Dışişleri Bakanımız Suriye konusunda istihbarat örgütlerinin karşılıklı konuştuklarını bildirdi. Bu önemli ve güzel bir gelişme.

Yaklaşık on yıldan beri Suriye'de arzu edilmeyen olaylar olmakta. Amerika Suriye'de bir terör örgütü kurarak yani PKK- YPG üzerimize saldırtmaktadır. Dünyanın gözü içine bakarak bu kendi elleriyle kurduğu örgüte milyarlarca dolar tutarında silah yardımı yapmaktadır. Ha bunu yaparken de bizlerin dostu olduğunu da söylemekten geri durmaz.

Tabi bu Suriye politikasında bizlerinde hatamız olmadı mı o başka bir konu yaptığımız bu hatalardan dolayı bugün Suriye içinden çıkılmaz bir hal aldı. Ama bugün istihbarata örgütleri konuşmaya başlamışsa anlaşılan yöneticilerimiz gittikleri yolun bir miktar yanlış olduğunu anlamış oldular.

Neden öyle çünkü Suriye'de gitsin dedikleri adamın vatanı da ondan. Nasıl ki birisi bizlerin toprağına göz diktiklerin de gözlerini oyarsak aynı şekilde Esed'de Suriye'nin sahibi. Adamın toprağı. Fakat burada Esed bir büyüklük yaptı bu olaylar başladıktan sonra bizler Türklerle savaş yapmayacağız diyerek bizlere olan güvenini ortaya koymuş oldu. Sıkıntı biraz bizlerin tarafından çıkmakta.

Şöyle ki basından bir alıntı; " MOSSAD'DAN bir heyet bu olayların başında ülkemize gelir. Bizlerin istihbaratından Esed'in yerine kimi istersiniz derler. Bizimkiler şu olsun dediklerinde MOSAD ajanları olmaz. İsrail’in güvenliği tehlikeye girer diyerek Esed'in devam etmesi gerektiğini söylerler. Durum bundan ibaret. Yani İsrail devam etsin diyor Rusya devam etsin diyor Amerika devam etsin diyor. E daha nasıl bu adam aşağıya alınacak bir bilen varsa beri gelsin?!

Büyük devletler gitmesini istemediğinden Esed yıllardır orada. Gideceği de yok. Burada önemli olan onunla bir devlet politikası geliştirilmesi lazım gelmekteydi. Bunu beceremedik.

Tabi işin başkaca da bir sıkıntısı Suriye'den milyonlarca kardeşimiz ülkemize göç etmiş durumdadır. Yaklaşık on milyondan bahsedilmektedir. Bu göç eden insanların da başkaca sorunları bizlerin başını ağırtmış durumdadır. Neden?! Çünkü bu on milyon insanın insani ihtiyaçlarını karşılamak devletimizi ciddi şekilde yormaktadır. Şimdiye kadar onlara milyarlarca dolar harcanmış durumdadır.

Bakınız sorunlu bir coğrafyada yaşamaktayız. Bu coğrafyada varlığımızı devam ettirebilmemiz için komşularımızla sorunsuz bir devlet politikası geliştirmemiz lazım gelmektedir. Sebep ?! Çünkü Amerika puslu havayı seviyor. Bir coğrafyada pus varsa oraya hemen çöreklenmektedir. Irak'a girdi Suriye'ye girdi Afganistan'a girdi ve şimdide Suriye'de varlığını devam ettirmeye çalışmaktadır.

Amerika büyük bir devlet. Varlığını devam ettirebilmek için gözünü İslam ülkelerine dikmiş durumdadır. Bakınız Amerika aynı bölgede üç büyük örgüt kurmuş durumdadır. Biri komünist biri dinci bir dinsiz. Kuruyor örgütü salıyor üzerimize. Nedir ki ülkemizi rahatsız etsinler.

Kuzeyimizde bir Kürt devleti kurdurarak bitmeyecek savaşlar çıkartmak istiyor. Önemli olan Türkiye zayıflasın ve sonuç olarak kendilerine yem olsunlar.

Şimdi bana bazı kardeşlerimiz Amerika dost dediğini duyar gibi oluyorum. Kardeşlerim Amerika'nın dostu düşmanı yok. Onlar için önemli olan milli menfaatleri. Sen ölmüşsün kalmışsın önemli değil. Önemli olan onlar yaşasın.

Demek neymiş?! Emevi camiinde cuma namazı kılacağız demekle iş bitmiyor.

Bu konuda birkaç kez Esed'le konuşmamız lazım geldiğini ifade eden kalem köşemde ele almıştım. Ayrıca bu konuda aklı selim kalemlerden de birkaçı aynı şekilde Esed'le vakit geçirilmeden görüşülmesi lazım geldiğini yazdılar. Onca senenin üzerine işin buralara gelmesine rağmen İstihbarat örgütlerinin bu aralar görüşme yapması sevindirici bir iştir derim. Demek ki hepten iletişimsizlik yaşamamaktayız. Kim vesile olduysa Allah razı olsun.

Suriye'de devlet otoritesi olacak ki Amerika orada barınamazsın. Rusya buna izin vermez.

Suriye'de devlet otoritesi sağlanıncaya kadar çıkamayız. Devlet otoritesi sağlandıktan sonra yeniden değerlendirebiliriz.

Saddam’ın gidişi Kaddafi'nin gidişi bizleri coğrafyamızda yalnızlaşmamıza sebebiyet vermiş durumdadır. Amerika'nın eliyle Irak'ta iç savaş çıkararak Saddam'ı deviren Amerika öyle bir politika uygulamıştı ki Iraklılar Saddam'ın heykelini yıkarken Amerikalılar Iraklılara yardım etmişlerdi. Iraklılarda sevinç çığlıklarıyla Saddam'ın heykelini yıkmışlardı.  Ama bugün gelinen noktada Iraklılar elimiz kırılsaydı da Saddam'a destek verseydik Amerika'yı buraya sokmasaydık. Bugün gelinen noktada kadınlarımız tecavüze uğradı, erkeklerimiz öldürüldü yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız çalındı insan yerine bile konulmuyoruz diyerek yaptıklarından nefret ettiklerini söylemekteler. Durum aynen Libya'da da olmaktadır. Amerikalılar Kaddafi'yi devirdikten sonra Libya diye bir ülke bırakmadı. Amerika Libya'nın  Altını üstüne getirdi.

Komşularımızla sıfır sorunlu politika...