Son zamanlarda “Kürt Sorunu” adı altında yapılan tartışmaların, aslında çok yanlış olduğunu ifade etrmek isterim.

Bizim ülkemizdeki siyasilerde şöyle bir sorun var. Ülkenin gelişimi veya refaha ulaşması için hiçbir proje üretmezken, ülkeyi kargaşaya sürükleyecek her ne varsa ortaya atıp kenara çekilmek. Bu yanlıştan artık dönülmeli.

Türkiye de Kürtlerin bir sorunu yoktur. Kürt olmayanların Kürtler üzerinden elde etmek istedikleri Türkiye İnsanının kabul etmeyeceği şeyler vardır.

Nedir bunlar?

1. Statü belirlenmesi.
2. Kendi dillerinde eğitim.
3. Özerklik.

Statü’den kasıt; İstedikleri doğu ve güneydoğu anadoluyu kürt devleti olarak sınırlarının belirlenmesi

Kendi dillerinde eğitim; Bu da bağımsızlık hevesinin vermiş olduğu bir durumdur ki, Üniter devletlerde mümkün değildir. (Şahsım Türkçenin dışında hiçbir dilde eğitim verilmemesi yönündedir.)

Özerklik;  Bağımsızlık. Özerklik istemeleri aslında kendilerinin yapacağı yasalarla yönetilmek istemelerinden kaynaklanan bir durumdur. Bu da ayrı bir devlet kurma hevesleridir.

Aslında kürt vatandaşlarımızın böyle bir istekleri olduğuna asla ve kat’a inanmıyorum. Bunlar hep dış mihrakların plan ve projeleridir.

Türkiye Cumhuriyeti Üniter bir devlettir. Bölünmesi parçalanması asla düşünülemez. Hem özerklik verilmesi gerekseydi. Atatürk bunu o zamn gündem yapar ve çözümü içingayret gösteriridi.

Kürtlerin eskiden ufak tefek bazı sorunları olabilir. Ama bunlar şuan günümüzde hepsi giderilmiş durumda. Artık batıya ne kadar yatırım yapılıyorsa doğuya da aynı şekilde hatta daha fazlası yapılmaktadır. Belki kendi dillerinde eğitim yok ama dillerini konuşmakta bir engel yok. Hatta resmi dairelerde bile kürtçe konuşuluyor.

Bir kürt Türkiye de her türlü makama sahip olabiliyor. Kürt’ün Türk den veya başka bir kimliğe sahip olan Türk vatandaşından bir farkı olmadığı göz önünde bulundurulduğunda yukarıda sayılan üç maddeyi gündem yapmak abesle iştigaldir.

Soruyorum? ABD de kaç Amerikalı, Fransa da kaç Fransız, Hollanda da kaç Hollandalı bulunmaktadır. Bu ve bunun gibi Avrupa ülkelerinde öz nüfus hemen, hemen yok gibidir. Ama orada yaşayan insanlar ben şu kökene sahibim ama ABD vaya Fransa vatandaşıyım, vatandaşı olduğum ülke için çalışırım diyor.

Bizde de aynı söylem olmalıdır. Kökenimiz ne olursa olsun bizler Türkye için çalışmalıyız. Türkiyenin refahı demek Türkiyede yaşayan insanların refahı demektir.

Şimdi siz kürt meselesi var derseniz. Adam da size adres gösteririr.

TBMM’inde Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğüne “halal” getirecek her söylem hukukçular tarafından değerlendirilmeli ve gereği yapılmalıdır.

Fransa da belediye’ye dilekçe yazan bir vatandaş dilekçesinin içinde Fransızca olmayan bir kelime kullandığından dolayı dileçesi kabul edilmemiştir. Avrupa ve diğer ülkeler bu konu da bu kadar hassasken bizm böylesine önem arz eden bir durumu Mecliste gündem yapmamız kadar yanlış bir şey olamaz.

Herşey vatan için. Türk olmak elbetteki bir ayrıcalıktır. Ancak herkes Türk olamaz bu onun elinde değildir. Ama Türkiye de yaşayan her kesimden insan “Türkiyeli’yim” diyebilmeli. Bu birlikteliği bölünmeden oluşturmamız lazım. Bunda da en büyük gayret siyasilere düşüyor.

Kalın sağlıcakla. Allaha emanet olunuz.