Dün gece tarihi bir galibiyet aldık. "ALLAH ! ALLAH! Eyüpspor'u yenmek neden tarihi olsun." diyenlerin merakını giderelim. Çünkü Trabzonspor Bakasetas'tan sonra bir merkez oyuncusunun ürettiği skorla yıllar sonra üç puan aldı.

İnşallah Hugo'dan sonra bir defans oyuncusunun golüyle puan ya da puanlar alacağı maçlarda görürüz diyerek temenni bölümünü bitirelim.

Genelde ilk yarılarda özelde ilk on beş/yirmi  dakikalar itibarıyla takımımızın maçlara konsantre olamayış geleneği yine bozulmadı. Ki bu durum deplasman maçlarının doksan dakikasında yaşanıyor. Ne bu kardeşim motorunuz mu ısınmıyor? Alternatörünüz mü geç çalışıyor? Dün biri penaltı olmak üzere çeyrek dilimde üç net pozisyon verdik rakibe. Uğurcan sayesinde oyunda ve skor da kalabildik. Şenol Hoca'nın bu tutuk başlangıçlara çare araması gerekir. Her takımda Tayfur Bingöl şansımız olmayabilir. Her maç Uğur'can simidi bulamayabiliriz.

Geçen hafta Kayseri'de yaşadığımız ofansif bariyerlerle dün gece de yüzleştik maalesef. Kenar organizasyonlarımız kilitlenince çare ve skor üretemiyoruz. Orta saha normumuzun hücum aktivasyonu kabul edilebilir seviyenin çok aşağılarında olduğu yine, yeniden tarafımıza gösterildi. Yönetimimiz bu handikapı giderecek bir transfer hamlesi yapmadığına, yapamadığına göre akşamki tıkanıklığı ligin sonuna kadar yaşayacağız demektir.

Zubkov'un bu bölgede bir alternatif yapılması test edildi Eyüpspor önünde ama kırk beş dakika sonunda başarısız olduğu kanaatiyle vazgeçildi. Zaten Ukraynalı da daha çok kendi bölgesine kaçarak Vişça'yı jokerliğe itti. Şenol Hoca'nın evliyi evinde yerliyi yerinde değerlendirmesi verimi artıracak kanaatindeyiz.

Yeni transferimiz Mustafa'nın sağ ayağıyla sol bek pozisyonunda yaptığı hücum katkıları, denemeleri heyecan verici olsa da devamlılığı ve fiziki yeterliliği konusunda endişelerimiz saklı kalsın. İzleyeceğiz, bekleyeceğiz, değerlendireceğiz. Eren Elmalı'yı da hemen tukaka etmeye kalkmayalım. Evet hücum fonksiyonları vasatın altında olsa da defansif atletizmi, ters kademe kabiliyeti ve performans istikrarı göz ardı edilmemelidir. Mustafa sağ bekte ve sağ önde de alternatif olabilir, olacaktır.

Kadro normumuzun gerek yeni transferler gerek sakatlık dönüşleriyle gelişmesi, genişlemesi rekabeti ve koşu mesafelerini, kalitesini artırmış. Adaletli forma dağıtımı sağlanırsa takımımızın yukarılara tırmanışı devam edecektir.

Dün gece de test ettik, tespit ettik ki Enis Destan ve Umut Güneş gibi gençlerin daha çok süre alabilecekleri takımlara transferleri hem kendi kariyerleri hem de Trabzonspor'un hedefleri açısından zarurettir.

Rakibimiz, dört büyük takımdan derlediği amiyane tabirle hurda niteliğindeki futbolcularla oyunu, organizasyonu çıplak gözle görülebilen, okunabilen taş gibi bir takım oluşturmuş.

Bir oligark takımını çalıştırmanın sağladığı geniş yetkilerin konforunu, camia baskısından kaynaklı negatif komplikasyonların yıkıcı etkilerinden vareste halini hafifletici sebep saysak dahi Arda Turan'ın antrenörlük yetisini, başlangıcını alkışlamak gerekiyor. Trabzonspor yönetiminin Arda Turan'ı gelecek planlarında dikkate alması tavsiyemiz olsun.

Yine rakibimizin haşarı çocuğu Emre Mor da izleri sürülmesi gereken müthiş bir yetenek. Topa kalite ve kadife niteliğindeki ilk dokunuşları, dar alan ve kısa mesafede fark yaratan kalkış hızı, asistleri ve sürpriz şutları ile dün akşam hem zevkimiz hem kabusumuz oldu. Kadromuzda bulunursa bizi değil de rakiplerimizi mor'artır sıkışık anlarımızda.

Taraftarımızın Dorukhan'a gösterdiği vefayı alkışlıyorum, tebrik ediyorum. Efsane şampiyonluğumuzda orta sahada başlayan sağ bekte ve stoperde devam eden jokerlik görevlerini büyük bir azim ve başarıyla ifa etmiştir. Lakin azımsanmayacak bir maliyeti olmuş giderken de sözleşme fesih yoluyla uğurlanmıştır. Şimdi vefa sırası Rizespor formasıyla rakibimiz olacak eski futbolcumuz, daimi taraftarımız, öz evladımız, şampiyon çocuğumuz Abdülkadir Ömür'e geldi. Dorukhan’la kıyaslanamayacak kazancı, ayrılırken kazandırdığı milyonlarca euro ve şampiyonluğumuza sağladığı öz kaynak desteğini unutmamak, unutturmamak taraftarımıza yaraşır bir duruş olacaktır.

Maçın hakemi bu seviyelerde görev alabilecek donatılardan yoksun olduğunu gösterdi. Bir iki pozisyonda futbolculara yaptığı alan ve adam markajını, ayağa basmalara gösterdiği tavırsızlığı hoş görsek bile akan oyunda vermesi gereken iki bariz penaltıdan aleyhimize olanı VAR'dan iki dakika seyrederek anlayabilmiş lehimize olanı ise es geçmiştir. Bu karlı, puslu futbol konjonktüründe MHK'nın maçın hakemini dikkatli kullanması gerektiğinin altını çizelim...