Trabzonspor 28 dakikada maçı 2-0’a getirince maçın bittiğini zannetti ve Karagümrük maçında olduğu gibi gereksiz bir geri pası sonrası Rizespor’u maça ortak etti.

28. dakikadan sonra uzatmalar dahil tam 68 dakika taraftarına işkence yaptı.

Bir takım bu kadar kırılgan olmamalı. Rizespor kapasite olarak Trabzonspor’un çok gerisinde ama maçı 28. dakikadan sonra izleyenler sahada Trabzonspor diye bir takımın olmadığını görmüşlerdir.

Oyunun bu hale gelmesinde; takımın yavaş oyunu, gereksiz paslaşmaları ve akıllarında hep yana ve geriye garantici oyun sisteminin uygulamalarının etkisi çok büyük.

Maalesef yıllardır bu soruna bir çözüm üretemiyoruz.

Bu zaaflar bir yana Fatih Tekke’nin saha kenarında oyuna müdahale etmekte etkisiz kalmasının ve de saçma sapan oyuncu değişikliklerinin etkisi büyük.

Oynadığımız oyunun karşılığında aldığımız puanı çok abartılı buluyorum.

Bu oyun ilerisi için hiç umut vadetmiyor. Takım olarak biraz iyi ancak genellikle çok kötü oyun dalgalanmalarının bir an önce düzeltilmesi gerekiyor.

Orta sahadakiler oyunu kontrol etmekte ve hücuma destek vermekte son derece yetersiz.

Defanstan top yaparak çıkma çabası çoğu zaman hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.

Forvetin  sadece Onuachu’nun çabasıyla sonuç alması mümkün değil.

Augusto her ne kadar skor üretse de maçın büyük bölümünde ortada yok.x

Olaigbe ve Okay, Fatih Hocanın kontenjanından oynuyor.

Sikan ise Fatih Tekke tarafından işkenceye maruz bırakılarak yerine hazır olmayan Muci oynatılıyor.

İlk onbir ve sonradan oyuna giren futbolcular arasında forma adil dağıtılmıyor.

Bunu görmek için futboldan çok da anlamaya gerek yok.

Son olarak Rizespor yönetimine taraftarına ve de il güvenlik kurulu üyelerine bir kaç kelam etmek istiyorum.

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve diğer süper lig takımlarına uygulanmayan deplasman taraftar yasağı Trabzonspor  taraftarına uygulanıyor ise buradan tek sonuç çıkar: Trabzonspor Türkiye’nin en büyük kulübüdür.