Dün akşam ligimizin liderine, son üç yılın şampiyonuna misafir olduk.

Esasında bu maçın skoru ne dünyanın sonu ne de pembe hayallerin gerçekliği olmayacaktı. Olmaması gerekirdi.

Biz ekranın başına geçtiğimizde üç yıllık pahalı, kaliteli, majör bir organizasyonla prematür bir projenin klasını ve kıyasını ölçmek amacındaydık.

Ev sahibinin müthiş bir seyirci, stat ambiansını da arkasına alarak baskılı ve üstün bir futbol oynayacağını tahmin ediyorduk.

Oynadığı, fırsat bulduğu hiç bir maçta pozitif farklılık yaratmayan Muçi’yi ilk on bir görünce de keyfimiz kaçtı, suratımız ekşidi tabi ki.

Gol yemeden, ezilmeden aldığımız bir puanı bu sezon ki hedeflerimizi revize edecek değerde görüyorum. Artık Hoca ve yönetim yeni stratejilere yol açmak zorundalar.

Bu mücadelede takımımıza ait online izlenim, analiz bölümüne geçelim.

Fatih Hoca’nın oyun başlangıcı ve kurulumunda hafta boyu yapılan eleştiri ve tavsiyeleri çokta dikkate almadığını ifade edelim. Başta Benjamin’in kırmızı kartı ve birçok pozisyonun arkadan başlatılan setlerin sonucu olduğuna tanığız elbette.

Kalesinde soğukkanlı, defansında canlı, orta sahasında heyecanlı duruşlar, direnişler gördüğümüz bordo mavi gençlerin hücum aksiyonları üretiminde başarılı olamadıklarını itiraf edebiliriz. Yani unu, suyu, şekeri tedarik etme hususunda canla başla verilen emek, helva yapımında gerekli hünere vakıf olamadığımız için zafere dönüşemedi.

Yukarıdaki paragraftan alınan bir puanın ya da alınamayan diğer iki puanın sahipliğini, sorumluluğunu takım içinde kişilere ya da bölgelere paylaştırdığımız anlamı çıkmasın lütfen.

Galatasaray gibi toplam kalitesi ligimizin bir iki tık üstünde bir takımdan gol yemediysek, bariz bir baskı yemediysek takım halinde defansif mücadeleyi çok başarılı yaptığımız neticesine rahatlıkla varırız.

Aynen defansif olduğu gibi ofansif aksiyonlarda kolektif katkılarla vücut bulur. Savunmayı bütün takımdan hücumu öndeki dörtlüden ummak, sorumlu tutmak hiç hakkaniyetli olmaz.

Saviç, özellikle de Batagov’un bir kaç maçtır sallantıda olan performansları Galatasaray karşısında kötü değildi. Hatta Batagov, Pina ile beraber takımımızın en iyi performansını sergiledi diyebiliriz.

CİO, hem hücumda hem savunmada, sürekli olmasa da, zeka ve temaşa aromalı katkıları ve sempatikliği ile taraftarlarımızın, takımımızın maskotu olma sürecini hızlı adımlarla katediyor. Gelişimine sağlanacak profesyonel destek ve uygun ortam bu çocuğu çok farklı kariyerlere ve maddi değere taşıyabilir.

Aynı şekilde Pina da atletik donanımına teknik eklentiler katabilirse kariyer patlaması yaşayabilir kısa sürede.

Trabzonspor’un artık bir Tekke takımına evrilme süreci tamamlanmak üzere. Bundan sonraki bölüm Tekke’nin felsefesine, liyakatine ve azmine bağlı şekillenecektir.

Lakin mevcut futbolcu stoğunun takviyesi şarttır. Muçi, Kazeem, Vişça ve Nwakaeme mevcut halleriyle takıma katkı sunmaktan uzaklar. Ocak transfer tescil döneminde bir atletik stoper, bir net altı numara ve iki kreatif kanat oyuncusu takviyesi için gerekli hassasiyet ve çaba gösterilmelidir.

Mücadelenin hakemi Cihan Aydın mükemmel olmasa da çok iyi bir yönetim izlettirdi bize. Rakibimize çıkarmadığı, çıkaramadığı bir iki sarı kartı hanesine eksi puan yazıyoruz. Sosyal ve yaygın yerel iletişim mecralarımızda Cihan Aydın’a yönelik provokatif, dezenformal iddiaların bir özrü, pişmanlığı var mıdır, olacak mıdır merak ediyorum.