Vakfıkebir Ramada Otel’de düzenlenen ilçe kongresine Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, CHP Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun, Beşikdüzü Belediye Başkanı Ramis Uzun, Belediye Meclis Üyeleri, Eski Belediye Başkanları, CHP İlçe başkanları, STK temsilcileri, AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Uzun, Yeniden Refah Partisi İlçe Başkanı Sadettin Çiçek, İyi Parti İlçe Başkanı Alpaslan Beşli, Saadet Partisi İlçe Başkanı Osman Şerit ve çok sayıda partili katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Divan Kurulu Halit Uslu, Ömer Öztürkoğlu ve Haydar Yıldız’dan oluştu.

Kongrenin açılış ve teşekkür konuşmasını yapan CHP Vakfıkebir İlçe Başkanı Mehmet Keskin şunları söyledi.

“Vatandaş kazandığını değil, geleceğini harcamaya mahkûm oldu”

18 yıllık AKP iktidarı ve tek adam rejiminin sonucunda ülkemiz ne durumdadır, ilçemiz ne durumdadır? Ülkemizin durumu içler açısı.  17 yılda emekçi halkımızın alın teri bir avuç yandaşa gitti. Ekonomimiz iflas etti. Dış borç; 2002 den bu gün 130 milyar dolar  %350 artarak 453 milyar dolar oldu. İşsizlik; %8.3 den %14 çıktı. Karşılıksız çek; 2.2 milyar Tl den 30 milyar Tl ye çıktı. AKP döneminde borcunu ödeyemeyen 2,5 milyon kişi hapse düştü. Tüketicilerin banka borcu; 6,6 milyar Tl den 600 milyar Tl oldu. Vatandaş kazandığını değil, geleceğini harcamaya mahkûm oldu. Aile gelirinin borca oranı; %4,7 den %60’a çıktı. Her aile, evine giren paranın yarısından fazlasını borcuna veriyor. Ayın ilk gününde parasız kalıyor.

“Ülkemizde son günlerde ciddi toplumsal travmalar yaşanıyor”
Çiftçilerin banka borcu 5,1 milyar Tl den 90 milyar Tl oldu. Tarımı bitiren ithal ürünlerle çiftçimize rekabet şansı bırakmayan AKP çiftçimizin 18 kat daha borçlanmasına neden oldu.

Yoksulluk sınırı; 1155 Tl’ den 6725 Tl’ye çıktı. Açlık sınırı; 380 Tl den 2065 Tl’ye çıktı.  Ne yazık ki ülkemizde son günlerde ciddi toplumsal travmalar yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Antalya’da yaşanan, ondan önceki hafta İstanbul’da yaşanan ve daha öncesinde kendisini yakan, çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden insanlarımız… Bunun temelinde işte bu ekonomik sorunlar var.

“Basın susturuldu. Basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 151. Sıradayız”

 Adalete Güven Kalmadı; Hukukun üstünlüğü endeksinde ülkemiz 113 ülke arasında 99’culuğa düştü. Basın susturuldu. Basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 151. Sıradayız. Halen 110 gazetecimiz cezaevinde yaşıyor. 700 bin çocuk suça sürüklendi. 600 bin çocuk mağdur oldu. Çocukların cinsel istismara uğrama oranı % 450 arttı, kadına yönelik şiddet %1500 arttı. Boşanmalar % 45, fuhuş % 850 arttı. Adam öldürme % 300, cinsel taciz % 500 arttı. Uyuşturucu bağımlılığı % 700 arttı. Demek ki her şeyi dini kurallarla açıklamaya çalışmakla toplumsal yozlaşma önlenemedi aksine arttı. Esas olan eğitimdir. Ve insani değerlerdir.

“Eğitimdeki tablo Türkiye’ye yakışan bir tablo değildir”     

Eğitim;  2018 Pısa Raporu’nda Türkiye OECD ortalamasının altında, okuma becerileri alanında ortalama puanımız: 453,37 OECD ülkesinin ortalama puanı ise 487. Fen’de ortalama puanımız: 458, 37, OECD ülkesinin ortalama puanı ise 489 olarak belirlendi. Matematik alanında ortalama puanımız: 459, 37, OECD ülkesinin ortalama puanı 489 oldu. Dünyada yalnız, itibarı kalmamış bir ülke. Halkın seçtiklerinin yerine, kendi seçtiklerini atayan bir iktidar. Bu tablo Türkiye’ye yakışan bir tablo değildir.      

“İlçemizin Durumu Vahim!”

Vakfıkebir’de 2800 aile yardıma muhtaç, 1600 genç (18-24 yaş arası) işsiz. Vakfıkebir’de çiftçimiz geçinemiyor, bankalara ve tefecilere borçlandı. Fındık bahçeleri icra yolu ile satılık. Fındık üreticisi sahipsizdir. 1 litre süt, 1 litre su fiyatına satılıyor. Üretici fabrikaya süt verip yem alıyor, yılsonunda fabrikaya borçlu çıkıyor. Esnafımız bankadan faizli para çekip, tefeciden para alıp çek senet ödüyor. Her üç esnaftan biri icralıktır. İşyerleri kapanacak duruma geldi, utanıcından kapatamıyor. Emeklimiz, asgari ücretlimiz, açlık sınırının altında yaşıyor.

“Vakfıkebir bu kadarını mı hak ediyor? Vakfıkebir’i yönetenler büyük düşünmek zorundadır”

İki yılda Vakfıkebir’de 20 yılda yapılamayanlar yapılmış. Mahalle yolları betonlanmış. Camilere temizlik yardımı yapılıyor. Okulların çatıları onarılmış. Hastane büyütülmüş. İlçe tarım binası yapılmış vs.

Şimdi halkımız adına soruyoruz; halkımızın size yıllardır verdiği o güçlü desteğin karşılığı bu mu? Başarı bu mu? Bu mu vizyonunuz? Vakfıkebir bu kadarını mı hak ediyor?  Biz diyoruz ki; bu yapılanları büyük başarı görmek tarihi kökleri ve misyonu ile büyük bir ilçe olan Vakfıkebir’e haksızlıktır.  Vakfıkebir’i yönetenler büyük düşünmek zorundadır. İlçemizin ekonomisini büyütecek, istihdam sağlayacak yatırımlara öncelik vermek zorundadır. Değerli dostlar; CHP olarak biz yıllardır çözüm önerilerimizi halkımızla paylaşıyoruz. Buradan bir kez daha tekrarlayalım. İlçemizin ekonomisini büyütmemiz için, istihdam yaratmamız için olmazsa olmazımız OSB, liman ve çikolata fabrikası projesidir.  1999 yılında Vakfıkebir OSB Trabzon’un 2. OSB’si idi. Bizden sonraki şinik OSB bitti. Beşikdüzü OSB bitti. Vakfıkebir’de tamamlanırsa yüzlerce gencimiz orada iş sahibi olacak. Ama Vakfıkebir halkı

“Süt, fındık, tereyağı Vakfıkebir’de var, ama siyasi zayıflıkta var”

1999 yılından bu yana oyalandı. Hani Üniversal Çimento Sanayi Aş (EMBA) yönetim kurulu üyesi Mete Bülgün, bize 5 milyon ton kapasiteli liman yapacaktı. Dönemin AKP yöneticileri tarafından müjde şeklinde lanse edilen bu liman projesi ne oldu? Bizim önerdiğimiz çikolata fabrikası için süt, fındık, tereyağı Vakfıkebir’de var, ama siyasi zayıflık var. Gençlerimize istihdam yaratacak, süt ve fındık üreticisinin ürünü değerlenecek, yüzü gülecek. Ama maalesef siyasi irade kulağının üstüne yatıyor, yıllardır bizi duymuyor. Sahil ilçesi olmanın avantajından ilçemiz ekonomik olarak yararlanamıyor. Dünyaca ünlü Vakfıkebir ekmeğinin satışı yeterince yapılamıyor; bunun için sahil geçiş yolu üzerinde ekmeğimizin ve yöresel ürünlerimizin satışının yapılabileceği oturma, dinlenme, eğlenme ve yeme yerleri olan tesisler yapılmalıdır. Turizm bacasız fabrikadır. Karadağ Yaylası’na tesisler yapılarak yaz ve kış turizmine açılacaktır. Tarihi iskelemize eski işlevi kazandırılmalıdır. İlçemize yakışan kapalı pazaryeri, altı otopark olacak şekilde bir an önce yapılmalıdır. Kültür ve sanata ilerleme tesislerle mümkündür. Şehirlerarası terminalimiz modern terminale dönüştürülmeli.

“Halkımızın rahat bir nefes alması için çözüm CHP iktidarıdır”

Diğer siyasi partilerin, sendikaların, STK’ların, odaların, muhtarların herkesin görüş ve önerilerini alın diyoruz. Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllısı ise başkalarının da aklını kullanır. Ülkemiz için, ilçemiz için aydınlık günler dileklerimizle tekrar hepinizi saygı ile selamlıyorum. Bütün bu sorunların çözüm bulması, halkımızın rahat bir nefes alması için çözüm CHP iktidarıdır. CHP’nin çatısı altında bulunmak, her zaman büyük bir gurur vesilesidir. Fakat bizlere önemli sorumluluklar da yüklemektedir. Bu sorumluluğun bilincinde olarak; Türkiye Cumhuriyeti’nin harcındaki kurucu değerleri korumak ve ileriye taşımakta kararlıyız! Ülkemizin sigortası olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kurtuluş Savaşı’na uzanan köklerinden gelen mirası özümseyerek, Atatürk ilkelerinin simgesi altı okun ışığında, ülkemizi aydınlık yarınlara taşımak için yılmadan çalışmaya devam edeceğiz! Bu duygu ve düşüncelerle ilçe kongremize onur veren, tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum dedi.

“AK Parti sancılı günler geçiriyor. 17 yıldır yönettikleri bu ülkeyi çok sıkıntılı bir noktaya taşıdılar”

CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya ise yaptığı konuşmasında; “Kongremizin önce ilçemize sonra partimize ve memleketimize hayırlar ve uğurlar getirmesini temenni ediyorum. İlçe Başkanımız Mehmet Keskin Bey’i gerçekten kutluyorum. Yönetim Kurulu arkadaşlarımız sahneye çıktığı an hem gururlandım hem de umutlandım. Genç pırıl pırıl bir ekip yarattı. Sayın Başkanım partim adına, Vakfıkebir adına gerçekten umutlanmamı sağladı. Hepsine yürekten teşekkür ediyor, kutluyor ve başarılar diliyorum. Görevlerini tamamlayıp genç arkadaşlara görevi teslim eden arkadaşlarımıza da şükranlarımızı sunuyorum. Bu partiye verilen her emek kutsaldır. Çok yücedir. Çok değerlidir. O yüzden emek veren herkesi şükranla anmak zorundayız. Şuan bilindiği gibi mecliste bütçe görüşmeleri devam ediyor. Görüşmelerde partimizin her bir milletvekili ülkemiz adına, bölgemizin insanları adına doğru bildiği, yapılmasını istediği görüşlerini açık yüreklilikle ortaya koyuyor ve mücadelemizi veriyoruz. Şu an Mecliste 1 milyar 96 milyonluk devasa bir bütçeyi onaylıyoruz. Bu bütçede 88 buçuk milyon TL. Kamu yatırımları için ayrılan pay var. Ama ne yazık ki ülkemizin faiz borçları için 139 milyar TL. Faiz borcu için ayrılan para var. Bütçede maalesef Emekli yok. Emekçi yok. İşsizlik yok. Çiftçi yok. Üretici yok. Böle bir bütçe hazırlanıyor. Saray rejiminin ihtiyaçlarını, taleplerini karşılamaya yönelik bütçe hazırlanıyor. Halktan uzak, halkın sorunlarından, halkın çözüm bekleyen dertlerinden uzak bir bütçe gerçeği ile karşı karşıyayız. Bizler CHP’li milletvekillerimizle ile birlikte bütün eksiklikleri, bütün noksanları mecliste gündeme getirip halkımızı bilgilendirmeye ve güçlü muhalefetimizi, itirazımızı yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda mücadelemizi veriyoruz. Değerli arkadaşlar, Türk siyaseti yeni bir yola girmiş durumdadır. Sizlerinde bildiği gibi AK Parti içinden şuanda 2 tane farklı siyasal parti kuruluş çalışmasına başladı. Bir tanesi kuruldu. Diğeri de kurulma aşamasında. AK Parti sancılı günler geçiriyor. 17 yıldır yönettikleri bu ülkeyi çok sıkıntılı bir noktaya taşıdılar. Bu gün toplumda kimle konuşsanız Ak parti iktidarından mağdur olmuştur. Artık çöküş başlamıştır. Bunların devri bitiyor. Onun için birlik beraberlik içinde, hiç kimseyi ötekileştirmeden hareket ederek CHP’yi hep birlikte iktidara taşıyacağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Kongrelerimizin İlçelerimize, İlimize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum dedi.”

Yapılan konuşmaların ardından Başkan Keskin ‘in yeni yönetim kurulu şu şekilde oluştu:  Aynur Alış, İsmail Alp,  Göksal Anlaş, Olcay Bahadır, Güven Kurt, İbrahim Ethem Ofluoğlu, Gökhan Turt, Zafer Turutoğlu, Volkan Türkel, Özdemir Uludüz, Osman Yener, Nur Zaman