İstanbul'un Ümraniye ilçesinde polis kızımız Şeyda Yılmaz’ın şehadeti yüreklerimize ateş, kolluğumuza gölge, adaletimize şüphe düşürmüştür.

Şeyda’mız için ailesine, sevenlerine, emniyet camiasına ve Türk Milleti'ne başsağlığı kendisine Tanrı’dan rahmet ve merhamet niyaz ediyorum.

Soruşturma ve kovuşturma süreçlerini bütün efkârıumimiyenin merak ettiği on altı sabıka kaydı bulunan bir suç modülünün sokaklarda on-line dolaşımı ilk sorgulanacak aşamasıdır trajik olayın.

Hemen tamamı katalog suç tarifine dair fiillerden tekini işleyip tutuklanan, tutuklu yargılanan ve hüküm giyen yığınla insan var çevremizde, ülkemizde.

Daha önce Sinan Ateş cinayetinde tetikçinin ve azmettiren şahsın onlarca sabıka kaydı, hüküm eşliğinde İstanbul un ara ve arka sokaklarını öpmeye (!) devam ettiğini öğrendiğimizde şaşı kalmıştık.

Mahalli, ulusal ve uluslararası her türlü suç ve suç örgütünün kriminal parkına dönüşen İstanbul’un valisinden, emniyet bürokrasisine, kolluk personelinden adli birimlerine, teknik teçhizatından teknolojik donatısına kadar sorgulama, değerlendirme ve yenilenme ihtiyacı acilen giderilmelidir.

Hiç bir teorik ve pratik bilgiye, deneyime sahip olmadığım halde bu olayda vuku bulan iki stratejik ihmali yapmam sanıyorum.

Birincisi; muhtemelen GBT yapılan ve sabıkaları öğrenilen bir suç müptelasını karakolun bahçesinde istirahate göndermem.

İkincisi; firari bu caniyi derdest edecek ekibi elindeki, belindeki silaha sahip olamayacak, acemi personelden teşekkül ettirmezdim.

Bazı spontane kararların, icraatların eksikliği ve eleştirisi telafi edilebilir. Yukarıda bahsi geçen organizasyonlar gibi yani. Lakin olay her tür iletişim yollarından ülkenin gündemine düşüp, muhatapların mülki seviyelere çıktığı anda durum değişir, farklılaşır.

Bu farklılığın tezahürü olarak bir faile çöp poşeti giydirmeyi ve hayvan servis aracı tahsis etmeyi görmemiz gerekirdi. Ben bir Türk Milliyetçisi, Türk İslam faşisti olarak Şeyda’mızın katiline tahammül ve tahayyül sınırlarının paramparça edecek eylemleri layık görebilir, tatbik ve tebrik edebilirim. Ama devletin aklı, tedbiri, tepkisi ve itibarı hukuktur, kanundur, adalettir. Devlet öfkelenmez, kin gütmez. Kan kusar kızılcık şerbeti içer. Şeyh Edebali felsefesinden taviz veremez, ayrı düşemez.

Şimdi bu polis katiline Ali Devletimizi şikayet hakkı, tazminat alma imkanı doğdu ya ona yanarım, üzülürüm, kahrolurum.

Adli birimlerin bu suç canavarlarına karşı hukukun sivri uçlarını, keskin yüzeylerini kullanması kaçınılmazdır. Varsa bir hukuki boşluk, keyfiyet derhal düzeltilmeli, doldurulmalıdır...