluyor. Bütün maç boyunca iyi oyun için uzun bir süre beklememiz gerekecek herhalde.

Bireysel olarak Onana maçı kurtarış yapmadan üç gol yiyerek bitirdi.

Pina maçın gizli kahramanlarından birisi idi. Defans hattı genelde uyumlu idi.

Ancak sol tarafta Olaigbe ve Arif’in kanadı rakibin en fazla geldiği kanat oldu.

Oulai’yi beğendim 19 yaşına göre oyun görüşü ve cesareti alkışlanacak cinstendi.

Bu maç şunu gösterdi ki Sikan bu takımda direkt oynayabilecek potansiyele sahip bir futbolcu.

Onuachu maçın kahramanı oldu.

O kadar uzun boyuna rağmen ince çalımlar atabilen tekniği de azımsanmayacak kadar üst seviyede olan bir futbolcu. Tek eksisi ağır bir futbolcu olduğundan topu alıp süremiyor. Bunu da ondan beklemek Onuachu’ya biraz haksızlık olur.

Fatih Hoca’ya gençleri neden oynatmıyor diye kızıyoruz ancak oynattığında da gençlerin öz güveninin olmadığını görüyoruz.

Maç 4-1 olmuş Boran Başkan ileriye gitmek yerine geriye oynayıp garantiye gidiyor.

Oysa büyük futbolcu olmak için risk almak gerekir. İleriye oynama cesaretini gösteremiyor ise Trabzonspor’da geleceği görünmüyor.

Aynı şekilde Arif topu ileriye doğru oynamak yerine geriye doğru oynayınca maç bir anda sıkıntıya girdi.

Bu hatalar sonucu olası bir puan kaybı olsaydı o zaman çok daha sıkıntılı bir durum olacaktı.

Hakeme gelince; Trabzonspor’un ikinci golünden önce rakibin koyu sarı bir kartını es geçmiş oldu. Karagümrük’ün yaptığı penaltının tek sebebi hakemdir. Maç başından itibaren Onachu’nun formasını almak için sürekli çekmesine müsaade etmesinden cesaret alan Atakan işi ceza sahasında abartınca da penaltıya sebebiyet verdi. Bize göre de net penaltı idi. Hakem Türkiye’de pek alışık olmadığımız bir şekilde VAR’ın çağırması ve de hakemin verdiği doğru kararda ısrar etmesi  maçın en önemli enstantanesi olarak geceye damga vurdu. Penaltı olmadığını söyleyen futbolseverlere de kuralı hatırlatmakta fayda var. Formadan çekmek fauldür, ceza sahası içinde olursa penaltıdır. Biraz İngiltere’de oynanan maçları izlemenizi tavsiye ederim. Onuachu’nun eline çarpıyor mu evet ancak formadan çekme eylemi çok daha önce başladı…