Bu sezon hem sahada hem de masa başında adeta doğranan Trabzonspor, Galatasaray maçında da aynı akıbete uğradı.

Günlerdir herkes planlarını bu maça göre yapmıştı. Öyle ki gerek yurt içi gerekse yurt dışından bordo mavi renklere gönül vermiş binlerce taraftar Papara Park’a akın ettiler.

Taraftarlar; “Sen Trabzonspor’sun, hadi Nwakaeme sakatlık riski var. Ona tamam diyebiliriz. Ya diğer oyuncuların kulübede oturtulmasına ne demeli?” siteminde bulundu.

Elbette kupa maçı çok çok önemli. Çünkü, kupayı aldığın an doğrudan Avrupa kupalarına katılmaya hak kazanacaksın ama lig maçı da prestij açısından önem arz etmiyor mu?

Neyse maça gelirsek; konuk Galatasaray maça çok iyi başladı. Hatta ilk on beş dakikada üç tane net pozisyondan yararlanamadı.

On beşinci dakikadan sonra oyun üstünlüğünü ele alan bir Trabzonspor izlemeye başladık. Galatasaray’ı şampiyonluğa taşıyan, ele avuca sığmayan oyuncusu Osimhen’e, Batagov adım attırmadı. Adeta gölgesi oldu.

Dakikalar ilerledikçe fırtına pozisyonlar da bulmaya da başladı.

Öyle bir pozisyon kaçtı ki, inanılır gibi değil. Önce Vişça’nın  mükemmel şutunu kaleci Muslera çeldi, dönen topu Mendy de kaleciye nişanladı.

Böylesine önemli bir pozisyon kaçmamalıydı. Yine Vişça’nın ortasında Okay boş kale yerine topu üst direğe nişanladı. Bu da kaçmaması gereken pozisyonlardan bir tanesi idi.

Maçın tartışmalı pozisyonuna gelince; Vişça’nın ceza sahası çizgisi üzerinde Muslera tarafından düşürülmesinin ardından herkes ‘içerde mi dışarıda mı’ tartışması yaparken her zaman olduğu gibi yine VAR devreye girdi.

Herkes penaltı ve kırmızı kart verilmesini beklerken öyle çizgiler çizildi ki, herkes şok oldu. Muslera’yı kurtarmak için Vişça’nın pozisyonuna maalesef ofsayt dediler.

Aynı pozisyon Galatasaray lehine olsaydı acaba nasıl karar verilirdi?

Bordo mavililer ilk yarıdaki güzel oyununu ikinci yarıda sürdüremedi.

Galatasaray dalga dalga gelmeye başladı.

Dakikalar ilerledikçe Trabzonsporlu oyuncular oyundan düşmeye başladı. Dakikalar 60’ı göstermeye başladığında, konuk Galatasaray art arda duran top ve korner kullanmaya başladı.

Saymadım ama üst üste Galatasaray 7-8 tane korner kullandı. İşte o kornerlerin birinde savunmadan çıkan Abdulkerim topu Uğurcan’ın uzanamayacağı köşeye bıraktı.

Bu gol Trabzonspor’un daha da paniklemesine neden oldu. Biran önce gol bulmayı hedefleyen Trabzonspor bu sefer savunmada önemli hatalar yapmaya başladı.

Bu saatten sonra yapılan değişiklikler de işe yaramadı.

Fatih Hoca, Muhammed Cham’ı 90 dakika nasıl sahada tuttu hala anlamış değiliz.

Taraftar bu maçta başta Muhammed Cham olmak üzere Arif, Mendy ve Lundstram’dan çok iyi bir performans bekledi ama yine hayal kırıklığına uğradılar.

Trabzonspor adına Batagov, Mustafa, Uğurcan ve Visça alkışı hak eden oyuncular oldu diyebiliriz.

Hemen şunu ekleyebiliriz; ilk golü Galatasaray değil de, Trabzonspor bulmuş olsaydı şimdi daha farklı şeyler de konuşabilirdik ama olmadı.

Trabzonspor artık ligi ilk beşte bitirme şansını da kaybetti.

Artık tüm gözler Çarşamba günü oynanacak olan Ziraat Türkiye Kupasına çevrildi.

Kupa maçı Trabzonspor’un olmazsa olmaz maçı…

Trabzonspor bütün gücünü ortaya koyup Çarşamba günü Gaziantep’te, Galatasaray’ı yenip en azından sezonu kupa ile kapatıp, Avrupa vizesini alması gerekiyor.

Bunun için Fatih Hoca en ince ayrıntıyı bile kaçırmamalı ve Galatasaray karşısına kusursuz bir takım çıkarmalı.

Her zaman söyledim yine söylüyorum; Trabzonspor kupa maçına tam kadro çıkabilirse şansların yüzde elli yüz elli olduğunu düşünüyorum.

Kupa maçı sonrası da Trabzonspor’un Başkanı Sayın Ertuğrul Doğan’a seslenmek istiyorum: Sayın başkan gelecek sezon ile ilgili ilk yapılması gereken transferin 8 NUMARA transferi olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu sezon usta bir 8 numara olsaydı, Trabzonspor’un yeri daha üst sıralarda olurdu. Transferde önce 8 NUMARA sonra SANTRAFOR olmalı.

Herkese iyi hafta sonları diliyorum.

Kalın sağlıcakla…