HÜDA PAR, son yapılan milletvekili genel seçimlerinde Cumhur İttifakı içinde gelişen AKP’nin taşıyıcı anneliğini yaptığı radikal, bölücü Kürt milliyetçiliğinin yeşil versiyonudur.

Son elli yılını radikal, kızıl bölücülüğe, teröre ve siyasi larvalarına karşı mücadele ve müdafaa ile heba etmiş Ali Devletimizin, Yüce Milletimizin başı büyük beladadır, belaya girmek üzeredir.

Marksist- Leninist felsefe özdeşinde girişilen bölücülük ve terörün Kürt kökenli kardeşlerimizde yaratamadığı hislerin, aidiyetin, ihanetin bir kısım dini gruplarca benimsenen zihniyet, yönelim, söylem ve yöntemlerle tahkim ve takviye edildiği süreci kimse hafife almamalıdır.

Malum siyasi partinin başkanı, İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu ulusal bir televizyon kanalının haber aktüel programına konuk oldu geçen hafta.

Yüksek bir pişkinlik, geniş bir hadsizlik ve derin bir özgüven eşliğinde, ahmaklara (!) hitaben; "Anayasanın dördüncü maddesini istemiyoruz." diyebildi.

Bu seviyede bir temenniyi yaklaşık kırk yıldır TBMM’de yer alan kızıl bölücülerin siyasi larvalarından bile duymadık biz.

Anayasamızın ilk üç maddesi devletin yönetim şekli, nitelikleri, bayrağı, dili, başkenti ve İstiklal Marşını hükme bağlamıştır.

Bu hükümlere, Türk ve Cumhuriyet düşmanlarının yapabileceği öngörülen her tür tazyik, taarruz ve tecavüzleri bertaraf etmek üzere 4. madde zırh olarak konumlandırılmıştır. İşte bu zırhı tartıştırmak, yumuşatmak ve nihayetinde kaldırmak hayali kuranlar artık TBMM’de ve milletvekili.

"Dördüncü maddeyi kaldıralım." yerine "Dördüncü maddeyi istemiyoruz." şeklindeki beyan dahi şark kurnazının TCK’ya bulaşmama taktiğidir, organizedir.

Konunun stratejik vasfı, etkisi ve derinliği ile kıyas götürmeyecek başka birçok eylem ve söylemde diğer muhalif kişi ve kurumlara fırtınalar koparan, asan, kesen, tehdit eden iktidarından muhalefetine siyasi güruhtan alınan tepkiler anlaşılabilir, hazmedilebilir değildir.

MHP, Zafer Partisi ve Demokrat Parti’nin rakiplerine göre yüksek frekanslı beyanları ile teselli bulmak içtimai endişenin giderilebildiği anlamına gelmiyor.

CHP lideri Sayın Özel devlet, rejim, dil, din, ırk gibi hassas alanlara yönelik radikal kalkışmalara engel olmak, tepki koymak yerine Sayın Bahçeli’yi referans göstererek sürekli topu taca atmaktadır. Devletimizin, rejimimizin hamisi sadece Sayın Bahçeli midir? Kendilerinin daha önemli iş ve işlevleri mi mevcuttur?

Anayasayı, anayasal düzeni ve Türkiye Cumhuriyeti’ni müdafaa ve muhafaza görevi bulunan bütün kurumların HÜDA PAR ve lideri hakkında gerekli hukuki süreci en kısa sürede, en kararlı şekilde, en kati nitelikte başlatmaları bütün Türk Milliyetçilerinin beklentisidir.

Siyasi ve bireysel menfaatlerine, makam ve mevki ihtiraslarına bu yoğunlukta gebe kalabilecek siyasi karakterlerin varlığı tahayyülümüz dışındadır.

Müslümanların makus talihine kan, gözyaşı, zulüm ve ölüm gibi trajik olguları coğrafi işaret olarak tescil ettiren her fikre ve yapıya sınırlarımızı, gönüllerimizi ve merhametimizi sonsuza dek kapatmalı, kapattırmalıyız.

Aksi halde bonservisi Ortadoğu ya ait olan bu ve benzeri mezhep kökenli paramiliter virüslerin ülkemize meyli, transferi hızla artacaktır.