Turkuvaz Medya Grubu'nun yayıncısı olduğu ZTK organizasyonunun finalini pazarlayabilmek için hafta boyunca yürüttüğü duygusal manipülasyon çabalarına müşteri olan taraftarımıza, yönetimimize ve teknik ekibimize geçmiş olsun diyorum.

Genelde futbolun özelde kupa organizasyonlarının sürprizlere açık neticelenme opsiyonu üzerinden köpürtülen bordo mavi duygular, hayaller dün gece incindi, ezildi ve depresyona girdi maalesef.

Takımımızın bu organizasyonda finale kalması bile kaderin cilvesi, lütfuydu. Alanyaspor, Rizespor, Bodrumspor ve Göztepe takımlarıyla Trabzon'da oynayarak elde edilen final başarısı (!) bizi alçak dağların yaratıcısı rolüne sevk etmiş, burnumuzu büyütmüş. Tek deplasman maçımızda ikinci lig temsilcisi İskenderunspor'u yenemediğimiz gerçeğini bile hatırlamaz olduk büyüklük kompleksimizden.

Karşımızda, kadro maliyeti iki yüz elli milyon euronun üzerinde ve son üç yılın süper lig şampiyonu olduğu gerçeğini unutmuş gibiydik.

Sırf duygusal teyakkuz yoğunluğuna, baskınlığına inanarak, güvenerek netice alınamayacağını öğrenmiş olduk.

Bu vasat futbolcu topluluğundan seviyelerinin çok üzerinde performans, sürpriz bekleyenler galiba bu sezonu hiç yaşamamışlar. Lig, kupa, Avrupa dahil oynanan yaklaşık elli müsabaka da hiç sürpriz bir oyun, sonuç hasıl olmuş mu? En sürpriz maçlar deplasmanda alınan Başakşehir galibiyeti ve Galatasaray mağlubiyeti (4-3) değil miydi?

Ozan, Okay, Cham, Lunstram, Mendy ve Folcarelli merkezinden herhangi bir üçlü kombinasyonun bu seviyelerde oyun ve skor katkısı ihtimal dâhilinde değildir. Oyunun ne ofansif ne de defansif donanımlarına sahip olmayan bu kuru kalabalıktan en az hasarla kurtulmanın çaresine bakılmalıdır.

Bir takımın sezon boyunca zaruri sebeplerle, azami iki üç kere, değiştirmesi gereken stoper tandemini sırf bu mücadelede dört farklı ikiliyle oluşturan Fatih Hoca'nın deneme yanılma metoduyla efsane olunamayacağını bilmesi gerekir. Futbol, belirli bir felsefenin uzun ve sistemli organizasyonlarla sunumunu gerçekleştirenlerin söz sahibi olduğu en gözde, sportif mecradır Sayın Tekke. Umarım Trabzonspor maceran Ünal'a, Tolunay'a,  Shota'ya benzemez.

Karşımızda bu sezon için bizden en az on maç fazla oynamış Galatasaray takımı tam kadro çıkarken bizim bunca sakata sahip olmamız da enine boyuna tartışılmalıdır.  Bu ne kardeşim ya sezon boyunca veteran temposunda oynayıp bunca sakatlık neyin nesi? Her maç birinin lifi atar, birinin kası yırtılır, birinin adalesi çeker...  Belli ki sezon boyunca yan gelip yatılmış, enseye tokat atılmış. Başta Saviç, Nwakaeme ve Vişça olmak üzere bu revir müptelalarıyla gelecek sezon yollar ayrılmalı, profesyonel kondisyoner departmanı ABD'den ithal edilmelidir.

Hafta boyu maçın hakemi üzerinden dezenformal algılara meyleden yönetim kurulumuz maçta hakemlik bir pozisyon olmayınca takımımızı kupa seremonisinden çekmiş. Bu vizyon büyük takım, büyük kulüp vizyonu değildir. Trabzonspor, Sayın Doğan'ın ne egosuna ne cüzdanına ne de insafına terkedilemeyecek kadar büyük ve asildir. Herkes haddini bilecek (!)