Trabzonspor, kendi evinde Karagümrük’ü 5-1 gibi farklı bir skorla mağlup ederek, Fenerbahçe maçı öncesi büyük moral depoladı.

Aslına bakarsanız Karagümrük golü bulunca, Alanyaspor maçını hatırlar gibi olduk. Yine iyi oynayan taraftık ancak ilk atakta golü yiyen de yine biz olmuştuk. Trabzonspor’un da böyle bir hastalığı var maalesef.

Ancak bu kez golden sonra Trabzonspor pes etmedi ve reaksiyon gösterdi.

Trabzonspor’un gol ayakları son vuruşlarında yetersiz kalınca imdada Karagümrük defansı yetişti. Kendi kalelerine attıkları gollere Bordo Mavililerin daha sonra kaydettikleri goller de eklenince fark açıldı.

Trabzonspor sahadan 5-1 gibi taraftarı da memnun eden bir skorla ayrılırken Karagümrük dibe doğru inmeye devam etti. Hocası da zaten bıraktı!

Abdullah Avcı, yine bilindik defans ve orta saha kurgusuyla sahaya çıkarken forvette büyük sürprize imza attı ve Pepe’yi forvete yerleştirdi. Onuachu sakattı, sarı kart sınırında olan Enis Destan ve Umut Bozok ise kulübede idi.

Karagümrük’ün sıralamadaki yeri belli. Oyun ve oyuncu kalitesi de.

Trabzonspor’un en zayıf noktası yine orta sahadaki futbol aklı idi. Berat çabuk karar veremiyor, veremeyince de ya topu kaptırıyor ya da defansa zor anlar yaşatıyordu.

Uğurcan’ın yokluğunda kaleye geçen Muhammet Taha Tepe, maçın kırılma noktasındaki kurtarışıyla takımının galibiyetinde önemli rol oynadı. Yediği golü ise Uğurcan da yerdi.

Umut Güneş geldiğinden çok daha iyi noktada ama yeterli değil. Ne yalan söyleyeyim kendisinden umutluyum. Sadece biraz cesaret eksik gibi!

Bardhi ise bir var bir yok. Bize göre asla o bölgenin adamı değil.

Orta sahada Mendy gibi sağlam bir adamımız var ama o da defanstaki güven ortamı nedeniyle o bölgeye çekilmiş durumda.

Kenarları iyi kullanan, dönenleri toplayan, önemli fırsatlar da yakalayan Trabzonspor için eksi yazan tek şey; yine işin sonuçlandırma kısmındaki başarısızlıklarıydı.

Tıpkı geçen hafta Alanya maçında olduğu gibi. Oyun biraz olsun umut verdi ancak rakibin durumunu da gözden uzak tutmayalım.

Kısacası; atanı (Onuachu) ve tutanının (Uğurcan) olmadığı maçta böylesine dominant oynamak, daha da önemlisi bu futbolu gollerle taçlandırmak çok değerliydi.

Ancak Fenerbahçe karşısında bu futbol yetmez. Daha çok üretmek ve son vuruşlarda daha becerikli olmak şart!

Gelişmeyi bu noktaya taşırsak başarı kaçınılmaz.

Kalın sağlıcakla.