Erken seçim çağrıları ortaya atıldığından bu yana tüm siyasi partiler bir hesap içerisindeler.

Hesabın en kabarık kısmı HDP ye ait.

Tabii ki bunda HDP nin almış olduğu oy potansiyelinin önemi çok.

Aslında kimse kimsenin “güzel gözüne karakaşına hevesli değil”. Herkes oyumu nasıl arttırıp nasıl iktidar olurum’un peşinde.

Bu da güze bir şey ama başkasının hesabını yaparak değil. HDP ile ortaklık yapmak isteyen partiler için durum daha da değişik bir hal alıyor.

HDP nin idealleri var. Olmazsa olmazları var. Mesale Kandil gibi PKK gibi bağlantıları var onlar olmasa olmaz diyorlar.

Artık HDP çıtayı yükseltti HDP bakanlık istediğini açıkça söylemekte.

Bunu tehlikeli gören İYİ Parti geri adım attı. Ama CHP tabiri caizse gözü kapalı bu ortaklığa evet diyor.

CHP nin bakış açısı farklı HDP kapatılsa bile yeni kurulacak olan parti ile de anlaşma hususunda bir sıkıntıları yok yeterki onlar istesin.

Bir vatandaş olarak CHP nin veya herhangi bir partinin HDP ile ittifak yapmasına karşıyım.
Aslında bu  durumun bu hale gelmesinde tüm siysi partyilerin sorumluluğu vardır.

Eğer HDP yi tüm siyasi partiler birlik olup kendini düzeltmediği müddetçe bir Türkiye Partisi olmadığı müddetçe onunla ittifak veya başka bir ortaklığın yapılamayacağını deklere etselerdi, belki HDP şu an daha farklı bir konumda olurdu.

Bi defa HDP Kürt kökenli kardeşlerimizi temsil eden bir parti değildir.

Bunu Kürt seçmenin anlaması için daha ne olacak anlamıyorum.

Bu parti Doğunun veya güneydoğunun hangi sorunu ile ilgilenmiş ve çözüm noktasında ne yapmıştır.

Cevap olarak koca bir “hiç” evet hiçbirşey yapmamıştır.

Dogu da PKK destekli olmayan tamamıyla Kürt kardeşlerimizin sorunlarına odaklı (ki ben bir sorunları olduğunuda zannetmiyorum) bir partinin kurulması artık elzem olmuştur.

Türkiye de ki partilere baktığımızda doğu veya güneydoğu da ki illerde Belediye veya Milletvekili elde etme başarısı yine AK Partinin elinde bulunmaktadır.

Aslında bu durum da irdelenmeli.

Diğer Partiler biz buralarda neden başarılı olamıyoruz diye bir araştırma yapıp ona göre kendilerine bir siyasi yol cizmeleri lazım.

Kendi kayığındaki eksikleri görmeden başkasının kayığı ile yola çıkmak doğru değildir.

Bundan daha güzeli kendi kayığının eksiklerini gider ve onunla yola çık.

HDP PKK nın dışında hiçkimseyi temsil etmemekte, PKK nın dışında kimsenin hakkını gözetlememektedir. Bunca insanın ölüme, Askerimizin, Polisimizin, Öğretmenimizin ve daha nice günahsız vatan evladının katilleri ile birlikte birlik olup, ittifak yapmak bu memleketin suyunu içip burada barınan hiçkimseye yakışmaz.

Onun için diyorum ki; Tüm partiler HDP yi dışlamalıdır.

HDP Çözüm sürecinde takınmış olduğu tavırdan dolayı tüm hkkını kullanmış herkesin nezdinde kredisini bitirmiş, PKK nın arka bahçesi olmuş bir partidir.

Benim Kahraman Askerimi Şehit edeceksin. Ondan sonra Meclise geleceksin.

Bu ülkke evladının ödediği vergiden maaş alacaksın.

Yok, böyle birşey.

Dünyanın hangi üklesinde vardır böyle bir şey.

Söylesinler biz de bilelim. Hulasa-i kelam HDP kapatılmalıdır. Parti kapatılmasına karşı olan bir kişi olarak bunu söylüyorum.

Yeni kurulacak olan bir parti varsa tabiri caizse “adam” gibi olması gerektiği kanaatindeyim.

Kendi ihtiraslarını hayata geçirme adına ne olursa olsun mantığı ile ittifak yapılmaz.

Bu akıl dışı bir şeydir. İhtiraslar, Vatan ve Millet sevgisinin önüne geçmemeli.

Eğer geçiyorsa bu kişi adına söylüyorum. Bu kişi kendini sorgulamalıdır. İhtiraslarımıza yenik düşmemeliyiz.

Kalın sağlıcakla...