gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
Tweet |
Daha önce Maliye Bakanlığı'nın "vergi yüzsüzleri" neşriyatıyla vakıf olduğumuz kamu erkini idari ve yasal acziyet halinde gösteren bu uygulama sakattır, trajiktir.
Herhangi bir kamu kurumunun mevzuatlardaki yetki ve sorumluluğunu ıskalayıp cezai müeyyideleri kamuoyu baskısına tevil etmesi başka nasıl izah edilebilir.
Gündeme binaen incelediğimiz "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu" ile bu alanda düzenlemeler içeren 04.11.2020 tarih ve 7255 sayılı yasada Tarım ve Orman Bakanlığı'na teşhir yetkisi tanzim edilmemiştir.
Yeri gelmişken yasa yapıcılarımıza bir sitemimizi, maruzatımızı da iletelim. Herhangi bir mecrada, mevzuda yapılan kanunla o kanunda daha sonra yapılan değişiklikler, düzenlemeler terminolojik karışıklığa neden oluyor. Lütfen, "... kanununda düzenleme yapılan kanun." metodu yeniden yapılandırılsın.
Konuya geri dönüşü "taklit" ve "tağşiş" fiillerinin ve faillerinin açılımıyla yapalım.
Hukuki terimleri ve ilgisiz zihinleri yormadan örnekleyecek olursak süte su, tereyağına patates püresi katmak tağşiş; taflan yaprağından çay, glikozdan bal üretmek taklittir.
İlgili bakanlığın resmi sosyal medya hesabında 463 ürün ve işletme ifşa edilirken bir restoran zincirinin gündemi işgali, meşgulü diğerlerini sümen altına itiverdi.
Önce gıda sağlığı ve güvenliği gibi hassas ve hayati bir mevzuda, rasyonel ve bilimsel olması gereken tartışmaları değişik branşlara, mecralara serpiştirmenin maksadı nedir diye sormak gerekir.
Sorumlu ve etik yayıncılık gereği ismini zikretmediğim restoran zincirinin malum tartışmalarda gereksiz sembolize ve politize oluşu bakanlığı ve gündemi akamete uğrattı galiba.
Organize suç örgütlerinin ve derin ilişkilerinin hedefindeki ismi, atfedilen suçun teolojik boyutuyla entegre olunca içtimai ilgi ve mütala bu zincire etiketlendi doğal olarak.
İmal edilen gıdalara, Yüce Dinimizin haram kıldığı ve gıda kodeksimizin yasakladığı domuz eti tağşişi Mart ayında tespit edilip Ekim ayında teşhir edildi. Bu geçen sürede bakanlığımızın ilgili firmaya yönelik herhangi bir soruşturmasını duymadık, okumadık. Öyle ya siz Müslüman ahaliye domuz eti servis edemezsiniz diye ilgili ürünü toplatma, el koyma işletmeyi geçici süre cezalandırma gibi tedbirler olur, olmalıydı.
Ne sosyal ne yaygın medyada Mart ayından bu güne tek satır yazı, bilgi, paylaşım olmadı, yapılmadı. Bu Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ihmali, işgüzarlığı kategorisinde değerlendirilir elbette. Bu minvaldeki eleştiriler haklıdır, yerindedir.
Malum restoran zincirinin sahibi ve yetkililerinin yazılı ve sözlü beyanlarında, bakanlığa yapılan eleştiriler haklı ve saklı kalmak kaydıyla, demagojik unsurlar kullanılıyor en etkilisinden.
Böyle bir savunma, bilgilendirme olmaz, olmamalı. Önce özür dilenmeliydi. Konunun ilgili devlet kurumlarıyla paralele şirket içi araştırma, soruşturma ve tahliline başlandığı, tekerrürüne izin verilmeyeceği detaylı bir şekilde izah edilmeliydi. Hala da geç kalınmış sayılmaz. Bakalım firma imajını mı koruyacak algısını mı göreceğiz.
Kamuoyunun bu olayda sofistike bir kutuplaşma içinde olması da ilginç doğrusu. Bir taraftan domuz eti hassaslığı, öbür yandan yabancı menşeli fast footçulara karşıtlık olunca, özellikle de Yahudi orjini taşıdığı inanılanlar, cepheden cepheye koşturup duranlar var.
Bazı kesimlerin "domuz mu omuz mu" ikileminden kurtulup sadede gelmelerini de İslam’ın diğer ritüellerini dert edinmelerini de rica edelim usulünce...