Uzun zamandan beri devam eden kovit 19 (pandemi) sürecinin inşallah sonuna doğru yaklaşıyoruz.

Öncelikle yaklaşık ikinci yılında olduğumuz bu pandemi sürecinde dilimizin alıştığı ama birçoğumuzun anlamını bilmediği, bir iki kelimeye vurgu yapalım.

“Pandemi” kelimesinin anlamı nedir.

İşte anlamı:

Pandemi; dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel isimdir. 

Tarihteki Pandemiler ve Göze Çarpan Epidemiler Hangileridir?

• Kara veba
• Kolera
• Grip
• Tifo
• Domuz gribi
• COVID-19
• Bunu Kısaca özet geçtikten sonra ki; bu bilgi önemli idi.

Tüm dünyanın topyekûn hep birlikte mücadele ettiği bu hastalık elbette son bulacak.

Öyle ki;

Birbirine düşman olan ülkeleri bile ortak politika yürütmeye mecbur kıldı. Bu da bu işin iyi tarafı diyelim.

Nihayetinde iş geldi “AŞI” ya kadar dayandı.

Şimdilerde Aşı olsam mı? Olmasam mı? Tartışmaları yapılıyor.

Bu süreçte de yine önder kişiler liderler olacaktır.

Biz Ülke olarak ÇİN aşısı kullanacağız. Alınan karar böyle.

Bununla ilgili bir eczacı arkadaşımla sohbet ettim.

Kendisi çok araştırmacı bir kimliğe sahip.

Mesleğini seven her gün üzerine bir şeyler katmaya çalışan birisi.

İfadeleri şu oldu.

Bir kere, Aşı İnsan vücudunda ki bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden çok önemli.

Bunun önemli olduğu Tarihsel bir gerçektir.

Aşıların içerisinde en güvenilir Aşı’nın ÇİN aşısı olduğunu vurguladı.

Çin bu işlerde geçmişten bu yana hep öncü olmuştur. Ayrıca Aşıya güven noktasında hiçbir sıkıntı olmaz.

Çünkü ÇİN ile “medikal” manada çok ticaretimiz var. Bu pazarı yok etmeyi göze alması mümkün değil.

İnsanların, Aşı vurulması için tüm dünya liderleri bir kampanya başlatmış durumda. Başı da ABD çekiyor.

Eski ve yeni başkanlar bir araya gelerek Aşı yapılmasını teşvik ediyor.

Peki;

Bizde durum. Nedir.

Sayın Cumhurbaşkanı geçenlerde açıkladı.

Aşı geldiğinde bende Aşı yaptıracağım dedi. Tüm vatandaşlarımızın da Aşı olması gerektiğini vurguladı.

Aynı soru Sayın Kılıçdaroğluna soruldu.

Biraz temkinli davrandı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, 11 Aralık'ta Türkiye'de olması beklenen COVID-19 aşısıyla ilgili, "Bunun kararını benim vermem kadar yanlış bir şey yok. Doktorlar, 'Evet bu aşıyı olun' derlerse olacağız. Yani işin uzmanına soracağız. İşin uzmanı 'Evet bu aşıyı olmanız gerekir' derlerse oluruz yani bir ön yargım yok." dedi. (Dünya Gazetesi)

Sayın Akşener’e bu soru sorulduğunda o, da alaylı bir şekilde

“Akşener, “Çin aşısı yaptıracak mısınız?” sorusuna, “Önce Sayın Erdoğan yaptırsın aşıyı herkesin gözü önünde, o zaman bakarız duruma” yanıtını verdi.” (Sözcü Gazetesi)

Böylesine ulusal bir konu hakkında bile liderlerin böyle ayırımcı konuşmaları doğrusu bizleri üzmektedir.

Ama bu konu da hakkını yemeyelim en dürüst ve cesaretli açıklamayı CHP li Özgür Özel yaptı.

“Aşıyı yaptıracağını ve yakınlarına tavsiye edeceğini söyleyen Özel, "Sağlık Bakanı’nın söylediklerini eczacı kimliğimle doğruluyorum ki doğrudur" dedi.

İşte Halk olarak istediğimiz tam da bu.

Milletimizin top yükününü ilgilendiren böylesine önemli bir meselede aynı ağızdan konuşmak.

Millete güven vermektir önemli olanda bu.  Bende Sayın Özer’e teşekkür ediyorum.

Maddi ve Manevi açıdan zor günler geçirdiğimiz bu günlerde, birbirimize destek olmalıyız.

Aşının gerekli olduğu Cuma hutbelerinde dile getirilmelidir.

Bu konuda sadece devlet değil STK larda ellerini taşın altına koymaları lazım.

Diğer Önemli bir konuyu da kısaca paylaşmak istiyorum.

Hemen, hemen her gün bilgisayarı olmadığından derslere katılamayan öğrenci haberlerini okuyor veya bizzat şahit oluyoruz.

Bu konuda yapılacak olan şey birlik olup bu imkânı olmayan çocuklarımıza bilgisayar almak onları toplumdan tecrit etmemek.

Bilgisayarı olmayıp da okuyamayan çocukların vebali bizim üzerimizde olur. Bu böyle biline.

Aşı geldiğinde İnşallah bendeniz de Aşı olacağım.

Allah’a emanet, Sağlıklı günler dilerim.