Modern futbol, hücum organizasyonları kadar savunma setlerini ve taktiklerini de çalışma, yerleştirme zarureti gerektiriyor.

Savunma, top rakibinizin inisiyatifindeyken bireysel ve ya takımsal reaksiyonlarınızın toplamıdır. Temaslı, organize ve ısrarlı yapıldığında caydırıcı olabilir, hedefe ulaştırabilir başaran takımları.

Eksik ve aksak yapıldığında ne güçlü bir oyun ne de güvenilir bir skor üretebilmeniz mümkün olmaz, olmuyor. Çok alt kategoride bir rakibiniz varsa istisna hakkınızı kullanabilirsiniz ancak.

Süper Lig seviyesi elini kolunu sallayarak herhangi bir rakibe sayı tuşu yapabileceğiniz konforu sunmaz hiç bir takıma.

Değil Trabzonspor, kadro kalitesi açık ara önde ve favori Galatasaray bile rakibinden az koşarak eksik savunarak maç kazanamaz, kazanamıyor.

Trabzonspor'un genelde lig boyunca özelde Alanyaspor müsabakasında yaşadığı gelgitlerin sebebi yumuşak savunma karakteridir.

Hücum oyuncularımız rakibe ön alanda ısrarlı ve şiddetli pres, baskı yapacak fiziksel donanıma sahip değiller. Orta saha normumuz ne ofansif ne defansif farkındalık yaratamıyor. Arkada oynayan dört defans emekçimiz de hızlı ve güçlü olmadıkları için yeterli müdafaa direnci üretemiyorlar.

Neticede rakibe dört gol attığımız bir maçı güle oynaya bitiremiyoruz. Son düdüğü dokuz doğurarak bekliyoruz.

Özellikle Zubkov ve Mustafa'nın transferiyle çeşitlenen, zenginleşen hücum opsiyonlarını dünkü mücadelenin belirli bölümlerinde zevkle takip ettik.

Göztepe maçına dair analizimizde vurgu, eleştiri  yaptığımız on numara golü Danylo Sikan'ın Alanyaspor filelerine gönderdiği iki golle  örneklendirilmiş oldu.

Zubkov da ilk defa görevi ve konumuna sadakat içeren gol vuruşu yaptı. Yani ters kanattan atılan topla arkada buluştu.

Hafta içi oynanan Göztepe maçında sezonun en rüküş performansını gösteren Banza'nın durgunluğu devam ediyor. Kiralık statüsünün sonuna yaklaşıldığında artık gelecek maçlardan ziyade gelecek sezonları önemsediği her halinden belli. Adına profesyonellik mi dersiniz uyanıklık mı bilemem ama ya gereğini yapmalı ya gereği yapılmalıdır.

Bu oyuna üç bant başlama taktiğinin risklerini her maç yaşıyoruz. Penaltılara, ihraçlara ramak kala kurtulduğumuz pozisyonlardan ibret alamadığımız için dünkü musibetle hemhal olduk maalesef. Kaptan'ın bu sezonki performansı dolayısıyla elimiz kolumuz ve dilimiz bağlı olsa da dün yaptığı hareketin amiyane tabirle laubalilik olduğunu dillendirmek durumundayız.

Maçın hakemi bu seviyelerde düdük çalacak, adalet dağıtacak liyakatin fersah fersah uzağındadır. Takımımız aleyhine verdiği penaltı kararı çok komikti. Yabancı VAR uygulaması da galiba yanlış anlaşıldı. Futbola yabancı hakemler istemiyorduk oysa.

Bugün UEFA Gençlik Şampiyonlar Ligi finalini oynayacak U-19 takımımıza başarılar diliyorum. Haydi çocuklar inadına ve dikine...