Bugun...



İKİ MELEK BİR SOFU!

Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Ebubekir Sofuoğlu, İstanbul’da ıncel bir cani tarafından katledilen iki kızımıza ait bir paylaşım yapmış.

facebook-paylas
Tarih: 09-10-2024 09:28

İKİ MELEK BİR SOFU!

Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Ebubekir Sofuoğlu, İstanbul’da ıncel bir cani tarafından katledilen iki kızımıza ait bir paylaşım yapmış.

"Okullardaki çocuklar, İslami hassasiyetlerle yetiştirilmiş olsaydı yine aynı sonuçla mı karşılaşırdık?' Kaçıncı cinayette aklımız başımıza gelecek. Bu vahşi cinayetlerin işlenmesinde, yapının, sistemin hiç mi kabahati yok, her şey mükemmel mi yani? Eğer bu kızcağız İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsaydı kendisine namahrem olan bu katille hiç tanışmayacaktı bile ve şu an hayattaydı. İslami hassasiyetler çiğnenmeye devam ettikçe, tabii ki istemiyorum ama bu acı hadiselerle ne yazık ki karşılaşmaya da devam edeceğiz." diye buyurmuş, duyurmuş.

Bir bilim adamının üstelik bir sosyal bilimcinin (tarih) ıncellik, ıncel fraksiyon ve komplikasyonlara yönelik yukarıdaki tweti pozitif bilimleri kasten yaralama eylemidir, dürtüsüdür.

Sayın Sofuoğlu’nun daha önce de toplumsal gündem, öfke ve tartışmalara bahis bir iki vakada benzer tespitleri olmuştur.

Usulen sabit, esasen sakat ve eksik olan bu kurgulanmış, yönlendirilmiş beyanların toplumsal yaralarımıza merhem olabilme niteliği olmadığı gibi bilimsel vasfı da yoktur.

Üniversitelerin akademik yetersizliğini, başarısızlığını "fuhuş" olgusu üzerinden yorumlayan sayın profesörün İstanbul’da iki kızın/bayanın canice katlini de İslami ritüellerle mütalaası düşünce sistematiğinin sabitliğidir.

Oysa modern dünyanın gelişen ve değişen ekonomik, sosyal, teknolojik ve biyolojik fasıllarının ürettiği, üretmeye devam ettiği pandemik sapkınlıkları, akımları ve ülkemizdeki yansımalarını dinlemek, okumak isterdik kendilerinden.

Çocuklarımızın, gençlerimizin bu dijital enfeksiyonların tehdidinden korunması, ayrışması ve tedavisi ile ilgili tanı ve tavsiyelerini de.

Şeklen sabitliğine değindiğim iletinin esastan sakat ve eksikliği nedir, nelerdir acaba?

Bir büyüğümüz vardı. ALLAH gani gani rahmet eylesin. Kendi halinde saflığı ve pirupak cahilliği eşliğinde yaşadı bu fani dünyayı. Başı ağırınca muska yazdırır, dişi ağırınca üfürük tedavisine başvurdu. Bir/bu profesörün ünvanı dışında ne farkı var o rahmetliden.

İslam ahlak ve faziletinin çağdaş vasfı ve evrensel kapsamıyla bireyleri, toplumları huzura, sükuna ve esenliğe ulaştıracağına bizde mutabıkız Elhamdülillah. Lakin her beşeri sorunu, sıkıntıyı, açmazı, olguyu din üzerinden okuyup, dini telkin ve içtihatlarla halletmeye çalışacaksak doktor, ekonomist, psikolog, mühendis vb. bilimlere, uzmanlara hacetimiz yok demektir.

Bir/bu sosyal bilimciye hiç yoktur.

Edebi okumayı bilenler Sayın Sofuoğlu’nun ifade tarzından "Oh olsun!" manası sezebilir, çıkarabilirler. Bence de. Niyetini bilemem tabi.

Gelelim son bölüme yani eksiklik iddiamıza.

Gerek resmi gerek sivil dini mahfillerin, Yüce Dinimize dair emir ve yasakları bayanlara aitmiş, yönelikmiş gibi taraflı ikazları, tebliğleri bu paylaşımda da mevcut.

Neymiş bu kızlarımız İslami hassasiyetleri öğrenmiş, uygulamış olsalardı yaşıyor olurlardı. İlahi Hocam, yandaş Profesörüm! Yüce Dinimiz erkeklere zinayı, öldürmeyi hoş mu görmüş, hak mı vermiş ki cani katile bir çift sözünüz, ikazınız, tebliğiniz olmadı.

Yazık bu tiplere ve zihinlere harcanan paraya, bağlanan ümitlere...







FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI