Dünkü maçın özeline dair analiz yapmak, umut vaadetmek yerine sezonun geneli ve gelecek sezona, sezonlara dair cümleler kurmalıyız artık.

Çünkü dün sahaya çıkan rakibimiz, belamız, ununu erkenden eleyip eleğini genç çocuklara astırmak için mücadeleye çıkmış. Bence hakemin zorlama penaltı ve kırmızı takdiriyle de maçı 25. dakikada ruhen terk etmişlerdir. Skor çok daha farklı olabilirdi.

Ekibimiz için önemli olan skordan bağımsız son iç saha maçı ve Marek’in vedasıydı. Kulübümüz, Türk futbolu hatta gezegenimiz bir spor felsefecisini saha içinden uğurladı.

Mesleğine, arkadaşlarına, rakiplerine, seyircilere, hakemlere ve spor yöneticilerine karşı bu kadar saygılı ve dürüst bir karakter görmedim futbol aleminde.

Onu efsane yapan ayaklarından ziyade işte bu karakteriydi. Sahaya çıktığı her mücadelenin en çok ter dökeni olurken, doksan dakika yedek beklediği maçlarda küsmedi, oyundan alındığında trip atmadı, son anlarda sahaya sürüldüğü oldu, yine de naz yapmadı. Güle güle büyük usta. Kulübümüz ve yahut kulüplerimiz Marek kalitesinde futbolcular transfer ediyor, edebilir de ancak onun felsefesini transfer edebilenler kazanacaktır.

Marek’in ayrılışından sonra baktığımızda gelecek yıl ekibimize yarışta yardım edebilecek, kalite katabilecek krampon sayımız maalesef çok az.

Uğurcan, Visca, Bakasetas, Trezaguet, Gomez, Abdüş ve Dorukhan dışında orta alt segmenten müteşekkil bir stoğumuz var. Ki bu futbolculardan Dorukhan’ın eski formunu tekrarı mümkün olabilir mi bilmiyoruz. Diğerlerinin kalıp kalmayacağı ise belirsiz.

Bir de Türk kontenjanı hesabında Eren, Hüseyin ve Umut’un da devamı yararlı olacaktır. Çünkü yerlerine ikame edilebilecek daha klas yerli alternatif almamız zor görünüyor.

Visca’nın, Başakşehir’e geri gönderileceği şeklinde duyumlarım var. Muhtemelen Avcı’nın Başakşehir’e döneceğini düşünüyorum. Onun Visca aşkını da bilmeyen yok. Evet Visca üç beş yıl önceki fiziki şartlarda olmayabilir. Delici koşuları ve bazuka şutları atamayabilir de. Hatta dün yediğimiz golün azmettiricisi rolü de yaşanabilir bazen. Ancak dün görüldü ki ekibimiz onun kaslarından olmasa bile futbol zekasından en az bir yıl daha üst düzey yararlanabilir. Umarım hocamız ve yönetimimiz bu Boşnak kardeşimizle yoldaşlığa devam kararı verirler.

Son olarak, Yunan Milli Takımında Siopis’in arkasında saf tutan bir futbolcunun transferinde kimlerin referans olduğunu öğrenmek istediğimi belirteyim. Yapmayın beyler, etmeyin ağalar!

Yazık bu kulübün ve ülkenin israf ettiği kaynaklara...