Trabzonspor özlenilen, beklenilen ve hayal edilen seviyenin çok uzaklarında bir çukura itilmiş, düşmüş debelenip duruyor.

Bu çukura neden düştü, nasıl düştü, ne zaman düştü, kim düşürdü mealindeki suallerle, hakaretlerle, beddualarla vakit ve enerji harcamanın an itibarıyla kimseye faydası olmaz.

Takımımızın acilen düştüğü bu çukurdan çıkarılıp metal ve mental tamiratı için camianın bütün bileşenleri kayıtsız şartsız yardım etmelidir, destek vermelidir.

Önceliğimiz takımın hayati fonksiyonlarını normal değerlerine ulaştırmak olmalıdır. Bu başarıldığında idari, mali ve sportif departmanlar hakkında soruşturma, kovuşturma ve uzaklaştırma süreçleri yapılacaktır.

Takım sıhhat ve afiyete ulaşmadan başkanın, teknik heyetin, futbolcuların azlini veya katlini (!) istemek, dayatmak rasyonel aklın gereği değildir. Evet, üzgünüz, evet öfkeliyiz, evet çıldırıyoruz ama ayranımız budur. Ekşi de olsa kokmuş da olsa kurtlu da olsa Ocak ayına kadar süzerek, sulandırarak, tatlandırarak içmeye mahkûmuz.

Mühendisliği hatalı, malzemesi eksik, kalitesi vasat ve defolu bir takımın yıkılıp tekrar yapılma imkânı ve zamanı olmadığını kabul etmek zorundayız. Tek seçeneğimiz mevcut imkânlarla fiziki ve psikolojik güçlendirme hamleleridir.

Çaresizken, ümitsizken her derde deva diye takımızı teslim ettiğimiz Şenol Hoca'nın dün akşamki halet-i ruhiyesi kendisine hiç yakışmıyor. Bir Trabzonspor efsanesinin, bir futbol ulemasının mağlup olmaya hakkı olsa da teslim olmaya asla hakkı yoktur.

Geçmişte Özkan Sümer'in, Ünal Karaman'ın yaptığı gibi muhtaç olduğumuz kudretin alt yapımızda olduğu realitesi unutulmamalıdır. Trabzonspor'un yeşerdiği ve başardığı dönemlerde takımın içinde hep kendi çocukları hırs, inat ve maya vazifesi görmüştür. Bugün sadece Uğurcan’la mezkur değerleri üretemiyoruz.

Gerek idari gerek teknik yönetimin rasyonel ve sportif aklın önderliğinde derhal toplanması, bir acil eylem planı oluşturması, duyurması ve uygulaması hepimizin beklentisidir. Bu plan asmak, kesmek, defetmek unsurlarından azade olmak durumundadır. Henüz dere geçilmeden kadro ve moral zafiyeti ihdas etmek gereksiz ve acemice olur.

Dün hırsı, emeği ve futboluyla üç puanı hak eden, alan Çaykur Rizespor’u tebrik ediyorum. Üstelik maçın hakemine rağmen...