Trabzonspor dün gece Gaziantep’te oynanan Ziraat Türkiye Kupası finalinde rakibi Galatasaray’a 3-0 kaybederek büyük kaoslar yaşadığı sezonu kısmen kurtarabileceği fırsatı tepmiş oldu. Ligden sonra kupada da Avrupa hayali sona erdi.

Trabzonspor geçen yıl Beşiktaş’a karşı kaybettiği ZTK finalini dün gece de Galatasaray’a karşı kaybetti. Geçen yıl kaybedilen kupa finalinin ardından özellikle tartışmalar biten sezonun ardından dinmemiş aksine şiddeti giderek artmıştı. Bu sürecin sonunda Abdullah Avcı’nın görevine son verilmiş yerine Şenol Güneş’in gelmesiyle yeniden umutlar yeşermişti ancak açan birkaç çiçek baharın gelişini müjdeleyemedi. Ardından her teknik direktör değişikliğinde adı gündeme gelen kendisi de bu iddiasını katıldığı her platformda dile getiren taraftarın futbolculuğuna doyamadığı Fatih Tekke teknik sorumlu olarak görevine başladı.

Tekke ile ilk deplasman galibiyetini alan Trabzonspor sonrasında sezon içerisindeki görüntüsünden çok da farklı bir izlenim veremedi maalesef. Kupa finali tüm bu olumsuzlukların halı altına süpürüleceği bir fırsattı ancak bu fırsat da tepilince camianın tüm bileşenleri tükenmişlik sendromunun içerisine girdi. Tükenmişlik her ne kadar yaşamın her noktasında (anne babalık, öğrencilik, askerlik, ev kadınlığı vb)  görülebilirse de genellikle tanımı gereği organizasyon içerisinde yaşanan bir durum olarak ele alınır. İş yerinde kişiyi ileri derecede yorgun düşürecek kadar yoğun, uzun süreli ve iyi yönetilmemiş fiziksel ya da duygusal koşullar sonrasında oluşan bir sendrom olarak bilinir. Temel olarak duygusal yorgunluk ve bunun sonucunda iş ve diğer sorumluluklarını yerine getiremez duruma gelme söz konusudur ki Trabzonspor yönetimi, hocası, oyuncusu, çalışanları ve taraftarının bugün yaşadığı durumun kendisidir.

Müsabakaya gelince; oyun ile ilgili bir şey konuşmayacağım zaten konuşacak da bir şey yok. Finalin havasına dahi giremeyen oyuncu grubuna da söyleyecek bir sözüm yok. Oyunda kaldığı süre içerisinde çok olumlu bir performans gösteren Batagov, çaba içerisinde olan Pedro ve kısmen de Mustafa’nın bir teşekkürü hak ettiğini düşünüyor ve Zubkov’daki müthiş düşüşe de dikkat çekmek istiyorum.

Akşamki finalin ardından eleştirilerin merkezine Trabzonspor yönetim kurulu gelecektir. Yönetim kuruluna duyulan güven duygusu yüksek erozyona uğramıştır. Artık mevcut durumları da yönetilmesi gereken yeni bir vaziyet olacaktır. Ellerinde kalan tek koz transfer kozudur, onu da iyi kullanamazlar ise kendileri için de “son” kaçınılmazdır.

Kişisel düşüncemi ifade etmem gerekirse sezon sonuna kadar bu saatten sonra beni heyecanlandıracak tek şey U 19 takımından Oğuzhan, Arda, Boran ve Ömer Faruk’u A takım kadrosunda görmek ve izlemek olacaktır.