Trabzon kadim bir şehirdir. Türkiye'de marka bir şehir olan Trabzonumuzun kadim değerleri vardır.
Bunlardan en önde gelenleri; kadirşinaslıktır , dostluktur, mertliktir.
Ama bir değeri vardır ki; siyaset üstü,en büyük sevda, tutku, heyecan..
Adına ne derseniz deyin.
O TRABZONSPOR"dur.
Ve üzüntülü başladığımız bir sezonda artık gizli gizli şampiyonluk hesabı yapar duruma geldik..
Geldik ki ne görelim, bildik oyunlar ancak bilinmez eller, isimler devreye girdi.
Kime hizmet ettiği belli olmayan bu mihvaller bu defa Trabzonspor Onursal Başkanının sahibi olduğu gazeteyi kirli emellerine alet ederek hayallerimize dinamit koymaya, değerlerimizle oynamaya ve şehrimizi karalamaya kalkmıştır.
Ekmek elden su gölden zamana yelken açan Karadeniz Gazetesi Spor Müdürü Nihat Erence bu defa haddini aşarak aklınca şehrimize savaş açmıştır.
Bu şahsın nereli olduğunun hiçbir önemi yok ancak yerel basının en güçlü ve güzide basın organı olan Karadeniz Gazetesi bu gibi isimlere neden ve nasıl yetki verir..?
Çünkü bu görevi hakkıyla yapacak çok kıymetli isimler, şehrin ruhunu soluyan, sokaklarında dolaşan isimler mevcutken, kimlerin ricasıyla minnetiyle bu isme görev verildi.
Bunu da kamuoyu nazarında gazete yöneticilerine iletmiş olmayı bir sorumluluk olarak addediyorum.
Gazetenin Rize'de yakılması, Çarşıbaşı'na sokulmaması, Gazete önünde taraftarın bildiri okuması, akreditasyon iptali..
Bu güzide basın organının, şehrimizin değeri bir ismin sahibi olduğu bu gazetenin bugüne kadar birileri yüzünden, birilerinin hatalarının sonucu bu tarz olaylarla gündem olması şahsımı ayrıyeten üzüyor.
Gazeteci olmak hayali kuran, yolun başında, heyecan duyan bir muhabiri ekmek ile tehdit ederek ona sordurttuğun soruyla ne amaçlamaktasın..?
Hangi hakla ve hadle kirli hesabına gazeteyi ve muhabir kardeşimizi alet etmektesin..?
Nihat Erence, Trabzonspor'un BAYRAĞA dönmesi neden bu kadar zoruna gidiyor..
Sen hangi Bayrağa dönüyorsun..?
Bunları da kamuoyu adına ve bu şehrin hakkını, hukukunu korumak adına milletten yetki almış, sorumluluk almış biri olarak bilmek istiyorum..!
Bu şehir bu şanlı formayı terleten her futbolcuya kucak açar ancak sözde milliyetçilik yaparak, bir takım şer odaklara maşalık yapanların bu şehri aşağılamasına, kötü göstermesine asla müsaade, müsamaha göstermez.
Hele ki bir takım ırkçı kafaların bu şehir üzerinde uçurtma uçurtmasına asla izin vermez, vermeyiz.
Futbol ve spor evrenseldir ve bir temaşaadır.
Bu gösterinin temiz kalması için yıllardır mücadele eden Trabzonspor, bu onurlu mücadelesinin, dik duruşunun bedelini ziyadesiyle ödedi ancak duruşundan taviz vermedi.
Belki İstanbul'da oturup Trabzon'a elbise biçebileceğine inanırsın, kuzey rüzgarının sertliğini fazlasıyla hissetmezsin Nihat Erence ancak bilesin ki sen çöplükte bir sinekten ibaretsin..!
Olayı sağduyuyla, kirli emellere alet etmeden, Trabzonspor ve Trabzon üzerinde bir olumsuzluk oluşturmadan ve "gereğini,sessiz sedasız yaparak" sonlandırmalıyız.
Karadeniz Gazetesi, bu manada gereğini yapacaktır ve bundan sonra şehri tanıyan, şehrin değerlerine, dinamiklerine hakim isimlere; kurumsal kimliğinin değerini de muhafaza etmek adına yetki vereceğine inanıyorum..
En güzel cevabı son maçta attığı golle veren Bakazetas'a da "Trabzon'a hoşgeldin kardeşim" diyorum.
İnsan olamayanlara inat "insan olanlar kardeş olmaya devam etmelidir"..