Bugun...


H. Nurcan YAZICI

facebook-paylas
BİZİ BİZ YAPAN ACILAR VE YANLIŞ İNSANLAR!
Tarih: 26-06-2025 23:35:00 Güncelleme: 26-06-2025 23:35:00


Bu yazı; en çok kendi geçmişini ve kalbini affetmekte zorlananlara, “Ben bunu nasıl görmedim. Gerçek yüzünü nasıl fark etmedim?” diyenlere ve her kırılmada biraz daha kendine kızanlara.

Hayat, herkesi bir biçimde sınıyor.

Ama bazıları, o sınavlardan öylesine geçmiyor; o sınavlarla şekillenip, büyüyor, derinleşiyor.

Diyeceğim o ki, bazen en büyük yanılgılar, en gerçek uyanışların kapısını aralar.

Bazı insanlar hayata gelişimizde değil, gidişimizde iz bırakır. Onlarla geçirdiğimiz zaman değil, onlardan öğrendiğimiz ders büyütür bizi. Çünkü insan çoğu zaman kendini, yanlışa çarpa çarpa tanır.

Bir gün gelir; “Nasıl düştüm bu yanlışa?” diye sorduğun insanın, aslında seni sen yapan en derin aynalardan biri olduğunu fark edersin. O aynada biten güvenini, örselenmiş kalbini, yitip giden gençliğini, susarak çürüttüğün kelimeleri görürsün. Ve belki ilk defa gerçek bir “sen” ile karşılaşırsın.

Doğru insanlar huzur verir, yanlışlar ise dönüşüm…

Doğrular seni onaylar, yanlışlar seni uyarır.

Her yanlış bir sınavdır aslında; sabrının, sezgilerinin, sınırlarının testi. Ve her sınav seni ya biraz eksiltir ya da biraz derinleştirir. Bazen bir aldanış, bir ihanet, bir suskunluk yüreğinde öyle yankılar bırakır ki, hayatı artık o acının filtresiyle izlersin.

Ama işte tam da orada başlar büyümek…

Yanlış bir yolculuktan sonra kendi doğruna sığınmak…

Yanlış bir yolculuktan sonra kendine “hoş geldin” diyebilmek önemli…

Belki de en büyük kırgınlıklarımız, bizi en çok inşa eden ustalardır.

Çünkü bazı yanlışlar bizi eksiltmez; aksine, içimizdeki gerçeği daha da büyütür.

Kırıldıkça derinleşir, derinleştikçe büyür insan.

Bizi biz yapan, sadece doğru insanlar değil… Yanlışlardan sonra kendini yeniden kuran kalplerdir. O kalplerle, gülümserken sakladığın yorgunluklarını, görünmez inceliklerini, neye tahammül edip neye edemeyeceğini öğrenirsin.

Zannedersiniz ki; güçlü olmak, dimdik kalmaktır.

Hâlbuki asıl güç, kırıldığını kabul edip yine de inandıklarına daha fazla tutunabilmektir.

Acının tuttuğu aynada; Kaçtığın her duyguda biraz daha kendine yaklaştığını... Sustuğun her an, içinle konuştuğunu… Sabrının, sessizce büyüdüğünü… Sevdiğin kadar yanabileceğini… Kaybettiğin kadar kıymet bileceğini… En çok da kalabalıklar içinde bile yalnız kalabileceğini görürsün…

Acı sana, gücünün sınırlarını değil, sabrının sonsuzluğunu gösterir. İçine her döndüğünde biraz daha arınırsın.

Bugün;

Bizi biz yapan; içimize attığımız hayal kırıklıkları, affetmekte zorlandığımız ihanetlerdir. Ve biz, çoğu zaman en çok “yanlış”larda öğreniriz neye inanmamız gerektiğini.

Yolunda yaşadığın acılara ve pişmanlıklara değil, onun sana kattığı hikmete bak.

Yanlış insanların bıraktığı hayal kırıklıklarından korkma. Çünkü acıdan geçmeden insan, kendi kalbinin derinliğini ve gücünü fark edemiyor.

Acılar seni tanımlamasın, ama dönüştürsün.

Yanlışlar seni yaralamasın, ama uyandırsın

İhanetler yolunu kaybettirmesin…

Çünkü yol, bazen tam da düştüğün yerden başlar.

Esen kalın…





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI