Bir senenin sonuna daha yaklaşmış bulunmaktayız. Allah yar ve yardımcımız olsun. Bu sene içerisinde onlarca insanımız bu dünyadan ayrılıp gitti. Allah mekanlarını cennet eder inşallah. Nasipse gelecek senelerde de Rabbimden ülkeme aileme ve komşularıma iyilikler dilerim.

Uzun bir süredir sene sonlarını ülke insanım tuhaf kutlamalarla geçirmektedir. Bu kutlamaları nereden almışlar bir bilgim yok.

Genel kanaat bu yaşam şekli Hıristiyan kökenli. Hıristiyanlar sene sonlarını kutlamalarla geçirmektedir. Doğrudur bu kutlamalar Hıristiyanların bayramlarından olabilir. Ondan olacak Avrupalılar eksiksiz bu kutlamalara tüm benlikleriyle katılmaktadır.

Şu unutulmamalıdır ki her din mensubunun bayramları vardır.  Biz Müslümanların  bayramlarına baktığımız zaman iki tane dini ve dört  tane milli bayramlarımız var. Bu bayramlara baktığımızda dini bayramlarımız ramazan bayramı ve kurban bayramı. Dini bayramlarımıza baktığımızda da çocuk bayramı, gençlik bayramı, Cumhuriyet bayramı ve  zafer bayramı.

Burdan anlamaktayız ki biz Müslümanların bayramları arasında sene sonu bayram kutlamaları yok. Bu kutlamalar bizlere dışarıdan girmiş bulunmaktadır. Konuyla ilgili Öğretmenler odasında Öğretmen arkadaşlarla sohbet ettiğimizde Öğretmen arkadaşlardan biri bana aynen Nizamettin Hocam " Bir Peygamberin doğum gününü kutlamasında ne gibi bir sakınca var anlamış değilim " dedi. Kendisine şöyle cevap verdim. Doğrudur bir peygamberin doğum günü kutlanabilir. Burada ki sakınca bir peygamberin doğum gününde her türlü rezalet içki , kumar ve zina gibi ahlaksızlıkların gece boyunca devam etmesidir. Öyleyse orada bir duracağız.Bu kutlamalar bizlerin olamaz.

Bizler Müslümanız.  Müslümanca bir hayat yaşamak idealimiz olmalıdır. Bir elde Kuran bir elde şarap Müslümanın şahsına yakışmaz. Bakınız Necip Fazıl konuyla ilgili nasılda bir tespitte bulunmaktadır. " Yedi Hristiyan bir danaya ortak olmadıkça ben sene sonunu kutlamam. " Ne kadar da doğru bir tespit değil mi?! Niye çünkü bizler Müslümanız. Müslüman bu kadar rezil bir hayat yaşar mı?! Bakınız ben ülkem geneli her düşünceye saygı duyan bir insanım.  Ülkemde her türlü farklı ses konuşulabilir. Burada önemli olan ülkeye ve millete zararlı olmasın. Bu sen sonu kutlamaları ülke insanımıza zarar vermektedir. Ülke kadınlarının dünya ve ahiretin gitmesine sebebiyet vermektedir. Daha neyi konuşmaktayız?! Çünkü sene sonu otel odalarında kadınlarımızla bu gece münasebetiyle randevular alınmaktadır. Meyhaneler sabahlara kadar kadınlı erkekli dolacak. Kumar masaları sabahlara kadar dolup taşacak.

Ülkem geneli her ses saygıyla anılır. Sağcısı solcusu , alevisi sünnisiyle Kürdü Türkiye sesleri saygılıdır. Herkes konuşabilir. Sıkıntı bu sene sonu münasebeti ile ortaya konulacak olan Allah'a isyan. Yani bir Peygamberim doğum gününde tam bir rezalet. Bunu Allah'a nasıl açıklayacağız?! Yada şöyle yazayım açıklayabiliriz mi?! El cevap açıklayamayız. Bu durumda sonucu ne olur tam bir bereketsizlik. Hiç isyanın olduğu yerde bereket olur mu?!

Bu durum birazda küçüklük duygusundan kaynaklanmaktadır. Neden ben Avrupayı taklit ediyorum da Avrupa benim bir insancıma saygılı olmaz?! Çünkü taklit eden benim. Güçlüler güçsüzlerce  taklit edilir.

 Titre kendine gel! Sen şanlı bir tarihi olan bir milletin evladısın. Sen onu taklit edeceğine çalış önce ahlak de sonra bilim üret ve sonuçta da o  seni taklit etsin...