|
Tweet |
Trabzonspor, oynadığı futbol majör niteliklere uzak olsa da kazanmaya veya kaybetmemeye devam ediyor. Oyun/ puan endeksi şeklinde bir matematiksel değerlendirme, analiz yapılsaydı muhtemelen zirvede olurduk.
Özellikle geride kalan son üç sezondaki pejmürde vaziyeti sebebiyle bu sezonki kıpırdama, silkinme hali taraftarlarımıza romantik hayaller kurdurmaya başlamış.
Üç yıllık kırıklığın, ezikliğin ve ümitsizliğin ağır baskısı vargit çiçeğini ilkbaharın müjdecisi gibi algılatıyor bordo mavi tutkunlarına, sevdalılarına.
Dünkü karşılaşmaya Ordu’dan, Giresun’dan Samsun’dan bireysel veya kolektif akınlar gözlemledik karayollarında. Aynen şampiyonluk sezonu gibiydi yollar ve coşkular.
Peki bu pragmatik "fırtına" Süper Ligin çatılarını uçurabilecek, ağaçlarını sökebilecek, elektrik hatlarını kesebilecek potansiyel ve enerjiye sahip midir? Yoksa konjonktürel bir aksiyon şeklinde mi algılanmalıdır?
Takımımıza güvenmeye, destek olmaya ve ümit beslemeye devam edelim de sürreal (gerçek üstü, dışı) beklentilere, hayallere de mukayyet olalım lütfen.
Eğri oturarak düşünüyorum mesela şu an ki puan tablosunda ilk on içinde bulunan takımlardan sadece Kocarlispor’u yenebildiğimizi inkar mı edelim?
İlk on basamaktaki takımlardan Samsun ve Antep'i, Papara’da yenemedik, FB’ye deplasmanda yenildik ve diğerleriyle henüz oynamadık demeyelim mi?
Takımımızda Onana’nın, Pina’nın, Saviç’in, Batagov’un, Folcarelli’nin, Ounachu’nun alternatifleri ya yok ya var sayılmaz olduğu gerçeğini yazmayalım mı?
İlerleyen haftalarda sakat ve cezalı futbolcu artışlarının hem kadromuzu hem futbolumuzu bu alternatifsizlik girdabında boğabileceğini görmeyelim mi?
Trabzonspor taraftarlarının yönetimi, hocayı ve futbolcuları strese sokmayacak beklentiler eşliğinde desteğe devamlarıdır en güzeli.
Dünkü maçta yine Pina ve Folcarelli’nin enerjileri, mücadeleleri ve hırsları yordu (!) bizi seyrederken. Portföylerine daha kaliteli hücumsal doneler katabilirlerse hem takımımıza hem kendilerine inanılmaz katkıları olur. Hem maddi hem manevi.
Defansımızın göbeğinde son iki haftadır bir düşüklük olduğu görülüyor, hissediliyor. Gol yemediğimiz bir maçın ardından böyle bir eleştiri absürt kaçabilir belki ama Saviç -Batagov ikilisi Pina ve Folca’nın kamuflajından yararlanıyorlar şimdilik. Ara sıra meydana gelen kaçakları da Onana müthiş refleksleriyle yakalıyor.
Her iki kanat normumuzdaki futbolcular arasında senkronize olamama hali devam ediyor. Zubkov’un zaten bekiyle oynama donamı yok. Daha çok free takılmayı seviyor. Dünkü mücadele özelinde daha çok koştuğunu ve defansif katkısını da belirtelim.
Diğer kanatta ne Muçi ne Olaigbe, Mustafa’ya yar ve yardımcı olamıyor. Şenol Hocanın bu mevkideki Sikan alternatifi şimdikilerden daha pozitif sonuçlar vermişti. Artık Fatih Hoca’nın denize düşmesini bekleyeceğiz.
CİO yine bildiğimiz gibi. Dar alanlarda seri ve cesaretli tarzıyla fark yaratıyor. Fiziki dezavantajına rağmen orta sahamıza dinamizm katıyor. Dünkü golü çok özeldi. Çünkü rutin hücum aksiyonlarımızın dışındaydı ürettiği skor. Aynısını ilk yarıda Mustafa da denemiş ama çerçeveyi tutturamamıştı. CİO’nun dil/iletişim probleminden bahsetti ya Hocamız maçın başlarında Folcarelli ile olan diyaloglarını görmüştür muhtemelen dikkatli taraftarlarımız. Ben bu diyalogların adam/alan paylaşımı esaslı olduğunu düşünüyordum bu iletişim problemini de öğrenmiş olduk. Acaba CİO, Fransızca da mı konuşamıyor diye düşünmeden edemiyoruz.
Ounachu’nun bağlantı aparatı olarak kullanılması, bu Fatih Hoca’nın itirafıdır, çok hatta hiç verimli olmuyor. Duran toplarda birinci bölgemize, bağlantı için ikinci bölgemize, hücum için üçüncü bölgemize koşturulan bu dev adamın hor kullanıldığı kanaatindeyim. Özellikle bağlantıda kaptırdığı toplar nedeniyle çok geçiş yiyoruz. Ounachu’nun yüksek frekansta sağlamaya çalıştığı bağlantı hem sık kesiliyor hem de arkadaşları tarafından desteklenemiyor.
Hatalarıyla, eksikleriyle ve potansiyelleriyle kıyaslandığında çok iyi bir puan ortalaması sağlayan ekibimizi tebrik ediyorum. Bu; hırs, koşu ve mücadelenin sonucudur ve sürdürülmelidir. Ne romantik hayallere kapılacağız ne de ümitsizliğe.
Maçın başlarında çok talihsiz ve trajik bir sakatlık yaşayan Lucas Claro’ya geçmiş olsun. Görüntüleri içimizi acıtan, burkan bu sakatlığın şifası için ALLAH yar ve yardımcı olsun bu futbol emekçimize, misafirimize.
Eyüpspor’a galebe çalan organizasyonumuzun Galatasaray’a yetmeyeceğini öngörüyoruz, öngörüyor realist futbol çevreleri. Haydi çocuklar biraz daha, biraz daha...
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort
