On gündür yurtdışında olduğumdan dolayı Kasımpaşa maçını hiç izleyemedim. Maç özetlerine bakarak yorum yapmak da çok içime sinmedi. Ancak Kasımpaşa maçında çok kötü bir performans ortaya koyduğumuzu belirtmek isterim.

Bu günkü Galatasaray maçının ilk yarısını da izleme şansım olmadı ancak yorumlara bakarak en azından maçın ikinci yarısından daha iyi olduğumuz kanısına vardım.

Tartışmalı pozisyonları yorum yapan arkadaşlara bırakıyorum.

Maçın ikinci yarısında tek devrelik izlenimlerimi aktaracak olursam; Trabzonspor kesinlikle sıradanlaşmamalı. Bu akşam beklenen bir sonuçla ancak kabullenemediğimiz bir sonuçla karşılaştık. Büyük maçlar her üç sonuca da açık maçlardır. Ancak kafa kafaya oynamak ve kaybetmek normal olanıdır. Normal olmayanı tek taraflı ve ezilen, aciz kalan takım taraftarı olmaktır. İşte püf noktası tam da burasıdır.

Trabzonspor bu akşam maçın ikinci yarısı dahil ve de sezon genelinde sıradan Anadolu takımı gibi ezik ve aciz bir futbol ortaya koydu.

Trabzonspor’un sıradanlaşması demek yok olması demektir. Futbolcu özelinde eleştirmek en kolayı ve de olaya bu gözle bakarsak; Malheiro, Lundstram, Mendy, Muhammet Cham, Saviç gibi hatta bunlara Visca ve Nwakaeme de katılabilir bu futbolculardan kurtulması lazım. Yerli olarak sayıp da polemik oluşturmak istemem ancak Trabzonspor’da yerli olarak oynayacak futbolcular en az Mustafa Eskihellaç kadar özverili ve hırslı olmalıdır.

Galatasaray maçının ikinci yarısında ve sezon genelinde tespitim olarak stoperlerin kesinlikle değişmesi lazım. Yani kısaca elinizdeki kadro nereden tutsak elimizde kalıyor.

Fatih Hoca’yı ve yönetimi eleştirmek en kolayı ancak her ne kadar Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olsa da dört gün daha bekleyelim. Ondan sonra hep beraber “Vurun Abalıya” deyip bütün eleştirileri yapalım…